Rone translate French
54 parallel translation
" Binbaşı Charles E.Rone... 10 Ekim 1969, yani bugün, saat 14 : 00 itibariyle, bundan böyle Deniz Kuvvetleri Bakanlığı emrinde olmadığınızı öğenmiş bulunuyorsunuz.
"Capitaine de corvette Charles Rone, " par décret spécial, à dater d'aujourd'hui 10 octobre 1969, " vous ne relevez plus de l'autorité navale.
Çıkabilirsiniz Bay Rone.
Monsieur Rone.
Orospu uyuşturucuları, Büyücü sanat ve nonoşları dürtecek.
La Sorcière, des pédés. Rone et B.A...
Rone, B.A., sizin görevleriniz Moskova'ya vardıktan sonra verilecek.
On verra plus tard. Quand part-on?
Rone. Yolculuk nasıIdı?
Comment était le voyage?
Charles Evans Rone, Amerikan vatandaşı. Bu arada, diş işçiliği de kesinlikle Amerikan.
Elles correspondent à celles de Charles Rone, un Officier de la Marine US.
Rone yere fırlamış.
Mais le Détrousseur était au volant, et Rone sur le plancher.
Şartlar göz önünde bulundurulduğunda Rone'un daha erken ölmüş olduğunun ortaya çıkması oldukça makul.
Et son cadavre s'est trouvé pris dans un bloc de glace. Ce qui peut expliquer l'état de congélation dans lequel on l'a trouvé.
Ne buldun Ron?
Qu'est-ce que vous avez Rone?
Rone?
Rone?
Burası olduğuna emin misin, Rone?
Uh, tu es sûr que c'est ici, Rone?
Üs, ben Rone.
Base, ici Rone.
Ben Rone.
Ici Rone.
Rone, 17 Şubat'ın desteğinize gelmesi için uğraşıyorlar ama biz geliyoruz.
Rone, on essaie de joindre Ies Martyrs pour qu'iIs t'appuient, mais on arrive.
Rone, 17 Şubat acil müdahale gücüne haber verildi.
Rone, la force d'intervention des Martyrs est alertée.
Olumsuz, Rone.
Négatif, Rone.
- Rone, solundan yaklaşıyor!
- Rone, à ta gauche!
Rone senin Trablus'ta olduğunu söylemişti.
Tu es à Tripoli. Que nous vaut cet honneur?
Sean Smith ek binadan Rone, Jack ve Tig'le tanış.
Sean Smith, je te présente Rone, Jack et Tig, de l'annexe.
İyice yerleşiyorlar Rone.
Ils attaquent en force, Rone.
Rone, ne görüyorsun?
Rone, que vois-tu?
Rone!
Rone!
Anlaşıldı Rone.
Compris, Rone.
Rone, burası işe yaramaz.
Rone, c'est mal situé.
Rone, bir buçuk kilometredir koşuyoruz.
Rone, on a couru 1,5 km environ.
Rone'un ekibi ön kapıdan girmek üzere.
L'équipe de Rone va entrer par l'avant.
Rone, yerleşkenin arkasındayız. Harekât merkezine gidiyoruz.
Rone, on est à l'arrière du complexe et on va au C.T. Oh, merde.
Yavaş ol Rone.
Ralentis, Rone.
Bas gaza Rone.
Fonce, Rone.
Onları atlattın Rone.
- On les a semés.
Rone.
Rone!
Rone, burada kalırsak öleceğimizin farkındasın herhalde.
Rone, si on reste, on est foutus.
Rone, kuleye çıktım!
- Rone, j'ai la tour!
Rone, sence hangi yönden gelecekler?
Rone, d'où viendront-ils?
- Hey, Rone... B Binasına gidiyoruz. Etraf oradan daha iyi görülüyor.
- Rone, on va au bâtiment B. La vue est meilleure.
Hadi Rone, geldiler.
Allez, Rone. ils sont juste là.
Bu adamı vurmak istiyorum Rone.
Je veux l'abattre, Rone.
Rone, onu kafasından vuracağım.
Rone, je vais le tirer en plein visage.
Rone, sana bittiğini söylemek isterdim ama bitmedi.
Rone, ce n'est pas terminé.
Rone, revirde sana ihtiyacımız var.
Rone, on a besoin de toi à l'infirmerie.
Rone artık bizimle değil.
Rone nous a quittés.
Rone eve dönmüyor.
Rone ne rentrera pas.
RONE VE GLEN İÇİN
POUR RONE ET GLEN
- Bay Charles Rone?
M. Charles Rone?
- Herkes hazır ve nazır.
Rone, vous partagerez la chambre de B.A.
Rone, bu senin odan - senin ve B.A.'in.
Janis, toi et moi, on est ici.
Charles Rone yangından önce ölmüştü.
Rone était déjà mort avant l'incendie.
İkimiz de aynı durumdayız.
Il paraît que Rone joue les putains.
Röne parklardaki ördekler gibi vuruluruz.
On sera comme des oies dans un champ de tir.
Burası Ökkeş, komutanım bunlar röne istasyonuna gitmiş.
Ici le Saint, mon commandant. Ils sont allés à la station de relai.
Devam et Rone.
À l'écoute.