English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Spend

Spend translate French

37 parallel translation
Zaten bütün gününü onunla harcıyorsun!
You spend all day with him, come on.
/ / Shouldn't want tospend my time withyou / /
/ / Shouldn't want to spend my time with you / /
/ / Ishouldn't want tospend my time withyou, yeah / /
/ / I shouldn't want to spend my time with you, yeah / /
Then I go to college. We'll spend the occasional weekend together.
Après, j'irai à la fac, on s'appellera, on aura quelques weeK-ends.
The part I enjoyed most about this movie was all the time Scooby and I got to spend at the arcade.
Mon passage prefere du film... a ete tout Ie temps qu'on a passe dans Ia salle de jeux.
Spend Mart'ta.
Spend Mart.
Şimdi senin Spend Mart'ta ki bir... iç çamaşırı bidonundan... bunları bunu aldığına inanmamı mı bekliyorsun.
Tu voudrais que je crois... que tu as acheté un sous-vêtement... d'une corbeille à Spend Mart.
Spend Mart'ı arıyorum. Sanırım kirli iç çamaşırı... sattıklarını bilmek isteyeceklerdir.
Ils voudront probablement savoir... qu'ils vendent des sous-vêtements sales.
Spend Mart, daha az harcayın.
Spend Mart, où vous dépensez moins.
Spend Mart adına, sizden özür dilerim.
Au nom de Spend Mart, je tiens à m'excuser.
Harcamaya izinli bütün bir haftam var
# I had a whole week s # # allowance to spend #
* * umutsuzluk çöküyor * * ve biz günümüzü uyuyarak geçiriyorduk * * günaydın, yeni bir gün ağırıyor * * ve esniyorum, artık her haftamız * * daha heyecanlı *
* Despair sinking in * * spend days just sleeping in * * good morning, a new day s dawning * * and l'm through yawning now we get excited * * every week *
* Her geçen gün beni iyileştiriyor * * her anını benimle yaşa artık *
* Each day is bettering me now * * all the time, spend it with me now *
* Her anım, artık senindir *
* All my time, spend it with you now *
Güzelmiş.
- C'est un bon cookie. - * All my time, spend it with you now *
Hayatımı bunu harcamaya çalışarak harcayacağım güney yakasının yukarılarında...
# l'm gonna die trying to spend this # Southside's up in this
Of course that's how you feel. Why spend time getting to know a woman when it merely increases her chances of picking you out of a lineup?
Pourquoi essayer de la connaître quand ça augmente vos chances d'être reconnu pendant un tapissage?
- Kim olduğun hakkında hiçbir fikrim yok.
♪ Spend a week with your boy ♪
* Benimle harca zamanını *
Spend
* Zorunda kalmak her günü yaprakların renginde geçirmek *
Having to spend each day the color of the leaves
* Çünkü eğer bir dakika daha geçirirsem seninle *
♪'Cause if I gotta spend another minute with you ♪
♪ seninle geçireceğim ♪
♪ l'll spend with you ♪
♪ Seninle ♪
♪ l'll spend ♪
# Param var cebimde Harcayalım hepsini #
♪ I got my money, let s spend it up... ♪
* Bir hafta geçir benimle, kız arkadaşım diye tanıştırırım etrafa *
Spend a week with your boy l'll be calling you my girlfriend
* Sen karar verene kadar bir akşamını bana ayırmaya *
Until you think you have the time to spend an evening with me
* Yaşayacağım bunu burada kaldığın her gece *
l'm gonna get every time you spend the night
* Hayatımın kalan günlerini geçirebilir miyim burada *
- Spend the rest of my days here
* Harcayamadığım yüzlükler kötü gitti ağırıma *
♪ I done got so sick and filthy with Benjis, I can t spend it ♪
Daha fazla kazanmak için para harcamak zorundayım.
You have to spend money, in order to make more money.
# Sonsuzluk geçip gidene kadar # Her gün zamanı saklamak olurdu # Sadece seninle zaman geçirmek için
♪ Is to save every day'til eternity passes away... ♪ Just to spend them with you...
# Yine onları seninle harcardım
♪ Again I would spend them with you..
Yapacak hiçbir şeyim yoktu
¶ I had nothing to spend ¶
* The would spend time with each other in such baths * talking about their lives, politics, * who was sleeping with who.
Ils passaient du temps ensemble dans ces bains, à parler de leur vie, de la politique, et des coucheries des uns et des autres.
Bu sınav bana gösterdi ki çoğunluğun iyiliği için fedakârlık yapmaya muktedirsiniz.
♪ It ain t how you spend your time ♪ Cet examen m'a montré que vous êtes capables de sacrifice pour une cause importante.
İlk kısımda, "They wanna spend that on me," dedikleri zaman, Bu sizin sahneye özel hareketinizle girmeniz için verilen sinyaldir.
Quand ça fait "They wanna spend that on me", c'est le signal pour que vous descendiez seul.
DÜNYANIN APTALCA GÖRÜNDÜĞÜ GÜN
Gloomy Sunday, with shadows I spend it all

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]