Rüyaydı translate French
517 parallel translation
Tatlım, sadece bir rüyaydı.
Ce n'était qu'un rêve, ma douce.
Hepsi saçma bir rüyaydı.
Tout ça n'était qu'un rève.
- Rüyaydı bu.
Un cauchemar.
Kötü bir rüyaydı.
C'est un cauchemar.
Hepsi bir rüyaydı Lucia.
Vous avez rêvé, Lucia.
Çok tuhaf bir rüyaydı.
Un drôle de rêve.
Ne rüyaydı ama!
J'ai fait un de ces rêves!
Belki de rüyaydı.
C'était peut-être un rêve.
Sadece kötü bir rüyaydı.
C'étaitjuste un cauchemar.
Nasıl bir rüyaydı?
Qu'avez vous rêvez sur elle?
Kötü bir rüyaydı. Gerçek değildi. Çünkü ben seni her zaman seveceğim.
C'était un mauvais rêve, un rêve menteur, car je t'aimerai toujours.
Yani uyuya kaldığı şüphe götürmüyor. Tüm hikaye aslında bir rüyaydı.
Evidemment, mon amie s'est endormie et tout n'a ete qu'un rêve.
Sadece bir rüyaydı. Çabuk uyandım.
J'avais fait un rêve, je m'en suis vite aperçu.
O bir rüyaydı. Yapamam.
Un rêve impossible.
Bu kısım rüyaydı, galiba.
Cette partie, c'est le rêve je crois...
Sadece bir rüyaydı. Şimdi uyanıksın. Şu an iyisin.
C'était un rêve Tu es éveillée maintenant
Evet, sadece bir rüyaydı.
Oui, ce n'était qu'en rêve.
İlginç bir rüyaydı.
C'était un rêve étrange.
Sadece bir rüyaydı.
Sans doute. Stanford!
- Rüyaydı gibi davranın, belkide rüyaydı.
Faites comme si vous aviez rêvé.
Belki de, denize dökülen bir rüyaydılar.
C'est peut-être un rêve qui se jette dans la mer.
Unut gitsin, sadece kötü bir rüyaydı.
N'y pensez plus, ce n'était qu'un mauvais rêve.
Bu bir rüyaydı.
C'est un cauchemar, seulement un cauchemar.
Ne tür bir rüyaydı?
Quel rêve était-ce?
Kalbimdeki bir yük gibi, berbat bir rüyaydı.
Cette vie pesait comme une pierre sur mon cœur.
Garip bir rüyaydı.
Un rêve étrange.
Ne güzel bir rüyaydı.
Eh bien... ce n'était qu'un caprice.
Ve bitirdiği zaman, Kız kardeşi onu öptü... ve dedi : "Çok tuhaf bir rüyaydı, tatlım".
... Et quand elle eut fini, sa sœur l'embrassa et dit "C'était un rêve étrange."
Kötü bir rüyaydı, ama artık bitti.
C'était un mauvais rêve, mais c'est fini.
Sadece bir rüyaydı, bira fantezi.
C'était un rêve.
Bir senden fazla, bu sadece bir rüyaydı... sadece bir duaydı... Fakat şimdi elimizde adresi var.
Depuis plus d'un an j'en rêve... c'était une prière... mais nous avons son adresse maintenant.
Sanırım haklısınız, bu garip bir rüyaydı.
Vous avez raison, j'ai dû faire un mauvais rêve.
Sakin ol. Rüyaydı, buradayım.
Calme-toi, je suis là.
Bir rüyaydı.
C'était un rêve.
Rüyaydı.
Mais ce n'est qu'un rêve.
Bu daha önce bir rüyaydı.
C'était un rêve.
Rahatla... Kötü bür rüyaydı yalnızca.
Ce n'est rien.
- Düşündüklerinin hepsi bir rüyaydı.
- Mais oui, tu as tout rêvé. Si.
Bizler rüyaydık. O ise kabus.
Nous étions le rêve... et lui le cauchemar.
- Sadece... sadece bir rüyaydı.
- Ce n'était qu'un rêve.
Rüyaydı, Molly.
Ce n'était qu'un rêve, Molly.
Sadece rüyaydı.
Ce n'était qu'un rêve.
Rüyaydı.
C'était le rêve.
Tony, gördüğün sadece bir rüyaydı. Hadi yat artık.
Ce n'était qu'un rêve, mon chéri.
Ne kısa bir rüyaydı.
Ce fut un rêve très court.
Sammy, sadece bir rüyaydı.
Sammy, c'est juste un rêve.
Evet, sadece bir rüyaydı, o kadar.
J'ai fait un rêve.
- Rüyaydı...
Un rêve...
Bu sadece bir rüyaydı.
Nous avons rêvé.
Bu bir rüyaydı.
C'était un rêve... un rêve affreux, et rien de plus.
Garip bir rüyaydı.
Un rêve étrange, très étrange.