Rush translate French
1,199 parallel translation
Dedektif Rush.
- Inspecteur Rush?
Lilly Rush.
Lilly Rush.
- Astrid Rush.
Astrid Rush.
Astrid Rush ve ağabeyin gibi pislikler zamanı gelince birilerine hesap vermek zorundalar.
Un jour, les ordures comme Astrid Rush et ton frère devront rendre des comptes.
Kafam iyi olduğunda adrenalin patlaması yaşıyorum.
Je ressens vraiment un rush quand ça marche.
- Lilly Rush.
Lilly... Rush.
Dedektif Lilly Rush.
Inspecteur Lilly Rush.
Ben, Dedektif Rush.
Je suis l'inspecteur Rush.
Rush.
Rush.
Dedektif Rush, Miller.
Inspecteurs Rush et Miller.
Ama kafenin ortasında, hem de öğle vakti ateş etmek küçük bir kaza değildir!
Mais se défoncer et tirer dans le café pendant le rush de midi n'est pas une petite rechute!
Ben Dedektif Rush ve bu da ortağım Dedektif Valens.
Je suis l'inspecteur Rush, et voici mon partenaire, l'inspecteur Valens.
Dedektif Rush, bu Tom Bergin.
Detective Rush, voici Tom Bergin.
Dedektif Jeffries ve Rush.
Inspecteurs Jeffries et Rush.
Atıştırma için işlek saatte gözde çerez makinene ulaşacak kadar cesur sayılmaz.
Il ne risquerait pas le rush de midi juste pour que tu aies ton sandwich préferé du distributeur,
Rush ve Miller Riverside'da kadınla konuşmaya gittiler.
Rush et Miller sont à la prison pour femme de Riverside pour papoter.
Lily Rush. Bu da Scotty Valens.
Lilly Rush et Scotty Valens.
Rush ve Valens.
Rush et Valens.
Rush ve Valens gitti.
Rush et Valens y sont.
Merhaba, Dedektif Rush.
Oh, bonjour, inspecteur Rush.
Burada son teslim tarihini konuşuyoruz.
On est un peu dans le rush là.
Detektif Rush siz misiniz?
Êtes-vous l'inspecteur Rush?
Bu Frances'ın aşk notunda bahsettiği kişi.
Rush. C'est à elle que la lettre d'amour de Frances était adressée.
- Lilly Rush mı? Philadelphia'daki tek kadın cinayet dedektifi mi?
La seule femme inspecteur à la criminelle de Philadelphie?
Dedektif Rush ve Dedektif Valens.
Inspecteurs Rush et Valens.
Lutheran ve Rush'ı aradın mı?
Lutheran et Rush?
Yarın akşamki seçme partisinde bin tane kızla birlikte olacağız.
Demain soir, nous allons accueillir plus de 1000 filles pour le rush. ( * Période où les 1ere année postulent pour les fraternités )
Bu olay beni biraz kaba hale getiriyor!
Le rush me rend si excitée!
Frannie, bu tanışma partisi..
Frannie, s'il te plaît. C'est le rush.
Tanışma yarın başlıyor.
Le rush commence demain.
Ben Wade Matthews, seçici masası.
Je suis Wade Matthews, rush chair.
Tüm bu gizlilik için özür dilerim, ama eski çağdan kalma yunanlı gerzekler seçimler sırasında bu tür eğlencelere izin vermiyorlar.
Désolé pour tout le côté "secret" mais les clowns qui s'occupent des fraternités n'autorisent pas ce genre de fiesta durant le rush.
Seçim zamanında beni böyle yakalayıp sıkıştırmak kurallara aykırı değil mi?
C'est pas contraire aux règles que tu me parles et me retiennes captive dans des toilettes publiques pendant le rush et tout?
Sana birlik için yardım etmeyecek.
Elle ne veut pas t'aider pour le rush.
- Birliğe mi katıldın?
- Tu as passé le rush?
Yarın akşamki seçme partisinde bin tane kızla birlikte olacağız.
Demain soir, nous allons accueillir plus d'un millier de filles pour le "rush".
Bak, o gece Evan ve Rebecca Logan arasında olanlar üzücüydü.
Écoute, ce qui s'est passé entre Evan et Rebecca Logan durant la nuit du Rush craint terriblement.
Evet, kaynaşma gecesinde ve harikaydı!
Oh oui, durant la nuit du Rush, et c'était génial.
Evet, tanışma gecesinde ve muhteşemdi.
En effet, durant le rush, et c'était génial!
Onu kolladı tüm gece kaynaşma gecesinde!
Oh, il en a pris soin, tout au long de la nuit, durant le rush.
Senin Rebecca'yla birlikte olman tamamen gizli kalmış gibi..
Tu as couché avec Rebecca en plein dans la fête du rush, ce n'est pas exactement passé inaperçu.
Rebecca ve ben aynı tanışma grubundaydık.
Rebecca et moi étions dans le même groupe durant le Rush.
Aslında ilk seçmeler olduğunda ben Tri-Pi'ye girecektim, ve Ashleigh kızlardan birinin benden nefret ettiğini öğrendi ve iki hafta sonra benim başıma bela açacaktı o da gidip kızın arabasını çizdi.
Pendant le Rush, j'allais entrer à Tri-Pi, et Ashleigh a appris qu'une des filles me détestait et allait m'exclure deux semaines plus tard, et elle a rayé sa voiture.
Benim de arabam çizilmişti.
Ma voiture a été rayée durant ce Rush.
Benim bunu yapabilmem için sözlü bir ipucu kararlaştırdık. Rush, beni görebiliyordu.
Rush et moi avions un mot clé.
Ben, Dedektif Rush.
Inspecteur Rush.
Ben... ben, Dedektif Lilly Rush. Bu da ortağım, Scotty Valens.
Je suis l'inspecteur Lilly Rush, et voici mon collègue, Scotty Valens.
Dedektif Rush ve Vera.
Inspecteurs Rush et Vera.
- Ben dedektif Rush.
Lilly Rush?
Dedektif Jeffries ve Dedektif Rush.
Rush.
Çok çok kötü.
Je crois que nous nous sommes rencontrés durant le rush?