Severe translate French
23 parallel translation
Ciddi, disiplinli, dürüst biri.
Serieux, severe, bien pensant.
Biliyor musunuz, efendim, ben... size rastladığımdan beri gerçek bir orkide severe dönüşebilirim.
Depuis que je vous ai rencontré, j'apprécie de plus en plus les orchidées.
Çok katı ve çok dindardı.
Elle etait tres severe, et tres religieuse.
Böyle zamanlarda, yeni bir yaşam formu keşfetmenin... bir doğa severe verdiği zevki tadıyordum.
Souvent, j'ai éprouvé la joie que chaque découverte d'une nouvelle forme de vie donne à l'amoureux de la nature.
Dur. Bence haksızlık yapıyorsun. Tarih sınıfımla Philadelphia'da bir hafta geçirdik.
Vous êtes severe : mon prof d'histoire m'a force à passer une semaine a Philadelphie.
Bir dahaki severe kendini bırakacak.
Et la prochaine fois, il nous tombera dessus.
Severe'ı satan Tito.
Ya Tito qui vend son'Sévère "
Severe'ın yeri benimkinin yanında.
Sévère a des emplacements à côté des miens.
- Ona karşı çok sert olmadım değil mi?
- Je n'ai pas été trop severe j'espere?
Yani, bir dahaki severe benimle bu kadar tepklili konuşacak olursan, lütfen...
Alors la prochaine fois que tu as l'impulsion de me parler comme ça...
Ve birdaki severe hayatını kurtarmak için orada olmayacağım.
La prochaine fois, je viendrai pas te sauver. C'est pigé?
Şimdi bir dakika bekleyin. Bence biraz baskıcı olmaya başladık.
attendez minute. je pense qu'on est un peu severe la.
Ayrıca cerrahi maskeler sadece SARS için değil.
Et les masques chirurgicaux ne servent plis à rien contre les S.A.R.S ( Severe Acute Respiratory Syndrome ).
Ve insanlar üzerinde çalıştım
J'avais 61 ans... je souffre d'une severe osteoarthritis... et d'une osteoporosis chronique.
Bunu bir Rock Bottom Remainder severe neden yapıyorsun?
Pourquoi vous feriez ça à un fan des Rock Bottom Remain-dude?
Yara pek ciddi görünmüyor.
La plaie ne semble pas être assez severe
- Sen cidden bir yılan severe benziyorsun.
Moi! Tu as l'air d'être un vrai amoureux des serpents.
İşemiyor.
IL EN TIENT UNE SEVERE, C'EST BON SIGNE.
- Sence bu biraz haşin olmaz mı?
- C'est un peu sévére, non?
Sonuçları ağır olacak.
Et la conséquence sera tres sévere
Hiç ciddiye almıyorsunuz!
Soyez sévere! Tres sévere!
Travmadan sonra ; sert veya kendine kapalı biri kendini yanlış kontrol etmeye yol açabilir.
Après un traumatisme, sévere, le côté enfermé émerge, donnant un faux sentiment de contrôle.
Bir dahaki severe deri eldiven giy.
La prochaine fois, essaie dans des gants de cuir.