Sony translate French
164 parallel translation
Restorasyon sırasında, Sony Film Şirketi ve Kaliforniya Üniversitesi Film-Televizyon Arşivi, en iyi kalite için son laboratuvar teknikleriyle dijital teknolojiyi kullandı.
Pour cette restauration, Sony Pictures Entertainment et U.C.I.A. Film and Television Archive ont utilisé de nouveaux labos et une technologie digitale pour obtenir une qualité optimale.
Geçen hafta Belçika kaptanı Sony kasetçaları var diye oyundan atılmıştı.
La semaine dernière, le capitaine belge a été exclu pour avoir apporté une radiocassette Sony.
" Sony walkman ve kulaklıklar
" Il y a des Walkmans Sony
Bilmem anlatabildim mi? Televizyon alırken, eğer RCA istiyorsan, Sony almazsın.
Quand tu veux une télé, t'achètes pas une Sony si tu veux une RCA.
Mesela arabamın teybi, bir Sony.
Ma stéréo... c'est une Sony.
Sonny...
Sony.
Sony Zenith veya Gold Star.
Vous voulez un Sony, un Goldstar?
Bir hamburger yaptın mı sana 60 ekran Sony alıyor.
Faites-lui un hamburger, vous aurez une télé Sony de 24 pouces.
Aynı soruyu ben de sana sorabilirim. Sayın Bay 60 Ekran Sony.
Je peux te retourner la question, M. Sony 24 pouces.
Seni pırlantalar ve Sony cihazlarla donattığı sürece.
Tu adores les diamants et les chaînes hi-fi.
Yine ödemelerimi mi unuttum yoksa?
Je suis encore en retard sur mes paiements pour Sony?
" Bir Sony mi kaybettin?
On vous a volé un Sony?
Sony'yi almak isterdim.
J'aimerais bien Sony.
Sony ürünleri kullanmaya devam edeceğiz.
On continuera à utiliser les produits Sony.
Sony ürünlerine Domo arigato.
Domo arigato à ces produits.
Peki Sony'yle Osaka'daki görüşmeye ne oldu?
Oui, mais et le rendez-vous avec Sony à Osaka?
Ve kocaman bir gölün ortasında, içinde bir köpek bir müzik kutusu, bir de 66 ekran Sony Trinitron olan bir tekneye yerleşmek istiyorsun.
Et tu as pensé à nous, nous installant sur un bateau au milieu d'un lac... avec un chien et un jukebox et une télé Sony Trinitron.
Sanırım bu otelin sahibi Sony ya da başka bir Japon şirketi.
Je crois que cet hôtel appartient à Sony ou une autre boite japonaise.
İçlerinden biri Sony kanalını yönetiyor. Bir diğeri bütün Macaulay Culkin macera filmlerinin yapımını üstlendi.
Un est chez Sony, un autre produit les Macaulay Culkin.
Evet, Cupid'in Tüfeği. 8 : 30, Sony Lincoln Meydanında.
20h30 au Sony Lincoln Square.
Sony de böyle mi?
- Non.
Ooo, evet, Sony'nin evinde olacağını söyledi.
Il appelait pour dire qu'il est la maison de Soni.
Sony mi?
Chez Soni?
Ha evet, bugün Sony ve Jimi'nin nişan günü.
AH oui, ce sont les fiancailles de Jimmy et Soni.
Harika! Jimi ve Sony seni görmekten çok mutlu olacaklar.
Jimmy and Soni... seront contents de te voir.
Sony ve Jimi'yi görünce bu hislerim daha da güçleniyordu.
Voyant Jimmy and Soni ensemble m'a renforc cette id e.
Çünkü hiç kimse Sony kadar masum olamaz. Ve hiç kimse Jimi kadar yaramaz olamaz.
Car il ne peut y avoir personne d'aussi innocent que Soni... et il ne peut y avoir une fripouille qui batte Jimmy.
O Sony'yi Jimi için yarattı.
IL a fait Soni pour Jimmy.
Allah'a şükürler olsun Jimi ve Sony bugün birbirlerine kavuştular. Allahın herkese diğer yarısını bulma şansı vermesi, için dua ediyorum.
Ce jour je remercie Dieu d'avoir r uni Jimmy et Soni... et je prie qu'il leur donne chacun la capacit ... de reconna tre notre me-soeur.
Sony ve Jimi vedalaşıp gittiler, ama sen hala buradasın.
Soni et Jimmy ont fait leurs adieux et tu es encore ici.
Evet Sony, yükseklik 3 adımdan fazla olmalı. Yoksa sağ taraftaki seyirci olup biteni göremeyecek.
Soni, l'arri re-plan doit tre plus haut de 5 m tres... sinon le public de droite ne va pas voir ce qui se passe.
Benimle Sony Play Station oynayabilirsin.
Tu peux jouer avec ma Play-Station.
Hem çocuklarını taşıyım hende Sony PlayStation mı alacaksın?
Tu vas aussi leur offrir une console de jeux?
İstihbarata göre Picasso, Sony, Armani, Rolex.
Selon les Renseignements, c'est Armani, Rolex...
İstediğiniz CD çalar, Sony marka.
C'est le CD Sony 1700.
Şuradaki oyun konsolu- -
Le poste de jeu Sony- -
Sadece Sony Play Stationları olan kızlarla çıkarım. Ya da göğüsleri.
Je sors qu'avec Ies nanas qui ont des playstations ou des seins.
Ama Sony'deki iyi insanlar. Dev televizyon bebeklerimizi sevmemizi kolaylaştıracak.
Mais cette télé géante va nous aider à donner de l'amour à nos bébés.
Sony TriStar'ın yeni kadrosu bile saf kötülüğü ortaya çıkartamadılar... Kan Peşinde.
Mais même la nouvelle direction de Sony / Tristar n'a pas pu circonscrire la malice de La Sanglanterie.
Belki Frenchy'yle fazladan bir iki operaya giderdim hele şu Sony şu yeni walkmanleri de çıkarmışken.
Je me taperais plus souvent l'opéra avec Frenchy. Surtout avec le nouveau walkman Sony.
Ne yazık ki tek kelime İngilizce bilmiyor. Benim bildiğim tek Japonca ise Sony ve Toyota.
Il ne parle pas anglais et moi, à part Sony et Toyota
- Bu bir Sony.
C'est un Sony!
Warner Bros.'ın Eski Baskanı simdi Sony Pictures'ın Müdürü Baş İdaresi
Ancien Président de Warner Bros. PDG de Sony Pictures
Sony CD çalar, Yatak odası, oturma odası, Gıcır gıcır bir Lancia.
un lecteur de CD Sony, une chambre à coucher, un salon, une Lancia toute neuve.
Sony, bunu görse beni tebrik ederdi.
Même chez Sony, ils diraient : "Marshall, ça assure."
Sony Play Station
Une console de jeux.
İsmi de Sony.
Et elle s'appelle Sony.
Sony'den Tommy Mottola muhtemelen bize anlaşma önerecek.
Tommy Mottola de Sony... va nous signer un gros contrat.
Kitty, bizim Sony'miz var.
Kitty, on a un Betamax.
Sony, 90 dakikalık.
Une cassette Sony, 90 minutes.
1. Philipps 42BF. 2.
La 42FD Philips, la Planatron 2 Grundig, la TC Panasonic, la PF Sony...