Shelley translate French
865 parallel translation
Tahminen o gök gürültüleri sevgili Shelley içindir.
Le tonnerre doit gronder pour notre cher Shelley.
Shelley, hayatım, benim için mumları yakar mısın?
Shelley, mon amour, vous voulez bien allumer ces bougies pour moi?
Ona bakın Shelley.
Dites-moi, Shelley.
- Shelley mi?
Shelley?
Shelley... - Yaklaşma, kafanı kırarım.
Pas un geste!
- Üzgünüm, ama önemli.
- C'est important, Mlle Shelley.
Shelley, bir fabrikayı yakabileceğime inanıyor musunuz?
Vous croyez que j'ai mis le feu?
- Evet, ben Nora Shelley.
- Oui, Nora Shelley.
Öğrencilerimin çoğu gibi evhamlı ve fevrisiniz.
Vous êtes spontanée, Mlle Shelley. Qualité fréquente chez mes élèves.
İtiraf edeyim, Bn. Shelley, bu gördüğüm en büyük beceriksizlik.
Je dois avouer, Mlle Shelley, n'avoir jamais vu autant d'incompétence.
- Evet. İyi geceler Bn. Shelley.
- Ça n'est pas au grenier, bonsoir.
Yarım saat sonra işe başlamak istiyorum. Lütfen giyinin ve kapıyı çarpmadan gidin.
Mlle Shelley, je dois travailler... et j'aimerais que vous partiez maintenant.
Ben Bn. Shelley.
Ici Mlle Shelley.
Bayan Shelley'yi çek...
Henry, peux-tu la photographier?
Shelley? - Şuraya.
- Ici, s'il vous plaît.
- Bayan Shelley. - Evet, bir dakika.
Oui, une minute.
Çaydanlık patlamak üzere.
Mlle Shelley, la cafetière va exploser.
Elbiseleriniz, Bayan Shelley.
Vos affaires.
Bayan Shelley, çalışmaya içerde devam edelim. Hava serinledi.
Rentrons, il commence à faire frais.
- Yapmak lazım Bn. Shelley. - Tabii.
Essayons.
Gözünüzden hiçbir şey kaçmıyor Bayan Shelley.
Vous pensez à tout.
- Bn. Shelley, şaşkın durumdayım.
- Je suis un inutile.
Bn. Shelley, yeterince beysbol izledim.
Assez de base-ball pour aujourd'hui.
Shelley? - Rahat etmene sevindim.
- Je suis bien contente, Joseph.
Shelley'yi delil olmadan mı suçluyorsunuz?
Accuser Mlle Shelley, sans preuve?
Özür dilerim Bayan Shelley.
Je m'excuse.
- Bayan Shelley. - Kızgınsanız "Nora" hatırlasanıza.
"Nora" quand vous êtes en colère.
- Hepsi bu Bayan Shelley.
- Ce sera tout.
Shelley? Borş sever misiniz dedim.
Aimez-vous le borsch?
Nora Shelley adlı hanımla ilgili.
Mais elles concernent Nora Shelley.
Shelley ile dolaşırken biraz alalım dedim.
J'en ai suggéré l'achat.
Shelley. Haksızlık.
Vous et Mlle Shelley.
Nora Shelley ağlıyor mu?
Nora, vous pleurez?
Bn. Shelley, bence Bracken yaşıyor. Görülüyor ki...
Je pense que Clyde Bracken est encore en vie.
Bn. Shelley doğru Boston'a.
En route pour Boston.
Ama İngiltere için John Donne, Dryden, Pope, Wordsworth, Coleridge, Shelley ve Keats, Tennyson, Bridges'i davet etmeye hazırım...
Pour l'Angleterre je peux citer : John Donne, Dryden, Pope, Wordsworth et Coleridge, Shelley et Keats,
Keats, Shelley ve Marlowe birkaç yılla onun önüne geçiyor. Daha 30'larına basmadan ölümsüz olmuşlardı.
Keats, Shelley et Marlowe l'ont été avant d'avoir 30 ans.
Shelley.
C'est Shelley.
Tamam, nota okuyabiliyor musun? Evet. Shelley, bu sefer Bay Machine geçsin.
Shelly, laisse M. Machine jouer celui-là.
Tamam, Shelley. Devam edelim.
Allons-y, Shelly!
Brownie, Shelley, Keates Şiirleri!
Poèmes de Browning, Shelley, Keats.
Shelley, Shakespeare, Shawn.
Shelley, Shakespeare, Shaw.
Shelley'nin derleme şiirleri.
Les poèmes de Shelley.
- Kolchak! - Shelly Forbes 5. kurbanını da aldı.
Shelley Forbes doit être sa 5ème victime.
Shelly Forbes adındaki bir kız kayıplarda ve her iddiasına girerim ki beşinci kurban o.
Une certaine Shelley Forbes a disparu. Je suis sûr qu'elle est la cinquième victime.
Shelly Forbes?
Shelley Forbes?
- Shelley!
- Shelley!
" Byron ve Shelley'le başlarlar
" Ca commence par Byron et Baudelaire...!
Shelley, bunu yukarıdaki şapşala ver, olur mu?
Shelley, apportez ça à l'abruti d'en haut.
Shelley, Teğmen Garber'i gördün mü?
Avez-vous vu le lieutenant Garber?
- Shelley.
- Shelley.