Single translate French
361 parallel translation
20. Yüzyıl Ekspresinden bir yataklı bileti lütfen.
Un single dans le train de Chicago.
Bir telefon edip sorar mısınız?
Voyez s'il reste un single.
Oysa ben koca bir kompartımanda bir başımayım.
Moi, j'ai un grand single.
Şarkımı single albüm yapacaklar.
On va sortir ma chanson.
Tek kişilik yemekli vagon bileti.
Single et wagon-restaurant.
Dünyanın kulağı bizdeydi çünkü çok fazla satan bir single çıkarmıştık.
Nous avions l'oreille du monde à cause de notre fameux 45 tours.
Donna'yla gidecek bir parça daha lazım bize.
On a besoin d'un autre single pour aller avec Donna.
Müzik tarihinde bir albümden altı adet liste başı single çıkaran... ilk sanatçı Michael Jackson oldu.
Michael Jackson est le premier artiste de l'histoire de la musique à avoir six singles no 1 issus du même album.
Bruichcladdich, eğer malttan anlıyorsanız.
Bruichcladdich... si vous connaissez vos single malts.
"She's Actin'Single, l'm Drinkin'Double"
C'est brut, sincère, passionné. "She's Actin'Single, l'm Drinkin'Double".
- Şu şarkıyı dinledim, "Light That Fire." - "Light Your Fire."
J'ai entendu votre single "Light That Fire." - "Light Your Fire."
- En iyi single için bahse girerim!
- J'ai parié avec Jill sur le meilleur tube!
Kral boyu yataklı bir tek kişilik. Asla bilemezsin.
Une single avec un grand lit, on sait jamais!
Öncelikler Asi Radyo'dan Ian'a single'ımızı çalıp....... anlaşma imzalamamızı sağladığı için teşekkür etmek istiyorum.
D'abord, je voudrais remercier Ian et Radio Rebelle : ils ont passé notre single et ça nous a permis d'être signés.
İlk defa çalınacak olsa bile bahse girerim hit olacak bir single Yalnız Kovboylar'dan.
Je suis prêt à parier que c'est une exclusivité, voici le premier tube des Rangers solitaires.
Evet, ofisinde bir ton ucuz single parça dolu sandığı var.
Il a une pile de singles de musique d'ambiance de merde dans son bureau.
Albümünün bu hafta 9 basamak yükseleceğini... single'ının Billboards'da üçüncü olduğunu ve VH1'de bir numara olduğunu söyledi.
Il dit que ton album a remonté de 9 places cette semaine, ton simple est troisième dans les hits et tu es numéro un sur VH1.
Hatta İngiltere'de bir single olarak dahi piyasaya çıkarmadık.
II n'est même jamais sorti en 45 tours en Angleterre
Tek mayalı Glendronach yardımcı olur mu acaba?
Un petit single malt Glendronach aiderait?
Efsanevi BUDDY VE PLAYBOY'ların ilk single kaydıydı
C'était le premier Single du légendaire BUDDY AND THE PLAYBOYS.
Ayrıca da son single kaydıydı
C'était le dernier aussi.
arpadan yapılan viski sanırım.
Single malt, à mon avis.
Yeni single albümüyle Radiohead geliyor...
'.. avec leur nouveau single, voici Radiohead.'
- Bu ilk single'ımız olacak.
- Ce sera notre premier tube.
Son single'ında arka vokalinde Chablis'in 1968'deki şarkısı "Riff Wit It"'i kullandın. F-Note Plak onun kayıt haklarına sahip.
Sur le dernier hit de ton artiste Scratch... tu as samplé les choeurs... de la chanson de Chablis, en 1968, "Riff Wit It"... dont les droits reviennent à F-Note Records?
Single Female Lawyer ( Bekar Bayan Avukat )'ın sezon finali.
Célibataire et Avocate, c'est le dernier!
O, 20. yüzyıl televizyon dizisi karakteri, Single Female Lawyer ( Bekar Bayan Avukat ).
C'était héroïne d'une série du 20ème siècle, Célibataire et Avocate.
Şuna bakın. 1999 yılında, Single Female Lawyer ( Bekar Bayan Avukat )'ın sezon finali teknik bir arızadan dolayı kesilmiş.
En 1999, le dernier épisode de Célibataire et Avocate... fut interrompu, dû à un problème technique.
Single zamanında tamamlanmayabilir!
Le disque sera jamais prêt. Mais si.
Bütün bunlar biraz fazla abartılı. Sadece üç şarkılı bir CD. Bir single.
C'est juste que tout ça prend des proportions énormes.
Ama senin yaptığın bir şey.
C'est juste un single. Rien de plus.
tanrım, bu onun yeni single'ı mı?
C'est son dernier single?
öyleyse... eğer hayatınızın aşkının tanımını arıyorsanız, bu akşam bunun üzerine oynamalısınız, bayanlar baylar, çünkü bu akşam
Si vous cherchez le single qui va cartonner, misez sur cette chanson, mesdames et messieurs.
Don't knock a multi-platinum single.
N'abîme pas Monsieur Platine.
Şarkı EMI'yi o kadar etkiledi ki, grupla anlaşma imzalayıp şarkıyı single olarak çıkarttılar.
emi prit le groupe sous contrat et fit paraître le titre.
Emily çabalıyor, ama yanlış anlıyor Pink Floyd gelmiş geçmiş en başarılı single'olan "See Emily Play" i çıkarttığında, Syd'in kötü bir yola girdiği çok açıktı.
À la sortie de "See Emily Play", alors le plus gros succès de Pink Floyd, Syd allait visiblement mal.
Sokaklarda yürüyorum Ayaklarım plastik Syd'in bir sonraki single denemesi olan "Vegetable Man" ( Bitkisel Hayattaki Adam ) EMI için fazla ağır kaçmış olacak, hiçbir zaman piyasaya çıkmadı.
emi trouva peut-être l'essai suivant de Syd, "Vegetable Man", trop rude, car le titre ne fut jamais sorti.
... ve buna single dediler. Daha fazla konuşmak istemiyorum.
Bon, maintenant, il me faut un café.
- Biliyorum, ama single bitmedi.
- Je sais, mais le single n'est pas terminé.
- Britney Spears'dan yeni bir şarkı...
Le dernier single de Britney...
Singel malt, buzlu.
- Un single malt avec glace.
Single Malt, buzlu.
Avec de la glace.
Tek malt, 16 yıllık. "Koyu, tam lezzet"
Single malt, 16 ans d'âge. "Noir, généreux en goût".
Saf viski.
Ca, c'est un "single malt".
- Bu saf bir viski.
Du "Single Malt"...
Saf olsun, karışım değil.
Du Single Malt.
Hit şarkılarımız ağırlıklı olmak üzere single parçalarımızı... tekrarlayarak çalardık.
On jouait nos 45 tours
En az iki single daha çıkarmak zorundalar. Albümün fiyatını düşürürüz.
Ou on enterre l'album.
- Ne olmuş yani?
De nouvelles paroles et ça fait un single.
Single malt.
Single malt.
Scotch.
Whisky. Single malt.