Sms translate French
2,433 parallel translation
- Kris'e mesaj atıyor. - Ee, ne olmuş?
A Kris, il envoie des SMS.
Sık sık mesajlaşıyordunuz ama birbirinizi hiç aramıyordunuz.
Vous avez échangé des SMS, mais vous n'avez jamais appelé.
Birkaç hafta önce Vegas'a gitti. Ne bir telefon, ne bir mesaj hiç haber yok.
Je veux dire, elle... elle est partie pour Vegas il y a quelques semaines, et elle n'a pas appelé, envoyé de sms ou quoi que ce soit.
Ayrıca Bay Goss'un telefonunda bulduğumuz mesajlar kendisinin çıkardığı zaman çizelgesine uyuyor. Ve FBI'ın GPS cihazındaki veriler Bay Goss'un tarif ettiği cinayet yolculuğu rotasına uyuyor.
Nous avons aussi récupéré des sms provenant du portable de M. Goss, et qui concordent avec la chronologie qu'il a donné et les données du localisateur GPS du FBI, correspondent à l'itinéraire que M. Goss dit avoir emprunté pour commettre le meurtre.
- Bir mesaj ve e-mail göndermek istemediğine emin misin?
- Et un SMS ou un mail? - Ça servirait à rien.
bir mesaj aldım Polis departmanındaki bağlantımdan.
J'ai reçu un SMS de ma taupe à la police.
Size yardım edemem ama farkettim de tweet ya da sms dışında başka bir şey okuyorsun ve benden sana bir "bravo"
Je ne pourrais aider mais j'ai noté que vous lisiez autre chose qu'un tweet ou un texto, et, pour ça, je vous dis bravo.
Hepsini anlatacağım ama önce Jen'in telefonundan Kate'e mesaj atmam lazım.
Je vous dirai tout, mais d'abord je dois trouver le portable de Jen pour envoyer un SMS à Kate.
Dün gece Tina'nın elbisesiyle ilgili mesajlarını okurken uyuyakaldım.
Je me suis endormi hier soir pendant que Tina m'envoyait un SMS au sujet de sa robe de bal.
Mesaj.
Envoyer des sms.
Mesajlara cevap vermiyor.
Elle ne répond pas aux SMS.
Sen ve motosikletçi dostun var ya, video kaydında sen ona mesaj atıp, "saldır" sinyalini verirken görüntülerimiz var.
Vous et votre ami motard? Nous avons une vidéo de vous lui envoyant un SMS pour lui donner le signal.
Ryan'a ışıkları kapatmasını söyleyen mesaj bundan atılmış.
Dedans, le SMS disant à Ryan d'éteindre les lumières.
Brian'a yarım düzine mesaj geldi.
Brian a eu une demi douzaine de SMS.
Breena. Mesaj yollamış.
Breena m'a envoyé un SMS.
Dedektif Bell dün akşam Tanya Barrett'le yemek yiyen şahsın Wayne Kaneshiro'nun adresini tespit ettiklerini haber verdi.
Detective Bell m'a envoyé un SMS disant qu'ils ont trouvé le compagnon de Tanya Barrett,
İşte önemli kısım : İlk yarı bitiminde düdük çalınca o an ona bunu yapamayacağını söylemen gerekiyor. Eski sevgilinden mesaj geldiğini söyleyeceksin.
Voilà la partie importante, quand le klaxon s'arrête après la première période, c'est là que tu dois lui dire que tu ne peux pas faire ça, que tu as reçu un sms de ton ex.
Sen de bana şehri adam öldürmeden kurtarmaya çalıştığını söylemiştin. Bu doğru mu? Sence?
Votre client a piraté les portables des Tidwell a ensuite volé des sms privés de nature sexuelle envoyés entre un mari et sa femme.
Starling City'de mi?
Je t'ai envoyé un sms.
Sanki hoşlanmadığı bir mesaj almış gibi.
Comme si il recevait des SMS qu'il n'aimait pas.
Öldüren mesajın geldiği telefon mu?
Celui qui reçoit des SMS tueurs?
Nasıl mesaj aldı?
Comment a-t-il eu un SMS?
O şeye de mesaj gönderilebiliyor.
Cette chose reçoit aussi des SMS.
Buna sebep olan kişi ona kasten mi mesaj gönderdi diyorsun yani?
Donc tu dis que celui qui fait ça lui a envoyé un SMS exprès?
Mesajlaşıyorduk. O da bir kere oldu.
Un sms une fois.
Saat 15.18'de bir mesaj almış.
Il a reçu un SMS à 15h18.
Mesaj şu numaradan gelmiş.
Le SMS est venu de ce numéro.
Onu nerede bulacağımla ilgili bir mesaj alıyorum. Sonra da işe götürüp yok ediyorum.
Je reçois un SMS m'indiquant où le prendre puis je l'emmène au boulot pour qu'il disparaisse.
Varili alması karşılığında ödeme yapılacağıyla ilgili bir mesaj alıyor.
Il reçoit un SMS pour récupérer le fût et un autre pour se faire payer.
John, telefonunu aldı ve ona gelen mesajların izini sürmeye çalışıyor.
On pourra analyser le portable mais on pourra pas tracer le SMS sans doute
Hayır. Sanırım ona mesaj atmışsın. Bilmiyorum.
Par SMS, j'imagine.
Yanlışlıkla bazı mesajlarımı sildim.
J'ai supprimé quelques SMS sans faire exprès.
- Onları senin için kâğıda çıkardım. - Teşekkür ederim.
- Voilà les SMS supprimés.
Sadece... Biri telefonumdan SMS göndermiş.
Quelqu'un a envoyé des SMS depuis mon téléphone.
Claudio'nun son dört mesajı, hazır kartlı bir telefondan gönderilmiş.
J'ai le téléphone de Claudio. Les derniers SMS ont été envoyés à un téléphone qui avait une carte prépayée.
Mesajda ne yazıyordu?
Qu'est-ce qui était écrit dans les SMS?
Onu nerede bulacağımla ilgili bir mesaj alıyorum. Sonra da işe götürüp yok ediyorum.
Je reçois un SMS pour me dire où le prendre, ensuite je le fais disparaître parmi les autres.
Sonra da gönderdiği mesajları silmiş.
Il avait supprimé les SMS.
Onda da silinmiş bir mesaja ulaştım.
J'ai restauré des SMS sur l'un d'eux.
Başka bir varili daha almam için bir mesaj aldım.
J'ai reçu un SMS pour récupérer un autre fût.
Sonra ödeme ile ilgili bir mesaj alacak.
Il va recevoir un autre SMS pour se faire payer.
Belki gelen mesajın izini sürebiliriz.
Peut-être qu'on pourra tracer le SMS.
Ödeme ile ilgili mesaj atacaktır.
Vous allez recevoir un SMS pour le paiement.
Ödemeyle ilgili bir mesaj alacak.
Il reçoit un SMS pour le paiement.
Mesaj geldi!
Il a reçu un SMS!
Sammy Nyrop'a gelen mesaj Medisonus'un bulunduğu Hvidovre'den geldi.
Le SMS à Sammy Nyrop venait de Hvidovre, là où est Medisonus.
Yani ona mesaj attığında geri dönüyor mu?
Ok, alors tu me dis que quand tu lui envoie un sms, - Il te répond?
Bir mesaj aldım.
J'ai reçu un sms.
Bak, ona her zaman mesaj atamazsın.
Écoute tu peux pas lui envoyer des sms tout le temps.
Yaz, yaz, yaz.
Sms, sms, sms.
Bu yüzden telefon elinde, böylece mesajları ve aramaları kaçırmayacak ve kontrol altında tutacaksın.
Tu as gardé ton téléphone à la main pour pouvoir vérifier et être sûr de ne manquer aucun sms ou appel.