English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sendika

Sendika translate French

1,014 parallel translation
Yani siz şimdi diyorsunuz ki bu sendika şubesinde her yıl 65.500 dolar toplanıyor ve mali kayıt tutulmuyor.
Vous dites que votre union, qui fait des recettes se montant à 65 000 dollars par an, ne tient aucun livre de comptabilité?
Dün gece beş ayrı liman sendika şubesinin soyulmuş olması size tuhaf gelmiyor mu?
N'est-il pas curieux que les cinq locaux de votre union aient été cambriolés la nuit derniére?
Eğer sendika daha iyi koşulları sorarsa, sıhhi tesisat talep et.
Si ton syndicat... En plus de meilleures conditions, demandez des canalisations.
Sendika benim için ne yaptı?
- Pour ce qu'il me sert, ton syndicat.
Sendika öncesini hatırlıyorum,..... Estela hasta olduğunda doktor parasını ödeyemedik!
- Esperanza! Tu as oublié comment c'était avant? On pouvait même pas payer le docteur pour Estella.
Biz oduncular bir sendika oluşturmalıyız.
On devrait être syndiquées chez les bûcherons!
Bu gece, sendika toplantısı vardı.. ... resmi bir görünüm vermek için!
Ce soir-là, les hommes se sont réunis au syndicat pour entériner le débrayage.
Ben sendika toplantısında yoktum.
Moi, je ne voulais pas. Je n'étais jamais allée à une réunion.
Sendika kadınlardan oluşan..... yardımcı bir bölüm oluşturulmasına karar verdi.
Puis le syndicat a accepté d'être épaulé par quelques femmes.
Bir sendika sözcüsüyle mi? Tam olarak değil.
C'est un leader syndical?
Şimdi Ramon'u eleştirelim. Sendika mücadelesi hariç kadınlar...
- Là, c'est Ramon qui trinque.
Sendika kaybeder ve insanlar kaybeder.
Le syndicat en mourra, et on le sait tous.
Sendika umutsuz vaka olduğuna karar verdi bazı madenlerde iş aramak zorunda kaldı. Bu yapıldı.
Le syndicat autorisa les gens les plus touché à travailler ailleurs,
Sadece sendika üyeleri teklif sunabilir. - Ben sunuyorum.
Seuls les membres du syndicat peuvent introduire un débat.
Sendika evime göndermez.
Le syndicat ne fera pas la loi chez moi.
"Bizi sendika korur." "Biz kımıldamayız!"
Pour défendre notre syndicat Nous ne bougerons pas Pour défendre notre syndicat Nous ne bougerons pas Pour défendre notre syndicat Nous ne bougerons pas
"Bizi sendika korur." "Biz kımıldamayız!"
Pour défendre notre syndicat Nous ne bougerons pas
Sendika bizi güçlü kılar.
L'union syndicale fait la force!
Sendika her zaman öncelikli olmalı!
- On aurait dû la réclamer avant!
Paris'te yaşayan, ikinci Jean-Marc, boş bir odada sendika kurabilecek bir adamdı.
A Paris, son fils Jean-Marc... eût su s'enrichir là où le diable même perd ses droits.
- Sendika'ya üye olmana gerek yok. - Seni amatör olarak kaydederler.
Vous pouvez vous en passer, si vous n'êtes pas acteur professionnel.
Çok hırslı, ikinci sınıf bir sendika patronu.
Un sous-fifre devenu trop ambitieux.
Eğer gerçekten akıllı biri olsaydın, aynı işi yapanları yanına alıp bir sendika kurardın.
Si tu étais vraiment malin, tu réunirais les garçons et les organiserais en syndicat.
Sendika mı?
Un Syndicat?
Demek burası bir sendika binası?
Alors c'est ça un bureau de Syndicat?
Eğer sendika ilgilenmeseydi, bizim ekip tamamen işsiz kalacaktı.
Notre succursale aurait été éliminée si le Syndicat avait transigé.
Bu durumda, birinci sendika, aynı planladığınız gibi dağılmış olacak, değil mi?
De toute façon, le 1er Syndicat sera dissous comme prévu, non?
Olayı gerçekleştiren birinci sendika ama kazanan biz olduk.
Ce n'est pas le 1er Syndicat, mais nous... qui allons gagner.
Sendika salonu mu?
Le bureau du Syndicat?
Sendika Sekreteri!
Le secrétaire du Syndicat!
- İyi günler, Komiser. - Bayım...? Ben, Sendika'nın genel sekreteriyim.
Je suis le secretaire general de l'organisation patronale.
sözleşmeler, ehliyetler, kimlik kartları, izinler... tapular, sertifikalar, kayıtlar... sendika kartları, bonservisler, faturalar, borç senetleri geçici müsaadeler, izin mektupları, gelir beyannamaleri
cartes syndicales, mandats, reconnaissances de dettes, et même l'acte de naissance!
Senin gibi erkekler derebeylik düzeni yanlısı olduğu için sendika tarafından eleştirilmiyor mu?
Ça t'arrange bien de penser ainsi. Le syndicat ne considère-t-il pas les hommes comme toi comme des féodaux?
Demek şimdilerde sendika cenneti var?
Alors le syndicat est devenu le paradis?
Zor bir durum. Maaşım normal bir sendika başkanından daha iyi.
Alors que mon salaire est meilleur que celui d'un chef de syndicat.
Yeniden, sendika liderlerinin hakları düzenlendi ve onlara yeniden dava açılması engellendi, bunların hepsi halkın talepleri doğrultusunda şekillendi.
Une fois de plus, on connaissait le nom des chefs. On ne les poursuivait pas, attendant peut-être une réaction populaire, comme en 1929, qui obligerait à traduire les criminels en justice.
Eğer kabul edersen görevin sendika kayıtlarını ele geçirmek yetkili makamlara teslim edildiklerini görmek ve Frank Wayne ile örgütünün işini tamamen bitirmek.
Votre mission, si vous l'acceptez, est de récupérer ses registres, de les transmettre aux autorités compétentes afin d'éliminer Frank Wayne et son organisation.
Bu parlak fikirin sahibi olan Jack Wellman Birleşik Devletler'de tanınmış bir sendika başkanı.
Cette manœuvre est une idée de Jack Wellman, chef reconnu du syndicat aux États-Unis.
Sendika iki şeye asla izin vermiyor ki başkan bile uymak zorunda.
Il y a deux choses que le syndicat n'autorise pas, même au patron.
- Sendika içinde değil.
- Pas entre eux.
Sendika daha önce hiç kadın öldürmedi.
Le syndicat n'a jamais tué de femme à notre connaissance.
Bana, sanki bir sendika gibi geldi.
J'ai l'impression qu'il s'agit du syndicat du crime.
Bu gidişle yakında sendika da kurarlar.
Bientôt, les machines seront syndiquées.
Son olarak, sigara içenler sendikasının üç üyesi, dün malzeme odasının arkasında yakalandı. Bu kişiler toplantı sonrasında beni görecekler, sendika aidatlarını ödediklerini görmek ve duymak beni mutlu edecektir.
Enfin, en ce qui concerne les 3 membres du Club des Fumeurs pris en flagrant délit derrière la salle de jeux, ils se retrouveront avec moi dans un instant et pourront se mettre à jour de leurs cotisations.
Sendika bizim için çalışmanı istiyor.
Le Syndicat désire que vous travailliez pour nous.
Sendika ne isterse onu elde eder. Bilirsin.
Le Syndicat obtient ce qu'il désire, vous le savez.
Sendika için çalışacak mısın?
Vous travaillerez pour le Syndicat?
Sendika için çalışacaksın.
Vous allez travailler pour le Syndicat.
Sendika için çalışmak istemiyorum.
Je ne veux pas travailler pour le syndicat.
Sendika bizi güçlü kılar.
On veut des lits!
Sendika kartını almam gerekiyor.
Votre carte syndicale!
sendin 115

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]