Sorun var mı translate French
1,920 parallel translation
Başka sorun var mı?
Autre chose?
Sorun var mı?
Des questions?
Herhangi bir sorun var mı diye, birkaç test sürüşü yapmalıyız diye düşündüm.
J'ai pensé qu'on pouvait faire quelques tests, voir s'il y a problème.
Ev ile ilgili bir sorun var mı?
Elle est vraiment sympa, ta maison.
Dosyamda sorun var mı? ...
Si celà remet en question ma mutation...
Bir sorun var mı?
Il y a un problème?
Bayan Shue için sorun var mı?
- Une question pour Mme Shue?
Sterling Cooper'a sağladığım faydayla ilgili bir sorun var mı?
Sterling-Cooper doute de ma valeur?
Herhangi bir sorun var mı?
Des soucis?
Aptalca olmayan bir sorun var mı?
Tu as des questions qui ne sont pas stupides?
Sorun var mı?
- C'est bon?
Başka sorun var mı?
- Des questions?
Sorun var mı?
Tu as des questions?
- İkinizin arasında sorun var mıydı?
- Vous aviez des problèmes? - Non.
Bana mantıklı geldi. - Hâlâ sorun var mı?
- Ca m'a l'air sensé, t'as un problème avec ça?
Herhangi bir sorun var mı?
Des questions?
Başka sorun var mı?
D'autres questions?
Bilmem gereken bir sorun var mı?
Des problèmes dont je devrais être informé?
Eskiden bisiklet bile alırken sorun yaşardık, şimdi ise denizaltımız var...
Composition de la série : Ichirô Ookouchi Hiroyuki Yoshino ( assistant )
Lütfen, Sayın Başkan Yardımcısı Florida'daki rakamlarda bir sorun var.
Je vous en prie, M. le vice-président. Il y a un problème avec les chiffres en Floride.
Umarım yemekle ilgili bir sorun yoktur. Başka hastalanan var mı?
J'espère que ça ne vient pas de la nourriture.
- Atardım ama bir sorun var.
- Il est là le problème.
Bir sorun var ve çözmek için yardımın gerekiyor.
Il y a un problème. J'ai besoin de toi pour le régler.
Komutanım, kapıda bir sorun var.
Monsieur, on a un problème à l'entrée.
Bir sorun mu var, efendim?
Quelque chose va pas, m'dam?
Akıl sağlığında sorun falan mı var?
Tu as une maladie mentale.
Şifrede sorun mu var, tatlım?
Quelque chose cloche avec le mot de passe, chéri?
Daha sonra 10 dk ve git bak. Genellikle uyur. Eğer uyumazsa sorun var demektir.
Si elle ne s'endort pas au bout de 15 min, vous m'appelez!
Bay Raj Malhotra, Şirketinizin yeni olmasından dolayı yönetim kurulu garanti iççin... böyle bir teklifte bulunuyor işin yarım kalması karşısında bir teminat sorun mu var?
Raj Malhotra, votre entreprise est nouvelle. Ainsi, la société a décidé que que vous devrez nous laisser des arrhes avant le projet. Un problème?
Bay Kinsey, bir sorun mu var?
M. Kinsey... Ça ne va pas?
Başımızda bu sorun var.
Nous avons ce problème.
Sorun yok, ama evet... aslında var. Çünkü o anın heyecanı ile, zihnim "aklımdan" çok "duygularıma" hitap ediyordu, ve ben de eldivenlerimle Ned'i kandırdım.
Pas de problème, mais problème, car dans le feu de l'action, mes pensées n'étaient pas tant des "pensées" que des "émotions"
- Bir sorun mu var Bay Palmer?
Quelque chose ne va pas, M. Palmer? S'ils n'étaient pas Musulmans, on ne serait pas ici.
Tamam, o halde şöyle yap... Isıtıcıyı aç buğu kaldırıcıyı aç radyoyu aç ve motorun devrini yükselt... Kısaca güç gerektiren her şeyi çalıştır sonra motoru çalıştır ve devrini yükselt ve voltmetre, hala 14 voltun altında gösteriyorsa şarz dinamosunda bir sorun var demektir, tamam mı?
Ok, faites ça allumez le chauffage allumez le degivreur allumez la radio, et accelerez a fond vous allumez tout ce qui pompe du courant puis vous allumez le moteur, vous accelerez à fond et si le voltmetre affiche moins de 14 volts c'est que vous avez un probleme d'alternateur.
Bir sorun mu var, Bay Bartowski?
- Il y a un problème, M. Bartowski?
Sanırım telefonumda bir sorun var.
C'est mon téléphone qui a un problème.
Sanırım bende bir sorun falan var.
Je fais une dépression.
Sorun şu ki, Laurie, Londra'da önümüzdeki yarım saat içinde patlayacak bir bomba var.
Laurie, une bombe va exploser dans la prochaine 1 / 2 heure.
- Hayatım, büyük bir sorun var.
- Chéri, y a un vrai problème.
Sorun yok, aslında. Dillon'ı ayakta tutacak bir planım var ve senin de içinde olmanı istiyorum.
Mais c'est pas grave, j'ai un projet qui va rendre Dillon célèbre et je veux que t'en sois.
- Onunla sorun yaşamış öğrenciler var mıydı?
Est-ce que vous connaissez des élèves susceptibles de lui en vouloir? Non.
Onu özleyen biri var mı sorun.
Demandez à qui il manque.
Eve attığım bir karıyla ilgili sorun var.
Je me suis tapé une nana de la police.
Sorun var mı?
Et vous êtes une bonne mère et vous allez surmonter tout ça et Amy va surmonter tout ça.
Jake ile Anna arasında sorun var mıydı?
Et si tu ne réponds pas, on se voit demain à l'école.
Takımında onunla sorun yaşayan biri var mıydı?
Quelqu'un de sa section avait un problème avec lui?
Onunla sorun yaşayan sınıf arkadaşı var mıydı?
Des élèves de sa classe avaient des problèmes avec elle?
Sorun şu ki, Hope, bay Kurtik'in o akşam için sağlam bir görgü tanığı var.
Non. M. Kurtik a un alibi en béton pour cette nuit.
Yatak odasında mı sorun var?
Le cul?
Bende bir sorun mu var diye oturup düşünmeye başladım.
Je commence à me demander ce qui cloche chez moi.
Buradaki sorun bir bağımsızlık bildirisiyle kendimizi olmadığımız bir şey yapıp yapmamak değildir, zaten var olan bir gerçeği ilan edip etmemektir.
La question n'est pas si par une... par une déclaration d'indépendance nous devrions devenir ce que nous ne sommes pas, mais si nous devrions déclarer en tant que fait quelque chose qui existe déjà.