Sanmiyorum translate French
251 parallel translation
" Yabanci oIdugumuzu sanmiyorum.
" Nous nous connaissons.
Beyefendi ile tanistigimi sanmiyorum.
Je ne connais pas ce monsieur.
Washington'da size çok yardimci olacagimi sanmiyorum senatör.
Je ne crois pas que je vous serai d'une grande aide à Washington, Sénateur.
Hayatim boyunca bu kadar heyecanlandigimi sanmiyorum.
Je n'ai jamais ressenti une telle émotion au cours de ma vie.
Dogrusu hiçbir seyin onu durduracagini sanmiyorum.
Rien ne l'arrêtera.
Ne demek istediginizi anladigimi sanmiyorum.
Je ne suis pas sûre de vous comprendre.
Sizinle sahsi sohbetlerimi sürdürmek istedigimi sanmiyorum.
Nos conversations m'ont suffi. Je n'ai pas envie de les poursuivre.
Bu sekilde is yapabilecegimizi sanmiyorum.
Nous ne pouvons nous entendre.
Sanmiyorum.
Je ne pense pas.
Bizi beyaz adamdan saydigini sanmiyorum.
Il ne nous voit pas comme des visages pâles.
- Ben hiçbir seye taptigimi sanmiyorum.
- Je ne suis pas sûr de l'adorer.
Yo, hiç kimsenin Kraliçe Helen'i çok iyi tanidigini sanmiyorum Helen dahil.
Mais personne ne connaît Hélène. - Pas même elle.
Hayir, sanmiyorum. Hiçbir fark yoktur.
- Non, pas tellement, je ne pense pas.
Yunanlilarin oyuna gelecegini sanmiyorum.
Croyez-vous que les Grecs seront dupes?
Hiç sanmiyorum.
Ça, je ne crois pas.
- Araziye zarar verdigini sanmiyorum.
- Ça n'endommage pas la terre.
- Simdi içecegimi sanmiyorum.
- Pas maintenant, merci.
Sizde onca silah varken, benimkine yer oldugunu sanmiyorum.
Avec tous les pistolets qu'il y a ici, il n'y a plus de place pour le mien.
Ancak bunu giyebilecegimi sanmiyorum, bunun icin biraz kilo vermem gerekecek.
Ça peut aussi faire office de ceinture de chasteté.
Yani, aksam gelebilecegimi sanmiyorum. Belki daha gec, bilmiyorum.
Je ne crois pas qu'on rentrera ce soir, il est un peu tard pour prendre la route.
Bak, bu durumun ciddiyetini anladigini sanmiyorum.!
Je crois que vous ne prenez pas cette histoire assez au sérieux!
Biliyorsun Peter i cok fazla sevmem, ama o kadar hasta oldugunu sanmiyorum.
Tu sais que je ne l'aime pas trop, mais je crois pas qu'il soit aussi taré.
Kiz su an komada, ben de yarina kadar onunla konusabilecegimi sanmiyorum.
Dans l'état où elle est, je ne compterais pas lui parler avant demain après-midi à votre place.
Sanmiyorum, Fletcher.
Non, Fletcher.
Sanmiyorum.
Non.
- Sanmiyorum.
- Je crois pas.
Beni anladigini sanmiyorum.
Je crois que vous ne m'avez pas compris.
Daha bu yil bir zeka testine girdim. Bunlari gördügümü hiç sanmiyorum.
J'ai eu un test de Q.l. cette année, mais pas...
Daha bu yil bir zeka testine girdim. Bunlari gördügümü... hiç sanmiyorum.
J'ai eu un test de Q.l. cette année, mais pas celui-là.
Hiç sanmiyorum, Bay Deckard.
Je ne crois pas, Mr Deckard.
Dünyada bize yardim edecek baºka bir insan oldugunu sanmiyorum.
Aucun autre humain ne nous aurait aidés.
SANMIYORUM
"Je ne pense pas".
Hayir, affedecegimi sanmiyorum.
Je ne pense pas, non.
Hirsizin 11 kat tirmanabilecegini sanmiyorum.
Un cambrioleur ne va pas monter onze étages!
- Sanmiyorum.
- Non, je ne crois pas.
- Sinyali degistirdigini sanmiyorum.
- On dirait qu'il n'a pas brouillé.
Bana yalan söyleyecegini sanmiyorum.
Il ne me mentirait pas.
Zırhının yüksek dereceli aleve karşı durabileceğini sanmiyorum
Je ne crois que ton armure puisse résister à ma Flamme à Haute Température
Bu konuda hakli oldugunu sanmiyorum.
Je suis pas si sûr que ça que tu aies raison.
— HAYIR, SANMIYORUM!
- Je sens rien. - Merde.
Hic sanmiyorum.
- Je marche pas.
Ray, bu partinin hala iyi bir fikir oldugunu sanmiyorum.
La soirée, c'est pas une bonne idée.
Gecen Yaz Ne Yaptigini Biliyorum bi halta yaradi mi? Sanmiyorum!
C'était cohérent, Souviens-toi l'eté dernier?
Hic sanmiyorum, aksine sanirim hizlanicam.
Je vais pas ralentir. Je vais même accélérer.
Escinsel içkisi oldugunu sanmiyorum.
Je ne pense pas que ce soit une boisson de pédés.
- Ise yarayacagïnï sanmïyorum.
- Ça ne changera rien.
- Yapabilecegini sanmïyorum.
- Je crois que ce n'est pas possible.
Sanmïyorum.
Je ne vois pas comment.
- Ise yaramaz, sanmïyorum.
- Ça ne marcherait pas.
- Sanmiyorum, sadece bir darbe vurdum.
Je l'ai juste assommé.
aa Gelecegimi pek sanmiyorum.
Je suis pas sûr de pouvoir.