English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Seyredin

Seyredin translate French

195 parallel translation
- Bunu seyredin Bay Kringelein, olur mu?
- Regardez, M. Kringelein...
Gelip fırtınayı seyredin.
Venez admirer l'orage.
Açık havaya çıkın, biraz yürüyüş yapın, bulutları seyredin. Bırakın, huzursuz zihniniz biraz huzur bulsun.
Sortez, regardez les nuages, apaisez votre esprit troublé.
İyi seyredin.
Regardez attentivement.
Seyredin.
Observez-le bien.
İşte, seyredin.
C'est parti! Attention!
Şurada doğrudan tepeye çıkan çocuğu seyredin.
Regardez celui-là!
Özgürlüğün şafağını seyredin!
Contemple l'aube de la liberté!
Kudretli elini seyredin!
Voyez sa main puissante!
Seyredin onu millet! Onu heyecan için seyredin.
Ne la quittez pas des yeux.
Sizlere vaat ettiğimiz büyük heyecanı seyredin.
L'excitation promise est au rendez-vous!
Kesin sesinizi de seyredin.
Du calme, voilà le coffre!
Gelip bizi seyredin Iütfen.
Il faut venir nous voir.
Seyredin çocuklar.
Attention, les gars.
- Şimdi seyredin. Hepsi bu kadar.
- C'est tout ce qu'il y a à faire.
Seyredin.
J'y vais.
Seyredin!
Regardez!
Seyredin bakalım.
- Je ne parlais pas de ça.
Nasıl yediklerini seyredin dostlar. Bu da gösterinin parçası.
Tout le spectacle repose sur eux.
Yüzlerinin halini seyredin.
Imaginez leur tête.
Cephede kesip biçerek ilerleyen muharip cerrahlarımızın komik hallerini seyredin.
Les délires hilarants de nos chirurgiens militaires qui coupent et recousent leur chemin le long des fronts, en opérant comme des bombes...
Pazar günü öğleden sonra futbol maçını seyredin diye... sizi tam zamanında o bahçeli evlerinizin önüne bırakacağım.
Vous serez rentrés dans votre banlieue... à temps pour le football de dimanche.
Burada gördüğünüz, bizim değerli aile kılıcımız... İşte bu da kanıtı... - Gelin seyredin!
Ce que vous voyez ici, est l'épée de notre famille... c'est la preuve...
Seyredin.
Regarde ça!
Hepiniz yarın Parthenon'daki Centennial Park'a gelin. Ve bizim davetlimiz olarak onu para vermeden seyredin. Oldu mu?
Je vous invite dans le parc du Centenaire demain au Parthenon, vous pourrez la voir gratuitement en tant qu'invités.
Patlamayı seyredin.
Attention à la perche.
İyice gevşeyin, ışığı seyredin.
Détendez-vous à fond. Fixez la lumière.
Bu inanılmaz. Seyredin bakın.
C'est incroyable!
Şunu seyredin...
Je vais vous faire voir.
Bayanlar ve baylar! Gelin gösterimi seyredin!
Mesdames et messieurs, venez voir mon spectacle!
Çok komik... şimdi şunu seyredin.
Très puéril. Que pensez-vous de ça?
Norris, sen ve Childs onlara morfin yapın ve bağlayarak seyredin.
Norris, Childs, piquez-les à la morphine et attachez-les.
Seyredin.
Regardez-le.
Seyredin, hepsini devirecek.
Regarde, il va faire un spare.
Seyredin.
Regardez-moi faire.
Seyredin.
Regardez-moi.
ısterseniz yukarı gelip seyredin.
Venez voir! Dépêchez-vous!
Canım, Brian'i eve davet et de maçı birlikte seyredin.
Tu sais, tu devrais amener Brian au match de base-ball.
Yavaşlatılmış çekimde, kütüphanecinin dikkatini dağıtmak için onu neredeyse öldürüşünü ve sinsice kitabı geri koyuşunu seyredin.
Regardez-le au ralenti, alors qu'il distrait et manque de tuer la bibliothécaire, et replace le livre.
Bakın, bunu seyredin.
Tenez. Regardez.
Gelin ve seyredin.
Vous allez voir. C'est parfait.
Ama arkadan seyredin.
Et restez sur le parterre!
Danseden ucubeyi seyredin
5 dollars la séance
Şunu vuruşumu seyredin.
Regarde ce putain de tir.
- Gösteriyi seyredin.
Les plus grands ont connu cette école.
Seyredin.
Regardez!
Seyredin.
Regardez.
Size göstereceğim. Seyredin.
Regarde.
- Peki siz gidip filmi seyredin.
Oh, on devrait l'y emmener.
Seyredin.
Regardez ça -
Gelin seyredin.
Venez voir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]