Rosie translate French
1,781 parallel translation
- Lütfen, bana bir şeyler söyle Rosie.
- Allez, aie pitié de moi.
Bekle Rosie.
Attends.
Rosie, bekle.
Rosie, attends.
Lütfen Rosie, dur.
S'il te plaît, Rosie.
Rosie, özür dilerim.
Je suis navré.
- Bak Rosie... Biz...
Écoute, Rosie, on...
- Rosie, dinle.
- Rosie, écoute.
- Rosie, düzeltmeye çalışıyorum.
- Rosie, j'essaie.
Rosie...
Rosie...
Son zamanlarda Rosie'yle konuştun mu?
As-tu parlé à Rosie récemment?
Belki Rosie sana bahsetmiştir.
Rosie t'en avait peut-être parlé.
Bunu bana da, Rosie'ye de yapıyor...
Elle le fait à Rosie, à moi...
Rosie'nin yaşında bir hastam.
Une patiente de l'âge de Rosie.
Yani Rosie biliyor.
Alors, Rosie est au courant.
Tipik Rosie, direkt sadede geldi ve biriyle ilişkim olup olmadığını sordu.
Rosie tout craché. Elle est allée droit au but et m'a demandé si je couchais avec quelqu'un.
Bir dakikalığına bile bunun beraber halletmemiz gereken bir mesele olduğunu düşündün mü?
Tu n'as pas pensé un instant qu'on aurait pu gérer ça ensemble? J'ai parlé à Rosie. Elle m'a dit :
Rosie ile konuştum ve bana dedi ki :
" Pourquoi tu laisses ta femme
Tanrı'm.
Rosie? Je rêve.
Rosie'nin kimlerle takıldığı, ne yaptığı hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
Tu ignores avec qui elle traîne, ce qu'elle fait.
Noah, Rosie'nin erkek arkadaşı.
Noah est le petit ami de Rosie.
Rosie doğum kontrol hapı kullanıyor.
Rosie prend la pilule.
Rahatlamayacağım çünkü bu Rosie'nin esrar içip içmemesiyle alakalı değil. Bu senin benden bunu saklamanla alakalı.
- Je me calmerai pas, car il s'agit pas du fait que Rosie fume de l'herbe ou pas mais que tu me l'aies caché.
Küçük teorinle zevkten dört köşe olurken konunun Rosie ile alakalı olduğunu bile unutmuşsundur.
Ta petite conspiration t'a tellement excitée que tu en as oublié Rosie.
Kate diyor ki bu yüzden sana söylemeye korktuğu şeyler var...
Kate disait que c'est pour ça qu'elle avait peur de t'avouer des choses. Rosie aussi.
Kate sana Rosie hakkında onunla olan ilişkisi hakkında bir şey söylüyor. Sen onu duymuyorsun.
Kate essaye de te dire quelque chose à propos de Rosie, à propos de sa relation avec Rosie.
Geçen hafta buradayken Rosie bir gündür ortalarda olmadığı için haklı endişeleriniz vardı.
La semaine dernière, vous vous inquiétez, légitimement, au sujet de Rosie, quand elle avait disparu toute la journée.
Bugün gene buradayız ve hâlâ Rosie hakkında konuşuyoruz.
Nous y revoilà aujourd'hui. Nous parlons encore de Rosie.
Kesinlikle konuşulması gereken şeyler ama merak ediyorum, Rosie hakkında konuşmaktan vazgeçsek de sizi ilk başta buraya getiren meseleleri konuşsak.
Elles doivent absolument être abordées. Mais je me demande si on ne continue pas à parler de Rosie car on évite les problèmes qui vous ont amenés ici.
Rosie, Rosie olmakla meşgul bu aralar.
Rosie, elle, est occupée à être Rosie.
Yani tam da Rosie kadar hani sen...
Donc il a le même âge que Rosie quand tu as...
Evet, buraya gelmeyi bıraktığımda, Rosie'nin olduğu yaşta.
Oui, quand j'ai cessé de venir ici.
Bir de şu kız var Rosie'nin okuluna giden
Et il y a une gamine qui va à l'école de Rosie qui...
Rosie'nin arkadaşı mı?
L'amie de Rosie?
Peki Rosie nasıl?
Et Rosie?
Rosie iyi.
Elle va très bien.
Rosie'nin gerçekten bağımlıları kurtarmaya yardım edebileceğini düşünüyor musun?
Tu penses vraiment qu'elle peut aider ces toxicomanes?
Şimdi de Rosie ile konuşmadığımı mı söylüyorsun?
Tu veux dire que je ne parle pas à Rosie?
Önce, Max ile konuşmuyorum. Şimdi de Rosie ile.
D'abord Max, et maintenant Rosie.
Büyütülecek bir şey değil, Rosie. Ben sadece işimi yapıyordum.
C'est rien, Rosie, je faisais que mon boulot.
Rosie, tüm gün oradan oraya koşup durdurdun, dur artık.
Tu nous as empoisonnés toute la journée.
Rosie, demişti sanırım.
Je crois qu'il l'a appelée Rosie.
Rosie isminde birini tanıyor musunuz?
Vous connaissez une Rosie?
Gizemli Rosie'nin o olduğunu mu düşünüyorsun?
Ce serait la mystérieuse Rosie?
Hayır. Rosie kim?
Qui est Rosie?
Emily, Alex'in bir kadınla tartıştığını duymuş. Adının Rosie olduğunu sanmış.
Emily a entendu Alex se disputer avec une certaine Rosie.
Çünkü Rosie içeride, değil mi?
Car c'est bien Rosie, là-dedans, n'est-ce pas? - Oui.
Rosie?
Max?
Rosie.
Rosie.
Ben Rosie.
C'est Rosie.
Rosie.
Rosie?
Rosie mi?
Rosie?