Shelter translate French
65 parallel translation
Holy Shelter Bataklığı'na geri döndü ve Armandville'e gömüldü.
Elle est retournée au marigot. On l'a enterrée à Armandville.
"... Punky Boy, Raise The Dead, Frank's The Name, Gimme Shelter... "
" Punky Boy, Réveille les Morts, Moi Frankie, Retiens la Nuit,
Jefferson Airplane bu şarkıyı "Beni Koru" da söylemişti, - - Hell's Angels'ın Rolling Stones kon - serine nasıl gittiklerini anlatan film.
Jefferson Airplane a interprété ce morceau dans "Gimme Shelter", un documentaire sur les Stones et le cauchemar d'Altamont.
Shelter Harbor'daki sağlık ekipleri onu evde yerde yatarken bulmuşlar.
Les secouristes de Shelter Harbor l'ont trouvée par terre dans la maison.
- Evet. Shelter Klüp'te.
- Au Shelter Club.
Bugünkü yayının sponsoru Men Shelter'ın yanındaki Costington mağazası.
Notre émission est sponsorisée par Costington, le magasin qui est ouvert juste à côté du refuge pour SDF.
Gimmie Shelter izlemeliydik.
Je préfère Gimme Shelter.
Your shelter must be practical, you need to travel light and most importantly, enjoy the 24 hours of sunlight.
Votre refuge doit etre pratique, vous devez voyager leger... et plus important : profitez des 24 heures de soleil.
Shelter Dağ Oteli'nde.
Auberge de montagne "refuge"
Neden hala Shelter'a gidiyorsun?
Pourquoi tu vas au Shelter?
Shelter'a bile götürmez beni bu hurda
Pour le Shelter, autant partir de suite
Shelter'da bir zenciyim Zincirinde gözüm 313 alan kodu Seni acımasızca patlatır ve gömer
Le MC du Shelter mate tes chaînes Le 313 t'écrase par sa vengeance
Dün akşam Shelter'da nasıl tıkandığını gördüm.
Pas mal ton numéro au Shelter, hier soir.
Ama Shelter'daki atışmaları sunana kadar hiçbiri işe yaramadı.
Aucun ne me convenait vraiment. J'animais les "battles" au Shelter... et un jour, on m'a dit :
Jimmy'yi rap yaparken görmek için Shelter'daki atışmaya gel.
Si tu veux écouter Jimmy, viens à la "battle" au Shelter.
Yarın akşam Shelter'a gelmeyi unutma.
Oublie pas de venir au Shelter, demain!
Seni bu akşam Shelter'da görmeyi umuyordum. Tabii eğer korkuyorsan...
Je pensais te voir au Shelter ce soir... mais si t'as peur...
Yemek kamyonundan Shelter'a Bak yumruklarımın tadına
Illico, je te mets K.O. Au Shelter
Heyecanlı bir akşam olacak.
Il va y avoir le feu au Shelter, ce soir.
Shelter'dakiler Detroit'in sesini duyuracak.
On est au Shelter, bordel!
Shelter Adası'nda büyük bir Sevgililer Günü partisi var. Stan'la beraber her sene düzenlerler.
Elle organise un grand bal de la Saint-Valentin, tous les ans, avec Stan.
Sığınak!
Shelter!
Büyük bir harcamadan azıcık para çıkartmak için çalışır sonra da aldığı parayı ACLU yada Franklin Armory Women's Shelter'a verir.
Elle donnerait le moindre surplus d'argent....... à l'ACLU ou une quelconque association de protection de la femme.
Temsilci kartını fiyakalı yapıp Shelter'a gidip de Mischa Barton'ı sikmeye çalışasın diye mi?
Pour que tu aies une carte d'agent et que tu ailles au Shelter pour essayer de te taper Mischa Barton?
Ya da bu şey gibi olacak bilirsin Mayors Kardeşler
Bien sûr... Ou ce sera plutôt comme, euh... tu sais les frères Maysles ( réalisateurs de'Gimme shelter'sur les Stones, ndt )
Erkek ve kadınlar için sığınma eviydi.
L'école mixte de Shelter Harbor.
Orası onun için tek yerdi!
Shelter Harbor était sa seule maison.
Sığınma evindeki çocuklara bilgisayar öğretmek, böylece...
Enseigner l'informatique aux enfants du Shelter Harbor, donc...
Shelter Uyuşturucu Rehabilitasyon Merkezi'nden geliyorum.
Je travaille au centre de désintoxication.
Shelter Uyuşturucu Rehabilitasyon Merkezi'nden geliyorum.
Je suis du foyer pour jeunes drogués.
Evet, Shelter geçirdi, ama daha önce insanlarda böyle bir şey görmemiştim.
Ouais, les refuges le font, mais j'en avais jamais vu sur un humain avant.
Aşkım korur beni.
# Shelter my love
Shelter Adası'nda olmasından, güneş batımına ailemizin eski yazlık evinden sahile doğru iniyoruz.
sur Shelter Island, au couché du soleil, juste sur la plage de l'ancienne maison de vacances de la famille.
Ve böylece, düğünümüzden bir gün önce Stella ve ben Shelter Adası'na doğru yola çıktık.
Et donc, la veille de notre mariage, Stella et moi avons fait le voyage jusqu'à Shelter Island.
Orada birkaç kulübem var Connie Shelter Adasında ağıl demeyi seviyor.
J'y ai quelques cabanes. Connie les appelle des forteresses. C'est à Shelter Island.
Dark Blue SO2E10 "Shelter of the Beast"
Saison 2 Épisode 3 Shelter of the Beast
"Shelter of the Beast" in Kaltçe'si.
En gaélique, c'est "le foyer de la bête".
Geçenlerde Gimme Shelter'ı izledim. Hani şu Rolling Stones belgeseli var ya?
Je viens de voir "Gimme Shelter", le docu sur les Rolling Stones.
Corvis'in öldürüldüğü gece Mercy Kimsesizler evindeymiş.
Il était à Mercy Shelter la nuit où Corvis a été tué.
You all You're glad you feed her breast r and to have food and shelter.
Vous tous, vous êtes bien contents de vous nourrir à son sein et d'avoir gîte et couvert.
Dylan, "Shelter from the Storm'u" yazarken, kimseden sözlere katkı yapmasını istemedi.
Pour Shelter from the Storm, Dylan a écrit toutes les paroles.
Hadi Kulüp Shelter'a gidip kafeste dans edelim.
Allons au Club Shelter danser dans une cage.
Kulüp Shelter'e, lütfen.
Au Club Shelter, s'il vous plait.
♪'Cause you are my shelter from the storm ♪
♪ car tu es mon abri contre l'orage ♪
Major, Helton evsizler evinde danışman. Ergen kaçaklar, suçlular, bağımlılar için.
Major est conseiller au Helton Shelter, c'est un recueil pour les ados fugitifs, délinquants, accrocs.
Major, Helton evsizler evinde danışman. Ergen kaçaklar için bir bakım evi.
Major est conseiller à Helton Shelter, un foyer pour adolescents en fugue.
Major, Helton evsizler evinde danışman. Ergen kaçaklar için bir bakım evi.
Major est conseiller à Helton Shelter, un foyer pour ados en fugue.
Shelter Dağı.
Shelter Mountain
havalandır
I wish you shelter from the storm
* Bak şimdi yıldızlara *
Longing for shelter
Siper alın!
Shelter!