Sticky translate French
35 parallel translation
'Yapışkan'ördek peşindeymiş, 'Çatlak'bir parça sosis aşırmış ve Fransa'ya doğru kaçmış.
Le prof de Bumfluff m'a écrit que Sticky s'était payé un canard et que Gubber avait gobé une saucisse de plomb chez les Grenouilles.
Yapışkan Dickie Fingers.
Sticky Dickie Fingers!
Conner'Yapışkan'Reyes. 10 yıl önce Rus mafyasına çok yaklaşmıştı.
Conner "Sticky" Reyes, c'était un homme de main de la mafia russe, il y a 10 ans.
Selam yapışkan.
Salut, "Sticky".
Sticky Icky ister misin? - Teksas Sticky Icky'si?
Tu veux de la Sticky-icky?
Cıvık bunu için ruhsat almamıştır herhalde.
Je suppose que Sticky n'avait pas de permis pour ça.
Donalyn gizlice evden kaçıp Cıvık'ın partisine gitmiş olmalı.
Donalyn sort en douce de la maison, et va à la soirée de Sticky.
Cıvık'ın bodrumundaki borular Donalyn'ın başındaki yara şekline uyuyor.
Il y a bien correspondance entre les tuyaux du sous-sol de Sticky et les marques retrouvées sur le crâne de Donalyn.
Koruyucu anne babayla kız kardeşi de getirelim, kulüp bir şeyler hatırlatır belki.
Convoquons les parents adoptifs et la sœur, pour voir si le club de Sticky leur dit quelque chose.
26. Cadde'deki Cıvık adlı kulübü hiç duymuş muydun?
Vous avez déjà entendu parler de "Chez Sticky" sur la 26ème rue?
Sahibi Virgil "Cıvık" Jones'tu.
Le Club appartenait à Virgil "Sticky" Jones.
Zeb de Cıvık da 26. Cadde üyesiymiş.
Alors Zeb et Sticky étaient du gang de la 26ème.
91'de Cıvık'ın yaş gününe gittin mi?
Vous étiez à la soirée anniversaire de Sticky en 1991?
O gece Cıvık'ın partisinde var mıydı?
Elle était à la soirée de Sticky cette nuit-là?
Cadde'deki kulübünde atmışsın.
chez Sticky sur la 26ème.
Cıvık'ın partisinden iki gün önce.
Deux jours avant la fête d'anniversaire de Sticky.
Bak şimdi, yarın gece Cıvık'ın yaş günü partisi var, tamam mı?
Écoute. La soirée d'anniversaire de Sticky est demain soir.
Cıvık'ın adamlarından biri bana Killadelphia'yla baş başa görüşme sözü verdi.
Un des gars de Sticky m'a promis un tête-à-tête avec quelqu'un de chez Killadelphia Entertainment.
Ertesi gece Cıvık'ın partisinde kuliste onu bekledim.
À la soirée de Sticky, je l'attendais en coulisse.
Cıvık'ın kulübüne.
Chez Sticky?
Bu zehirli ortamda bile o standart yetişkin programcılarını yükseltmeye devam etti. Örneğin "Tatlı Yapışkan Vol. 2" ve "Doğuştan Katiller" gibi.
Dans ce contexte toxique, elle a réussi à relever le niveau avec Sticky Sweet Volume 2 et Natural Born Killer Naturals.
Puding olan herhangi bir yer olabilir!
Pourvu qu'il y ait du sticky toffee pudding.
Puding olan herhangi bir yerde.
Pourvu qu'ils servent du sticky toffee pudding.
"Sticky Fingers" bilgisayarda yapılmadı.
Sticky Fingers, pareil.
İlk gecende Grilled Sticky * almak zorundaymışsın.
Tu dois aller prendre un pain à la cannelle grillé le 1er soir.
"Yapışkan Icky" Ricky adında ve geceyarısından sonra kapımda biten bir herif tanıyorum.
Je connais un gars qui s'appelle "Sticky Icky" Ricky qui ne livre exclusivement qu'après minuit.
Hatta Sticky's meme şeklinde el temizleme jeli makinesi göndermiş.
Sticky's m'a même envoyé Un distributeur de savon pour les mains en forme de seins.
Yapışkan iğrenç.
La sticky icky.
Onu yolda kaybetmemeye dikkat et, Eli Uzun Şahıs.
Attention à ne pas perdre sur le chemin, Sticky Fingers.
Orada dur bakalım yılışık kont.
Ne bougez plus, Comte Sticky Fingers!
Sticky Ricky ile yattın mı?
T'as couché avec Ricky la glue.
Sticky'yi almazdim.
Je ne choisirais pas Sticky.
Burası bizim "kadife parmakların" Jacob'ın silahını çalmak için girdiği yer gibi duruyor.
On dirait que ce est là que Sticky Fingers prépare son entrée pour voler le pistolet de Jacob.
Sticky Rice'ta yemekler benden o zaman?
Déjeuner chez Sticky Rice pour moi?
Haklıydın baba.
LA PIZZERIA DE STICKY T'avais raison, papa.