Sino translate French
50 parallel translation
Amerikan-Çin ilişkilerini ne kadar feci bir şekilde etkileyeceğini?
Et de leurs conséquences sur les relations sino-américaines?
"Japonya-Çin diplomatik ilişkilerini düzelt. Ikeda'yı yen"
'Rétablissez les relations diplomatiques Sino-japonaises'
Yakın zamanda biten Çin-Japonya Rusya-Japonya savaşlarının galibi.
Le récent vainqueur de deux guerres : la guerre sino-japonaise, et la guerre russo-japonaise.
Öfkeliler çünkü Çinli-Amerikalı mı yoksa Amerikalı-Çinli mi olduklarını bilmiyorlar.
Elles sont en colère de ne pas savoir si elles sont sino-américaines ou américano-chinoises.
O bir tür... Japon-İskandinav suni bonfile muadili... ve o da zaten son dilimdi, maalesef.
C'est une espéce de substitut sino-norvégien,
Harry'nin yanına bir Çinli-Amerikalı vermemiz imajımız için iyi olacak.
Callahan en équipe avec un sino américain, c'est bon pour notre image.
"Bir Çinli-Amerikalıyla çalışmak teşkilatın imajı için iyiymiş."
"Faire équipe avec un sino-américain, c'est bon pour l'image du service."
Afedersiniz, Sino Pasifik Şirketinden Bay Jackson ve İngiliz güçlerinden General Wickens ile bir randevumuz vardı.
Excusez-moi, nous avons rendez-vous avec M. Jackson et Ie général Wickens.
Wong Fei-Hung, bu İngiliz kuvvetlerinden General Wickens ve Sino Pasifik şirketinden Bay Jackson.
Huang Feihong, je vous présente Ie général anglais Wickens et M. Jackson, qui est américain.
Sino locig 16. Sono 7 bilgi eldivenleri gerekiyor, Bir GPL gizli modülü, bir zeki çevirmen ve Tomson göz telefonu.
Il me faut un Sino-Logic 16, des Data Gloves de type Sogo 7, un module d'infiltration GPL, un traducteur électronique et un casque audiovisuel.
Onu buldum. Sino locig 16, GPL gizli modülü kullanıyor.
Il utilise un Sino-Logic 16, un module d'infiltration GPL.
Bu gece ilk Çin-Amerikan uydu ortak macerasını kutluyoruz.
Ce soir, fêtons le premier partenariat de satellite sino-américain.
Çin-Japon dostluğu.
L'amitié Sino-Japonaise.
Seattle'a okumaya gittim ve, Çinli bir Amerikalıyla evlendim.
Je suis allée étudier à Seattle où j'ai épousé un Sino-Américain.
Aldım mı? Hayır, o Çin-Arap enzimi. Bu farklı.
Non, c'était l'autre... l'enzyme sino-arabe.
Eğer Japon, Çinli ve Amerikalı melezi birinin nasıl Tokyo'daki bütün patronların patronu olduğunu merak eden varsa söyleyeyim ;
Et si vous vous demandez... comment une Américaine métisse d'ascendance sino-japonaise a pu devenir le caïd des caïds à Tokyo, au Japon, je vais vous le dire.
- Siz, Çin-Sin-Amerikan...
Toi et les Chino-sino-américains!
- Çin-Peru yemeği aşkım.
Un plat sino-péruvien, mon cœur.
General Sanpo, Çin-Japon kültürel alışverişini güçlendirmeyi istiyor.
Le Général Sanpo a dit qu'il voulait renforcer l'échange culturel Sino-Japonais.
Çin-Japon barışını gerçekleştirmek.
Pour matérialiser la paix Sino-Japonaise.
O sigara içer, ama ben içecek olursam götümü kesmeye kalkar.
Ella fumar sino si yo fumar, ella cortar los cojones grandes.
İlk kuşak Çinli-Amerikalı, 10. kuşak Triad.
Sino-américain de 1ère génération, membre des triades de 10e génération.
Nesin sen kuzum? Bunu hep merak etmişimdir.
Un Euro-Mexi-Japo-Sino-Stanais?
Bay Foster, bize ABD-Çin ilişkilerinin destekçisi olduğunuzu söylediniz ve ABD-Çin ilişkileri için en iyisi Li Cunxin'in Çin'e geri dönmesidir.
Mr Foster, vous disiez que vous souteniez les relations sino-américaines, et le mieux pour ces relations est que Li Cunxin retourne en Chine.
1962'deki, Çin-Hindistan sınır savaşını yeniden alevlendirmeye çalışıyor. Savaş, iki tarafın da şu çetin dağlarda büyük kayıplar vermesiyle sonuçlanmıştı.
Elle cherche à relancer le conflit sino-indien de 1962, qui s'est achevé par une trêve fragile, car aucun des deux pays n'acceptait les pertes subies dans ces montagnes isolées.
Burada, Joseonjok olarak bilinen yaklaşık 800,000 Koreli-Çinli yaşamaktadır.
Environ 800 000 Sino-Coréens y vivent. On les appelle les Joseon.
İkinci Çin-Japon Savaşı, 1940
1940. Seconde Guerre sino-japonaise.
Ya da Alman-Çin kırması bir dili.
Ou un hybride sino-allemand.
Haeshin'in kayda değer gelişiminin bu masa etrafında yapılan sıkı çalışmanın eseri olduğunu çok iyi biliyorum. Aniden vefat eden Hong Tae Gyun'un payları onun daimi isteği üzerine, Kore Çin Kültürel Vakfı'na verilecektir.
Je sais très bien que la croissance remarquable de Haeshin a été le résultat du travail considérable de tous ceux présents autour de cette table. données à la Fondation Culturelle Sino-Coréenne.
Asyalı Amerikan değildi, Ryan.
Pas une Sino-Américaine.
- Ben çekik değilim, ben Çinli-Amerikalıyım!
Pas bridé, sino-américain!
Tuttun diye de kimse Çinli-Amerikalı olduğunu sanacak değil!
Vous ne ferez pas sino-américain en tenant vos yeux!
Sinoatriyal düğüm diye bir şey duymuş muydun?
Vous connaissez les noeuds sino-auriculaires?
Benim çocuğum Koreli-Çinli gibi bir bayan olarak büyüdü.
Les miens sont élevés par une jeune Sino-coréenne.
O, yarı Koreli yarı Çinli adam ne dedi?
Il est sino-coréen. Qu'a-t-il dit?
Şimdi Beijing ördeği yiyip, Kaoling şarabı içiyor olacaktım.
Je devrais être en train de manger du canard rôti et boire du koryangju *. ( koryangju ou serghum - Liqueur traditionnelle sino-coréen )
Çin-Japon savaşının dünya çapına da yayılmasının bir sinyali olabilir.
Ceci est peut-être le signe que la guerre Sino-Japonaise sera longue et pénible.
Çin-Japon savaşı uzadıkça uzuyor.
La guerre Sino-Japonaise s'éternise.
Yoksa peşine düşer ve Wisconsin'e kadar sürüklerim.
Sino je viens te chercher et je te ramène au Wisconsin.
Burada Sino-Japon ilişkileri üzerine soruları cevaplayacağım. Mark.
Je suis ici pour répondre aux questions sur les relations sino-japonaises.
Babam yarı Çinli yarı Hawaii'liydi. Annem ise İsveçliydi.
Mon père était sino-hawaïen, ma mère, suédoise.
- Çinli-afro saçlı pop müzik, bebeğim.
- Pop sino-africaine, bébé.
Şapkanın üzerindeki logo Kafe Ogun'e ait. Güney tarafta bir Afrika-Çin restoranı.
Le logo sur le chapeau est celui du Café Ogun, un restaurant sino-africain dans le Southside.
- Addison Wen'in yardımıyla son derece güçlü yarı Çinli yarı Amerikalı bir iş adamı tarafından.
- Avec l'aide d'Addison Wen. Un homme d'affaires sino-américain très puissant.
Biri güzel bir kadın. Çin kökenli Amerikan vatandaşı.
L'un est une magnifique femme sino-américaine.
Başkan Peng, Çin-Amerika ilişkilerinde danışmanınız olarak yapacağınız en iyi anlaşmanın bu olduğunu söyleyebilirim.
Président Peng, en tant que conseiller aux affaires sino-américaines, Je dirais que c'est la meilleure offre que vous aurez.
Vietnam / Çin Sınırı
Frontière Sino-Vietnamienne.
Pekâlâ, Gallo, Çin ve İngilizce klavye düzenlerini yan yana koyuyorum ve sana harflerin yerini tarif edeceğiz.
OK, Gallo, Je suis en train de configurer Un clavier sino-anglais. Nous t'aiderons à l'utiliser
Sinoatrial düğüm normal.
Nœud sino-auriculaire normal.
Evet, bu mümkün.
( sino-africain = Chine + Afrique )