Speed translate French
834 parallel translation
Speed County Şeytanları, Efe Tyler liderliğinde!
Contre l'équipe des Démons, avec Efe Tyler à leur tête.
# Anahtarım var
"Won't you tell her, please," to put on some speed
İkinci sırada Lafayette Filosu çift kanatlı uçağıyla Roger Shumann var. Üçüncü sırada ise Hızlı Murphy var.
Il est suivi par Shumann, dans son biplan Lafayette, et par Speed Murphy.
- Speed, Casper gibi yumruğu yiyeceksin.
- Je ne crois pas. Speed, si tu continues, gare à toi.
Speed veya başka birşeyle kesilmemiş mi?
Il ne contient rien d'autre?
Speed atmış, oldukça ilginçti.
Il marchait à l'amphétamine.
- Neden olmasın?
- Du speed.
- "Sürat" mi yani?
- Du speed?
Çok silah gördüm... bir kaç haftadır ortalıkta çok gergin adamlar dolaşıyor... böylesini on yıldır görmedim.
J'ai vu plus d'armes... Et plus de types "speed" durant ces deux dernières semaines... Que durant ces dix dernières années.
Speed Queen yarım boyla arkada, Lady Trust ve Miss Petrina.
Fonceuse, une demie, Lady Trust et Miss Petrina.
Finişe yaklaşırken Lady Scout önce, Speed Queen yarım boy geride.
Dans la ligne droite, Sentinelle est en tête, Fonceuse, une demie.
- Ve çizgi geçildi, kazanan Speed Queen!
Et c'est Fonceuse qui l'emporte!
Detroit'de kazanan Speed Queen, $ 7,20 verdi, 4.60 ve 3.40 da ikinci ve üçüncü verdi.
A Détroit, le gagnant est Fonceuse qui rapporte 7,20 $... 4,60 $ et 3,40 $.
- Speed, ihjtiyacın olan bu.
Les amphets!
Uluslararası Gizli Polis Teşkilatından Speed Gibson.
Speed Gibson de la police secrète internationale.
Speed Gibson, Clint Barlow, Uluslararası Gizli Polisin usta operatörü amcası ve Clint'in yardımcısı Barney Dunlap namlı kötü adam Octopus'un suç kariyerini bitirmeye kararlı olarak Çin-Hong Kong'a geldiler.
Speed Gibson, Clint Barlow, son oncle et son pilote, et Barney Dunlap, l'assistant de Clint sont venus à Hong Kong, en Chine, pour mettre fin à la carrière du notoire criminel, le Poulpe.
Ama para için hep Speed'e gelirler.
Il vient au bon Speed pour lui faire sortir son fric.
Eski dostum Speed başka bir potansiyel galiple dönmüş.
Mon vieil ami Speed est de retour avec un vainqueur potentiel. Mon vieil ami Speed est de retour avec un vainqueur potentiel.
Ey New Orleans, Speed eve dönüyor.
New Orleans... Speed est de retour.
- Speed...
- Speed...
Speed'in "kanayan" dediği cinsten olmama şansın yüksek derim.
Il y a de fortes chances que vous ne soyez pas ce qu'il appelle un hémophile.
Tamam Speed.
D'accord Speed.
- Merhaba Speed.
- Salut, Speed.
Bir sorun mu var Speed?
Un problème, Speed?
- Speed.
- Speed.
Her zaman talihsiz sözler söylemişsindir Speed.
Tu as toujours eu une façon maladroite de présenter les choses.
- Uğradığına sevindim Speed.
- Content de te voir Speed.
Speed.
Speed.
- Aynen, Speed.
- De même, Speed.
Speed, sen de benim kadar kazandın.
Speed, vous avez gagné autant que moi.
Lanet olsun, şimdi ikimiz de bittik.
Merde Speed, on est fini tous les deux.
Speed hakkında.
Il s'agit de Seed.
Speed'le artık bir ilişkimiz yok.
Je n'ai plus de relations avec Mr Speed.
Speed'in bir tefeciye bir ton borcu var.
Speed doit un paquet à un truand local.
O lanet Speed'e hiçbir şey borçlu değilim.
Je ne dois rien à cet enfoiré de Speed.
Uyuşturucu işte, L.A. Turnaround, Uppers.
Des amphètes, du speed.
- Burada Hızlı Yarışçı'yı gösterirler mi?
- Ils passent Speed Racer, ici?
Speed, beni yarı yolda bırakmanın sırası değil.
Speed, c'est pas le moment de me laisser tomber.
İhtiyar Speed'i boğuyorlar.
Ils vont pendre le vieux Speed.
Sürat mı, hap mı var, ahbap?
T'as du speed, mec?
Hap mı?
Du speed?
Hayır, hapım yok, ahbap.
Non, j'ai pas de speed.
Sanki keyfi pek yerinde değilmiş gibi geldi bana.
Mauvaise descente de speed.
Uyuşturucularla başım derde girdi. Speed.
J'ai eu de graves ennuis.
- Uyarıcılar?
- Le speed?
Satmam gerekiyor.
Speed? Cheval?
Bu nedenle de, Speed kullanmayan tek bir Repo-adamı bile tanımıyorum.
Voilà pourquoi je ne connais aucun Repo qui prenne pas de Speed.
Haydi, Speed.
Allez!
"Speed" falan mı attın?
Tu prends des amphétamines?
Sınırdan geçtik.
Vas-y, Speed!
- Uyku açıcı.
- Du speed.