Sheila translate French
1,620 parallel translation
Konu açılmışken, Sheila'yı aradın mı?
D'ailleurs, tu as appelé Sheila?
Sheila'dan yemeğin parasını ödemesini istemeyeceğim.
Je ne demanderai pas à Sheila de payer son dîner.
- Sheila'yla tanışmış mıydın hiç? - Hayır.
- Tu connais Sheila?
Sheila'yla tanışmadım.
- Non.
Daha önce de söylediğim gibi, Sheila büyük bir kayıptı ama 1993 yılındaydı o.
Stuart, je vous l'ai dit, Sheila était une perte immense, mais en 1993.
Daha doğrusu, neden Sheila mutsuz olduğunu söylemedi? Midem bulanıyor.
- Ou plutôt, pourquoi Sheila a-t-elle tu son mal-être?
İnsanlığın etkisi... meydana gelen küresel ısınma ve iklim değişiklikleri ilk olarak ve en hızlı biçimde Arktik'te meydana geliyor.
SHEILA WATT-CLOUTIER - Présidente Conférence circumpolaire des Inuits ... le réchauffement planétaire et les changements climatiques, se remarque d'abord, et davantage, dans l'Arctique.
Boeing'in fabrikası burada, Microsoft burada. Bilmiyorum, Sheila. Hem müzik deneyimine de sahibiz.
Je ne sais pas, on a Boeing, Microsoft, la musique...
- Sheila, Nasılsın?
- Sheila, ça va?
- Peki ya, Sheila'nın çocuğu?
- Et le fils de Sheila? - Quoi?
Sheila, teyzen.
Sheila, ta tante.
Doktor Agnew, ben Sheila ve Mike karakterleri için çok endişelenmiştim.
Agnew, je m'inquiétais pour Sheila et Mile.
Sheila, bu yıl beni davet ettiğin için çok mutluyum.
Shelia, merci de m'avoir invitée cette année.
Sheila dur.
Shelia, attends.
Sheila, işte yine başladık.
Oh, Shelia, pas encore.
Sheila, yerimi sana vereceğim tamam mı?
Shelia, je te laisse mon siège.
Sheila. Ne yap biliyor musun?
Shelia, um, qu'est qu'on fait?
Sheila.
Shelia.
Sheila, sen iyi misin?
Shelia, ça va aller?
Merhaba Mike, ben Sheila.
Hey, Mike. C'est Shelia.
Evet, Mike ve Sheila yakalanmış olmalı.
Je crois que Shelia et Mike on été retardés.
Evet ama yanındaki Sheila değil.
Ouais, mais... c'est pas Sheila.
Mike'la Sheila'nın arkadaşıyım.
Je suis une amie de Mike et Sheila.
Sheila fazladan oda olduğunu öğrenince Trina'yı davet etti.
Shelia a invité Trina quand elle a su qu'il y a avait une chambre libre.
Sheila'nın arkadaşı bizim de arkadaşımızdır, değil mi?
Les amies de Sheila sont nos amies, pas vrai?
Bu arada Sheila nerede?
Où est Shelia?
Mike. Sheila nerede?
Mike, où est Shelia?
Mike, cidden Sheila'nın buraya arabayla tek başına gelmesine izin mi verdin?
Mike, t'es sérieux? T'as laissé Sheila venir toute seule?
Sheila kocaman kız.
Shelia est une grande fille.
Sheila, bu mesajı aldığında bizi ara.
Shelia, appelle nous quand t'entends ça.
Bu kadar iyi arkadaşsa neden Mike'la geldi de Sheila'nın arabasıyla gelmedi?
Et si s'est une vraie amie, pourquoi elle est venue avec Mike et pas avec elle?
Sheila'yı tek başına yola göndermekle.
Pour avoir laissé Shelia venir toute seule.
Memnun oldum Sheila.
Enchanté, Shelia.
O pislik, Sheila'nın tek başına yola çıkmasına izin vermiş Terry.
Cet enfoiré l'a fait conduire. Elle est toute seule, Terry.
Zavallı Sheila.
Oh, pauvre Shelia.
Sheila gelir gelmez söyleyeceğim.
Je vais le dire à Shelia dès qu'elle arrive.
Sheila'nın nasıl bir ruh halinde olacağını bilmiyoruz.
Attends quoi? On ne sait pas dans quel état d'esprit elle va être.
Mike, nasıl olduğunu sormak için Sheila'yı aradın mı?
Um, Mike, t'as appelé Shelia pour prendre de ses nouvelles?
- Sheila. - Merhaba.
- Shelia.
İşte bu harika Sheila.
Ca, c'est magnifique, Sheila.
- Sheila...
- Shelia...
Sheila, böyle kendini suçlama.
Shelia, remets pas la faute sur toi.
Pekâlâ, Sheila, tatlım.
Sheila, écoute,
Sheila, bak sana göre bir şey buldum.
Shelia, regarde ce que j'ai trouvé à ta taille.
Sheila, ondan hoşlanmıyorum.
Shelia, je l'aime pas.
- Yemeğini ye tamam mı? - Hayır hayır. Hayır, bırak konuşsun.
Non, laisse le parler, Sheila.
Bırak konuşsun Sheila.
Elle est pompette.
Cidden sıkıldım. Trina'nın bu erkekle ya da başka bir erkekle gidememesinin nedeni seninkiyle yatıyor olması, Sheila.
Si elle peut pas sortir avec cet homme ou aucun autre c'est parcequ elle couche avec le tien, Shelia.
- Sheila.
- Oh, Shelia.
Yok canım.
Si, Sheila.
Hmm?
C'est ce que Sheila m'a dit.