Spokane translate French
95 parallel translation
Spokane bölgesinden bir bilge ve Bakire Meryem'i görebildiğini iddia eden iki vaiz daha var.
J'ai un gourou de Spokane et deux prédicateurs apocalyptiques qui ont vu la Vierge Marie.
Ben evliydim. İki tane de çocuğum var. Spokane'deler.
Moi, j'ai été marié, et j'ai des gosses... à Spokane.
Beni Spokane'de bu numaradan bulmasını söyle.
Demandez-lui de m'appeler à Spokane à ce numéro.
Spokane'ye kadar sürmek zorundayız.
Sois prête quand je rentre.
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago yolculari için son çagri. Dikkat. Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago...
Dernier appel pour les passagers en direction de Spokane...
Brock Farmington ve ben. Spokane'in şampiyonu.
Et là, c'est moi avec Brock Farmington, champion triple A de Spokane.
Spokane'de bir toplantım var. Hazır gelmişken uğrayıp sürpriz yapayım demiştim.
Je suis en route pour un congrès à Spokane, et je voulais leur faire une surprise.
Bir toplantı için Spokane'ye gitmekte olduğunu söyledi.
Il a dit qu'il allait à un congrès à Spokane.
Spokane, Washington'dan bir ingilizce öğretmen, Dr. Leonard Allen.
Un professeur d'anglais de Spokane, Washington, Leonard Allen.
... bu çocuk Spokane'den sezonun en şaşırtıcı haberi bu.
... Ce type de Spokane A de nouveau joué comme un dieu.
Spokane'deki FBI Bölge Müdürlüğü'nü olası bir hastalık nedeniyle karantinada olduğumuz konusunda uyarın.
Avertissez le QG du fbi du district à Spokane, que nous sommes en quarantaine due à une contagion.
Frenchy'i kutlarım... Spokane'deki tüm ikinci el araba satıcıları yolunu gözlüyor.
Je félicite Frenchy... et tous les vendeurs de voitures d'occasion de Spokane qui t'attendent avec impatience...
Düş, Spokane'e gidip, şelalenin oraya oturmamı söyledi.
Ce rêve m'a dit d'aller à Spokane au bord des chutes.
Victor, Spokane'e son bir defa daha gidip... bu külleri nehre serpeceğim... ve baban, bir somon balığı gibi havalanacak yükselecek...
Victor, je vais aller à Spokane une dernière fois... et jeter ces cendres dans la rivière.... et ton père remontera comme un saumon. Il remontera.
Spokane'de beraber çalardık.
On faisait des concerts à Spokane.
Artık Spokane, Washington'da istersen çıplak gezebileceğin bir kampın adresini ve "İnsanlar Ne Kazanıyor" konusu üstüne büyüleyici bir makale önerebilirim.
Je peux maintenant recommander un hôtel en demi-pension, près de Spokane, Washington. Et j'ai un article sur "Combien gagnent les gens."
Spokane'daki Georgie Yarkus kısa bir süreliğine babana borç verecek.
George Yarkas de Spokane doit de l'argent à ton père.
Spokane'daki Yarkus'dan para alınması gerekiyormuş? Emrindeyim.
Si tu veux récupérer ce fric à Spokane, je suis ton homme.
Spokane'a uçacaksın.
Tu dois aller en avion à Spolkane.
Spokane'lı Albert Brecht.
M. Brecht de Spokane.
Dosyada hakkında bir şey yok.
On a celle de Spokane.
Spokane Gençlik Güzeli.
Mini Miss Spokane.
Spokane'e gidecek olan Northwest Flyer... 11. perondan kalkıyor.
Les passagers du vol Northwest pour Spokane sont attendus porte 11.
Spokane'da büyük bir gökdelen.
C'est cet immense gratte-ciel à Spokane.
Hey, Spokane'daki herkesi yetersiz hissettirecek bir bina görmek ister misin?
Eh, tu veux voir le bâtiment qui donnera des complexes à chaque homme de Spokane?
Spokane'a gittiğimizi ve o gökdeleni gösterdiğim zamanı hatırlıyor musunuz?
Vous vous souvenez de la fois où on est allés à Spokane et où j'ai pointé du doigt ce gratte-ciel?
Müşterimiz büyük bir bankanın temsilcisi ve Spokane'in finansal sponsoruydu.
Notre client était une importante banque et une compagnie financière de Spokane.
Bayanlar ve Baylar, İşte karşınızda Spokane Ulusal Banka Binası.
Mesdames et messieurs, voici le bâtiment de la Banque Nationale de Spokane.
Teknik servis elemanlari Spokane'deymis.
- Leur technicien local est à Spokane.
Teknik servis elemanlari hâlâ Spokane'de.
- Oui. Il est quand même à Spokane.
Oraya nasıl geldiğimizi bilmiyorduk, ama... Spokane sokağı köprüsünde büyük bir trafik sıkışlığının ortasındaydık
Sans savoir ce qu'on faisait là... on était coincés dans un immense embouteillage sur le pont de Spokane Street.
Beni Spokane'ye kadar bırak, ben de oradan otobüse filan binerim.
Conduis-moi à Spokane, je prendrai un bus.
Daha sonra ben Spokane Ulusal Bankası'nın Binası'nı tasarlayınca.
Et ensuite, j'ai conçu le bâtiment de la Banque Nationale Spokane.
Kayıp araştırmama Spokane ilçesinden başladım ve şu işe bakın ki son 5 yılda, 20'li yaşların başında 10 kişi kaybolmuş.
Selon mes recherches sur les personnes disparues à Spokane, il y en a eu dix en cinq ans, et tous dans la vingtaine.
Ailesi iş için Spokane'e gittiğini söyledi. Geçen sene ki iki kurban da Spokane dışında yolculuk ediyordu.
Sa famille dit qu'il était parti travailler à Spokane, et les deux autres victimes se déplaçaient vers Spokane.
- Bakıyorum. Spokane'e giden üç anayol var.
Spokane comprend quatre autoroutes majeures.
Reid, neden Spokane'e gitmiyorsun?
Reid, pourquoi n'irais-tu pas à Spokane?
Eğer malzemelerini eve yakın bir yerden alıyorlarsa, Spokane'deki av dükkanlarının listesine ihtiyacımız var. Sonra tekrar ararım.
S'ils achètent leurs armes ici, il nous faut la liste des magasins de chasse dans le comté.
Spokane'deki önemli bir iş görüşmesinden önce benimle kalacaktı.
Hier. On devait se voir avant cet entretien professionnel à Spokane.
Ne buldun? Spokane'in dışında aradığınız oklardan satan 3 dükkan var.
Il y a trois magasins en dehors de Spokane qui vendent le même genre de flèches que celles que vous cherchez, et j'ai envoyé leur adresse sur votre portable.
Edward Albright, 15 Mart 1969'da Spokane, Washington'da doğdu.
Edward Albright est né le 15 mars 1969 à Spokane, Washington.
Spokane, Washington polis karakolundaki rehine krizi bu sabah erken saatlerde Metro Özel Timi'nin, şüpheli Jonas Arbor'ı yakalayıp öldürmesiyle sona erdi.
La prise d'otage au poste de police de Spokane, Washington, s'est finie très tôt ce matin quand l'unité SWAT a bloqué et tué le suspect, Jonas Arbor.
- Güzel. Diğer yerel bayiliklerle bağlantı kurmak için beş on günlük bir seyahat söz konusu.
Il faudra partir 5 à 10 jours rencontrer les distributeurs locaux, à Spokane, Tacoma, Idaho Falls...
En sevdiğin teyzenin Spokane'in dışında bir çiftliği olduğunu? Babanın Scotty adlı üç bacaklı bir köpeğin önünde annene evlenme teklif ettiğini?
Que ta tante préférée a un verger près de Spokane, et que c'est là que ton père a demandé ta mère en mariage sous l'œil vigilant d'un chien à trois pattes nommé Scotty?
Bu zamanlarda hayatımda bir yerlere gitmeyi ve bir şeyler yapmayı seven genç bir adamın olması muhteşem. Her perşembe birlikte dans ediyoruz. Spokane, Tetons ve Yellowstone'a mükemmel bir seyahat yaptık.
C'est merveilleux d'avoir un jeune homme dans ma vie, à ce stade, qui aime aller dans des endroits et faire des choses, si nous dansons ensemble tous les jeudis et nous avons eu ce merveilleux voyage à Spokane,
Hoboken'den, Spokane'e.
De Hoboken à Spokane
Sadece Spokane ve Seattle'ı almak için geldiklerini sanmıyorum.
Ils n'ont pas fait tout ça que pour Spokane et Seattle.
Dikkat.
Dernier appel pour les passagers en direction de Spokane...
İki hafta önce Spokane'nin dışında bulunan bi sigarta şirketi kazandık.
Elles sont toutes à classer. - Bonjour!
Spokane çifti trajik bir trafik kazasında hayatlarını kaybetti.
UN COUPLE DE SPOKANE MEURT DANS UN TRAGIQUE ACCIDENT.
Spokane, Tacoma, Idaho Falls, sorun olur mu?
Ça pose problème?