Sniff translate French
44 parallel translation
Aptal şapkanı görüyorum.
Tu prends ton truc, tu vas me faire rater mon sniff.
Anında nefes alamaz duruma gelmiş.
Un sniff a causé la défaillance respiratoire.
Evet!
C'est exact... sniff.
Burnuna biraz çek...
Un petit sniff de ça...
- Biraz çekmek ister misin?
Tu veux un sniff?
Biraz çekebilir miyim Mike?
Je peux me prendre un sniff, Mike?
Klüplerde insanlar 50 ya da 100 $ lık toz almak için masadan veya bardan kalkıyorlar.
Dans les clubs, des mecs lâchaient le black-jack ou le bar... pour se payer 50 dollars de sniff.
Onları kovalayacağım, çekil.
Je le fais décamper. Ici, Sniff!
- [Sniff ing]
[Reniflements]
Annem, kız arkadaşımdan ayrıldım.
" Sniff, sniff, ma mère ne fait pas attention à moi.
Öyle yapmıyorum.
Sniff, sniff ". - Je ne dis pas "sniff, sniff".
Çünkü şimdi özellikle çıkardım.
C'est parce que j'ai dit "sniff, sniff!"
Yodel ve Sniff... kılavuz köpeklerdir...
Et Yodel et Sniff par là c'est mieux ainsi ils sont tes "wheel dogs".
Şu fotoğraf makinesini alır mısın?
L'appareil en échange d'un sniff.
İlk nefeste aşk diye şakalaşırdık.
avec qui je suis sortie plus tard. "L'amour au premier sniff".
Kimse sümüklüleri sevmez.
Personne n'aime monsieur Sniff.
- Sümüklülerden nefret ederim.
Je déteste monsieur Sniff. Allez!
Merhaba Sniff, bu Jay.
Salut, Sniff. C'est Jay.
İgne mi yapacaksın yoksa soluyacakmısın?
Seringue ou sniff?
Hey, Sniff Doggy Doo-Doo.
- ARMES DE DESTRUCTION MASSIVE - Sniff Doggy crotte de chien.
Bana bak! Beni yalnız bırak.
laisses-moi tranquille... sniff
Nasıl yani? 2 gün önceki koku testleri mükemmeldi!
Aux sniff tests avant-hier, c'était impeccable.
Polisler, grow-op'tan kaynaklanan normalin üstündeki sıcaklığı saptamak için kızılötesi kamereları ya da koku testini kullanabiliyor.
La police peut utiliser des caméras infrarouges qui détectent des températures anormales provenant des Grow OP. Ou... le sniff test.
Bilirsiniz işte, Boompa, boompa sniff, sniff.
Vous savez, boum-boum, snif-snif...
Ben hiçbir zaman mal satmadım.
Je n'ai jamais vendu de sniff.
Hey, sen, biraz daha acı sos.
Encore un sniff de sauce piquante.
Koklamalık?
Sniff?
Bir kaç fırt eroin için.
Pour un sniff de crack.
Birazcık versene.
Un petit sniff, non?
Bir vuruş daha, o kadar.
Encore un sniff, c'est tout.
Kokain?
Un sniff?
Bu film koklaması.
C'est un film sniff.
Sanırım devletin sürdürdüğü uyuşturucu karşıtı kampanyalar arada bir kokain çekerken yanlışlıkla burnunuza bok kaçacağından bahsetse daha başarılı olurdu.
Je pense que la campagne anti-drogues du gouvernement aurai plus de succès s'ils soulignaient qu'à chaque prise, il y a une infime chance pour qu'on sniff un fragment de caca.
Tamam bebek, önce 2 küçük puf yapacağız.
On va se faire... deux petits sniff pour commencer.
Tüm yapman gereken, parmağınla burun deliğinin tekini kapatıp hızlıca içine çekmen.
Tout ce que tu as à faire c'est de te pencher... et de prendre un sniff.
- Mitt Sniff, The Mirror.
- Mitt Sniff, The Mirror.
Bir tırnaktan bir şey olmaz herhalde.
Un petit sniff peut pas faire de mal.
Selam sevgilim.
Salut, sniff.
Sevgilin kim?
Sniff?
Ne yazık ki.
Boo, sniff.
Biliyorum.
Je sais. Sniff.
Çek burnuna.
Sniff.
Siktir.
Sniff.
Tamam.
Ok. [Sniff]