English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Soup

Soup translate French

64 parallel translation
"Çok inatçı ve kurun"
- "Très têtu et soup..."
- Tatlım, küçük bir şüphe bile Bonnet koleksiyonu efsanesine zarar getirecektir.
- Mais nous n'essayons pas de la vendre. - Au moindre soup  on, le mythe de la collection Bonnet vole en eclats.
Dizlerinin üzerine düştü ve sen onu karaciğerinden tekmeledin.
Et tu lui as donné un Soup pied au foie, et il est tombe par terre
Pencereden çıkmaya çalışırken öldürdüğün.
Qui sont-ils? Ben Soup.
Beni ne durduracak, ölüm korkusu mu?
Comme Soup et Norton! Vous tueriez un shérif!
Campbells çorbası.
"Po-tage minute soup..."
Hayır, zengin insanların aldığı şeyler gibi mesela "Campbell's Soup" ve "Pepsodent" gibi.
Chaque épisode est poignant, éloquent et drôle.
Bundan sonra Guns N'Roses ya da Soup Dragons dinlemenizi istemiyorum.
Fini les Guns N'Roses et les Soup Dragons.
ama artık, kocasına bakmak ve faturaları ödemek zorundaydı, hayatı, umduğundan daha çok değişmişti.
Avec son mari alit Ž et les factures ˆ r  gler, elle trouva que la vie avait un "piquant" qu'elle n'avait jamais soup  onn Ž.
Soup adında bir kız vardı. Adının niye Soup olduğunu sorma.
C'est l'histoire d'une gamine qu'on appelait Soupe, va savoir pourquoi.
Bu kadar zamandan sonra Rahul'a güvenmiyor musun?
"Et apr Š s toutes ces ann ‚ es, Est-ce que vous ˆ tes soup ‡ onneux Rahul?"
Zaten senin vejetaryan olduğunu sezinliyordum.
N'avaient pas de soup ‡ on vous ˆ tes un v ‚ g ‚ tarien.
Anlaşma yemekten sonra Olucak... Bir koca için hak edilen öğle yemeğinin tarifi Kadınıyla beraber oturması... Herşeyi...
Le déjeuner alors... un vrai déjeuner, mari et femme à table ensemble... soup, dessert et tout le reste.
Ya bu? Kitapçıda 80 dolar harcamışsın.
Tu as dépensé 80 dollars à Book Soup.
Danny, dünyanın şimşek ve doğa olaylarından şekillendiğini düşünürsek, bence her şey mümkündür.
Danny, je pense que si la vie sur Terre a été créé à partir... de lumière et de primordial soup, je pense que rien n'est impossible.
Book Soup'a gittiğimizi sanıyordum.
Je croyais qu'on allait chez Book Soup.
Merkezdeki "Soup Kitchen" lokantasından.
Cela vient d'une soupe populaire en ville.
- Rory ve Marty. Eskiden sürekli Branford'da birlikte takılıp Duck Soup izlerlerdi.
Rory et Marty passaient tout leur temps ensemble à Branford à regarder La Soupe au canard.
Ben "yemek hazır" veya "gelin ve alın" demeyi seviyorum ama sen bilirsin.
J'aime leur dire, genre, "Soup's on" [Le repas est servi] ou "Venez mangez", mais c'est optionnel.
Yemek hazır.
Soup's on. [Le repas est servi]
Yemek hazır.
Soup's on.
Hayır, zengin insanların aldığı şeyler gibi mesela "Campbell's Soup" ve "Pepsodent" gibi.
Non, des trucs, que les riches achètent... comme "Campbell's Soup" et "Pepsodent".
- Korucu De Soup! - De Soto.
- Le ranger De Soup...
ya size General Foods, , Bird's Eye, Campbell's Soup, Chevron Oil, Lever Brothers,
Et si je vous disais que les filiales internationales de General Foods, Bird's Eye, Campbell's Soup
Umarım, Soupplantation'da akşam yemeği rezervasyonu yaptırmamışsınızdır.
J'espère que vous n'avez pas réservé chez Soup Plantation.
U - Soup 5000'i kastediyorsun!
Vous parlez du Super-Soupe 5000?
Soup'tan Mavi Lider'e.
Soup à Leader Bleu.
- Artık benim bir rüyam var, Kendime bir Soup R'Crackers dükkanı açacağım.
- Moi, j'en ai un, je vais ouvrir une franchise Soup n'Crackers.
Ama denilenlere göre kendini toparlamışsın.
Mais il parait que tu t'es ressaisi pour ouvrir un Soup R'Crackers.
- Değil. Hayır. "Gerizekalının tekiysen Çorba ve Krakerler'i yürütemezsin."
Non, "Un Soup R'Crackers est ingérable pour un débile complet."
İşin olmayacak, Çorba ve Krakerler de, Ron.
Plus de boulot. Plus de Soup R'Crackers, Ron.
Sorun yok, Çorba ve Krakerler bayiliği için.
Il va gérer un Soup R'Crackers, vous voyez que je viens d'acheter.
Bacardi, Belle Jolie, Birds Eye, Cadbury Campbell's Çorbaları, Cartwright çift taraflı alümiyum Chevron Petrol, Dunkin'Donuts, General Foods Avrupa Kodak, Lever Brothers, Martinson's, Popsicle Relaxacisor, Rio De Janeiro, bu müşteri faaliyet göstermiyor.
Bacardi, Belle Jolie, Birds Eye, Cadbury, Campbell's Soup International, aluminium Cartwright, Chevron, Dunkin'Donuts, General Foods Europe,
Campell Soup, Büyük Britanya'dan sepetlendik.
Nous avons été viré par Campbell Soup, Angleterre.
Demek BBDO Campell Soup'un tamamına mı sahip?
Maintenant B.B.D.O. gère tout campbell's soup?
Daha sonra, Ahjumoni ölmeden önce, pirinç çorbası standını bana bıraktı she left me the soup-rice stall.
Plus tard, avant que cette Ahjumoni meure, elle m'a laissé le stand de soupe au riz.
Bu buğulama çorbası ne?
Pas de viande. Et c'est quoi, la Noordzee soup?
Çorba ve Krakerler nasıl gidiyor?
- Et Soup R'Crackers?
- Hayır, hayır. Çorba ve Krakerler nasıl gidiyor?
C'était comment Soup R'Crackers?
Campbell kutusu çoklu renklerde olmalı.
The Campbell soup... en couleur multiples Ouais, celui-là est vraiment bien...
Evet, Çorba ve Krakerler işi yürümedi. Mandy olduğu sürece yine de hayatımın bir anlamı vardı.
Soup R'Crackers n'a pas marché, et tant que j'avais Mandy, ma vie avait un sens.
Chicken Soup for the Soul. The Purpose Driven Life.
Une vie bien ordonnée.
Acele et bence. Soup hızlı gidiyor.
Tu devrais te dépêcher, la soupe part vite.
- Amerika'lı, tuhaf filimler de çeviriyor. - Soup Cans'i çizmişti.
Il a fait des films bizarres, peint des boîtes de soupe.
Evet. Evet, yığmak zorunda kaldıkları Milli Çorba fazlasıyla stoklandı.
National Soup avait un surstock à liquider.
National Soup Company'den sizi ve firmanızı ilgilendiren, iş uygulamalarında sahtekarlık yaptığınız hakkında bir şikayet almış bulunuyoruz.
On a reçu une plainte de la société National Soup à propos des pratiques frauduleuses de votre entreprise.
Çorba mutfağı.
Soupe populaire... ( soup kitchen )
Hazır o düşünürken, bana soup dumplings * getir.
- En attendant, une soupe aux vermicelles.
Hâlâ üzerinde kan var.
parse qu'il m'a donné un Soup pied au ventre et j'ai eu une hémorragie.
- Gözlerinin önünde mi? - Aynen öyle.
Devant moi tu l'as tue à Soup de pistolet et après tu te moquait de sa mort.
Asevinde mi?
Soup kitchen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]