Steele translate French
479 parallel translation
Dr. Steele bürosunu kapattı, biliyorsunuz.
Le Dr Steele a fermé son cabinet. Définitivement.
Bu Dr. Steele.
Judy, voici le Dr Steele.
- Dr. Steele sizinle konuşacak.
Le Dr Steele va vous parler.
Dr. Steele? Evet Dr. Steele tam gün 7. ameliyathanede. - Günaydın.
Oui, le Dr Steele a terminé en chirurgie 7.
Hepsinin canı cehenneme, Steele. Hiçbir şey söylemeden orada dikilip durma.
Ne reste pas là à ne rien dire!
Sorun nedir, Steele?
Qu'est-ce qu'il y a, Steele?
- Colonel Mantle, Dr. Steele. - Memnun oldum.
Colonel Mantle, docteur Steele!
Hoş geldiniz. Dr. Steele. Merhaba, Judith.
- Comment allez-vous?
Dr. Steele, ameliyattan hemen sonra Judith'in odasına geldiğinizde yüzünüzde bir bakış vardı. Bunu o zamanın gerginliğine, ameliyatın stresine yormuştum.
Quand vous êtes venu voir Judith après l'opération... vous aviez une expression... que j'ai mise sur le compte de la tension de l'opération.
Dr. Steele ile konuşabilir miyim lütfen?
Puis-je parler au Dr Steele?
"İşbu belgenin ibraz edileceği tüm kişi / kuruluşlara bilmem ne üyesi olan Frederick Steele selamlar falan filan.."
"Ce diplôme certifie que... " Frederick Steele est un membre... " de quelque chose.
- Ünlü Dr. Steele'i hatırlarsınız. - Evet, elbette.
Tu reconnais l'éminent Dr Steele?
- Dr. Steele? Nasılsınız?
Comment allez-vous?
Steele'i mi arıyordun?
Tu appelais Steele? Peu importe.
Şüphesiz, Bayan Steele.
Vous l'avez dit, Mme Steele.
" Doktor Frederick Steele, Brattleboro, Vermont.
Docteur Frederick Steele, Brattleboro, Vermont,
Duyduğunuzda, Gen. Steele'in yüzünüzü görmesini istedim.
Je voulais juste que le général Steele voie vos figures!
Süngü Steele mi?
- Steele?
Dix Steele!
Dix Steele!
- İyi akşamlar Bay Steele.
- Bonsoir, M. Steele.
Tatlım, Bay Steele'in alması için bıraktığım kitabı verebilir misin?
Rendez-moi ce livre que je vous ai laissé.
Siz çıkana kadar kitap bende kalabilir mi Bay Steele?
Laissez-moi le livre, M. Steele.
Dixon Steele!
Dixon Steele!
Bay Steele.
M. Steele.
Bay Steele buraya geldim çünkü benden Alathea Bruce'un konusunu anlatmamı istediniz.
M. Steele, je ne suis venue ici que pour vous raconter le livre.
Beni şaşırtıyorsunuz Bay Steele.
Vous m'intriguez!
- Bay Steele'i ne zamandır tanıyorsun? - Orduda komutanımdı.
- Tu le connais depuis quand?
Evet. Site yöneticisi birkaç gün önce oraya taşındığımda Bay Steele'i bana işaret etmişti. Ünlü bir kiracısı olduğu için gurur duyuyor.
Quand j'ai emménagé, il y a quelques jours... la gérante m'a parlé de lui.
- Dün gece Bay Steele'i gördünüz mü?
Elle est fière d'avoir un client célébré. - Vous l'avez vu hier?
Kız ile dairesine girdikten sonra Bay Steele'i bir daha gördünüz mü?
L'avez-vous revu, après que lui et la fille sont rentrés?
Yatak odanızdan Bay Steele'in kapısını görebiliyor musunuz?
- On voit sa porte de votre chambre?
Bay Steele ile tanışmadığınızı göz önüne alacak olursak ona oldukça dikkat çevirmişsiniz.
Sans le connaître, vous avez fait très attention à lui.
Genç ve güzel kadınlar yüzünüze hep böyle hayran kalırlar mı Bay Steele?
Les jolies femmes admirent souvent votre visage?
Steel'in tedirginlik hissettiğini söyleyebilir misin?
Tu as trouvé que Steele était troublé?
Dixon Steele hakkındaki notların devamı :
Notes sur Dixon Steele, suite :
Steele'i kendisini dövmekle suçladı.
Accuse Steele de l'avoir rossée.
Süpürgeyi kullanmasan. Bay Steele az önce yatmaya gitti de.
N'utilisez pas l'aspirateur.
- Tamam ama, arada bir süpürge de tutmalıyım.
M. Steele dort. - Il faut bien que je nettoie.
Atkinson cinayetinin işlendiği gece buraya gelip Dixon Steele baktınız...
Quand vous êtes venue ici et avez vu Steele...
Ama her nedense o zamandan beri siz ve Bay Steele birbirinizden ayrılmaz oldunuz.
Depuis, M. Steele et vous, vous êtes inséparables.
Bay Steele'in sabıka kayıtlarına bir bakın.
Voyez la fiche de M. Steele :
Ne oldu? Bay Steele ona ne yaptı anlat?
Qu'est-ce que M. Steele lui a fait?
Dixon Steele, Henry Kesler.
Dixon Steele, Henry Kesler.
Günaydın Bay Steele. Bayan Gray'i görmeye mi çıkıyorsunuz?
Bonjour, M. Steele, vous allez voir Miss Gray?
İşte Dix Steele bu. Ve onu istiyorsan iyisiyle kötüsüyle bunu kabullenmelisin.
Si vous voulez Dix, il va vous falloir prendre le tout, bon ou mauvais.
Bay Steele'in yemeğini iptal et
Annulez le dîner Steele.
Bay Dixon Steele mi?
M. Dixon Steele?
Nazik Dr. Steele.
Vous êtes si bons tous les deux.
- İyi, Bayan, Steele.
- Ça va, Mme Steele.
General Steele?
Général Steele...
- Bay Steele aşık mısınız?
- Vous l'aimez?