Score translate French
1,409 parallel translation
Şu skora bakmama konusunda sen ne düşünüyorsun? - Duyduğum en aptalca şey.
Comment se fait-il que les gens ici se fichent du score?
Charlie, çocuklara skora bakmamayı öğretmeye çalışıyoruz.
On essaie d'apprendre aux enfants à ne pas tenir compte du score.
- Evet, ama söz skora bakmayacağım.
- Oui. Mais je te promets de ne pas dire le score.
Gol var mı koca burun?
Y'a un score, gros pif?
- Hayır ama ilk bakışta, ölene kadar dövülmüş diyebilirim
À première vue, il a été tabassé à mort. Où en est le score?
Halen skorun kahramanlık iki, minnettarlık sıfır olduğunu görüyorum.
Donc le score final est : Chevalerie 2, gratitude 0.
Araştırmalar hastaların % 42'sinin... t2, t3, NO statiklerinde olduğunu... gösteriyor.
L'examen histologique a montré que 42 % des patients avaient un carcinome prostatique locally advanced, stade T2, T3, N0 Gleason score moyen égal à 6.
Whittier, sıfır. Ve...
Je crois que le score est Monica 2, Whittier 0.
- beni kurtarmadın. - Bu durumda Monica üç.
Je pense que le score est maintenant Whittier, Zéro- -
- Peki. Skor kaç?
- Quel est le score?
Biz kimseyi öldürmek için burada değiliz.
Je dois rectifier ce score aussi et j'y arriverai, sûrement
- 3. devre başlıyor ve herkes heyecan içinde, ayakta.
C'est grâce à vous. On a recollé au score dans tous les matchs et on peut le refaire.
Aynı zamanda oyuncular için de. Lake Placcid'den beri bana sıkça sorulan bir şey var.
Mes gars battaient la Finlande et gagnaient la médaille d'or, en revenant au score encore une fois.
Skor hala altıya altı.
Le score est toujours de six à six.
Dün geceki "NBA Play-Off" larında skor neydi?
Le score à mi-parcours des playoffs de la NBA?
Kaç kaç, tatlım?
Quel est le score, chérie?
Küçükken puanım yüksekti, efendim.
J'ai eu un score élevé étant enfant, chef.
Giriş sınavındaki gizli testte tam not alan tek kişi Amy Bradshaw.
Amy Bradshaw est la seule personne a avoir eu un score parfait au test secret de l'examen.
Tam not demek, tam casus demek.
- Tu écoutes? Score parfait, parfaite espionne.
Gizli SAT testinden tam puan aldım.
J'ai eu un score parfait au test secret de l'examen.
Yani neden ben tam puan aldım?
Donc... d'où vient un tel score?
Üçüncü atışlar sonrasında skor Hutchinson Ulusal Bankası 3, Wichita Coleman Endüstrisi 0.
Le score est de : Hutchinson First National Bank, 3, Wichita Coleman Industries, 0.
İlk 15 dakika. bitti, ve durum hala 0-0.
Le premier quart d'heure est passé et le score est encore de 0 partout.
Konuk takım, durum eşitledi. Gol'ü attan...
les invités ont égalisé le score.
Şu anda skor için mi endişelenmeliyiz bilemiyorum. Mesele, bu çocukları tek parça halinde eve götürmek.
Pour l'instantje ne sais pas si on a besoin de se soucier du score... ou de savoir si on pourra ramener ces garçons à la maison.
Skoruna bahse girelim mi?
Tu veux parier sur le score?
Sanırım senin skordan 2.25 daha yüksek.
225, c'est le minimum requis, je crois que c'est ton score.
Korkarım Glasgow koma puanı 3.
Elle a un Score de Glasgow de 3.
Önemli olan sonuç.
C'est le score final qui compte.
- Son deverede, Çıplaklar oyunda üstün gelmeye başlamıştı.
Les torses nus reviennent au score dans la dernière manche.
Bu ortalama bir skordur.
C'est un score moyen.
"Skoru belirlemek için savaş."
"La guerre pour décider du score"
En yüksek skor.
Score maximum..
Yepyeni bir dijital skorbord için?
Un afficheur de score digital?
Devre arasında en yüksek skor.
Et voilà le score à la mi-temps :
Bu sabah senin siteye verdiğim özelliklerinden çıkan sonuç 7.6 idi.
Dès que j'aurai regardé ton score, ce matin tu étais à 7.6.
Vuruyor.... ve güzel. bu skoru 61'e 60, Vipers'a geçirdi.
Il marque! Le score passe de 61 à 60 pour les Vipers.
Skor ne?
Quel est le score?
Bu skoru 64'E 60 Vipers'ı önde yaptı.
Le score passe de 64 à 60 pour les Vipers.
bütün hafta boyunca reytinginiz 4'tü.
Vous avez atteint un score de 4 en audience cette semaine.
Oyun bittiğinde skoru tahmin etmek kolay.
Facile de prédire le score quand la partie est finie.
- Skor nedir?
- Où en est le score?
Verdiğin cevaplara göre namusunu ölçüyor.
Ca te donne ton score et ton pourcentage de pureté.
Puanın ne kadar az olursa o derece ahlaksız oluyorsun.
Plus ton score est bas, plus tu as été vilaine.
- Senin puanın ne?
Quel est ton score? Quatre-vingt onze.
- Puanın kaç? - 70.
- Quel est ton score?
Yaptığımız şeyle gurur duyuyorum.
Je suis fier de notre score.
Skor nedir?
- Quel est le score?
Berabere durumdaydık ve son hakkımızı kullanıyorduk.
Le score est serré, c'est notre dernière chance.
Takımındaki bu gençler Çekoslovakya karşısında öyle bir başarı kazandılar ki, ülkenin buna ihtiyacı vardı.
Le score final est de 7-3.
Sakat omzuna dikkat etsen iyi olur.
Surveille ton épaule, petit! Surveille le panneau de score, mon grand.