Stillson translate French
297 parallel translation
Sence Greg Stillson, Senatör Proctor'ı koltuğundan edebilecek mi?
Pensez-vous que Greg Stillson battra Le sénateur Proctor?
John Smith. - John, bu Greg Stillson.
John, je vous présente Greg Stillson...
Ben Greg Stillson. Amerikan Senatosu'na giderken buraya da bir uğrayayım dedim.
J'ai fait un détour Sur le chemin du Sénat.
Stillson gibi adamlarla birlikteyken, ince bir çizgide yürüyorsun demektir.
Avec ces types-là, il faut être prudent. S'ils perdent, vous plongez avec eux.
Haydi Greg Stillson'ı Amerikan Senatosu'na, yoksulluğu ise cehenneme gönderelim.
Envoyons Greg Stillson au Sénat et la médiocrité au diable!
Kim olduğunuzu biliyorum Bay Stillson.
Je sais qui vous êtes, M. Stillson.
İyi günler efendim. Greg Sillson hakkında konuşmak için mahallenizi geziyoruz.
Nous sommes venus ici pour vous parler de Greg Stillson.
Evet, elbette. Greg Stillson'ın temsil ettiği değerleri biliyor musunuz?
Mais savez-vous pour quoi il lutte?
Greg Stillson, bu eyaletin gördüğü en başarılı bağımsız aday hareketini yürütüyor.
C'est la plus belle réussite politique que cet Etat ait connu.
Stillson yoksulların, iyi durumdakilerin, genç ve yaşlıların temsilcisi.
Il représente pauvres et riches, jeunes et vieux... Vous pouvez repasser?
Stillson ucuza elden çıkarmanın piyasayı panikleteceğini ve sonra hisselerin değerinin azalacağını düşündü. Sonra daha fazlasını geri alabilirdik, elbette, ucuzken.
Stillson a jugé qu'en vendant, on créerait la panique, le titre chuterait encore, puis on le rachèterait, et plus, pour pas cher.
Adım James Stillson.
Mon nom est James Stillson. Voici mon fils, Greg.
O da şu : Greg Stillson işinizi bitirmeye gelecek.
Ce message dit que Greg Stillson va vous avoir.
Eyalet Temsilcisi Gregory Ammas Stillson... eski emlakçı, sigortacı ve İncil satıcısı. Şimdi, Maine'in 2. Bölgesinden...
Le représentant Gregory Ammas Stillson, ancien promoteur immobilier, assureur et vendeur de bibles, et maintenant candidat flavori pour le siège au Congrès du second district du Maine.
Çoğu kişi sizin bağımsız aday olan Greg Stillson'ı... desteklemenize şaşıracaktır.
Beaucoup seront surpris de votre soutien à Greg Stillson comme candidat indépendant.
Benim işim, kendini Tanrı'nın gündemine en adamış adayı bulmak. Bu seçim yılında da bu adayın Greg Stillson olduğu aşikâr.
Mon devoir est de trouver un candidat le plus fidèlement dévoué à Dieu, et en cette année d'élection, le candidat est clairement Greg Stillson.
Greg Stillson'ı destekliyorum çünkü... onun gelecek için kurduğu hayaller çok parlak.
Mon soutien à Greg Stillson est fondé sur sa vision du futur qui promet d'être brillant.
Charlie, Belediye Başkanı Stillson geldi.
Charlie, le maire Stillson est ici.
Maine Anayasası'nı... iç ve dış, tüm düşmanlara karşı... koruyacağıma içtenlikle yemin ederim.
Moi, Gregory Ammas Stillson... je jure solennellement de soutenir Ia Constitution des Etats-Unis d'Amérique et la Constitution du Maine contre tous les ennemis, étrangers et intérieurs.
- Bir Stillson rozeti ister misiniz?
- Voulez-vous un pin s de Stillson?
Johnny Smith, Greg Stillson.
Johnny Smith, Greg Stillson.
Greg Stillson.
Greg Stillson.
Greg Stillson'la tanışmalılar. İkinci bölgeden Kongre'ye aday, çok etkileyici... bir delikanlı.
Je veux leur faire rencontrer Greg Stillson... un impressionnant jeune homme qui se présente au Congré... du second district.
Penobscot County`deki bağışların miktarına göre, Stillson 151 numaralı öneriye bağlı olarak, Kızılderili kumarhane teşebbüsünü, devirmekte tereddüt etti.
Stillson en a profité pour réclamer le rejet de la proposition 1 51 pour la création d'un casino Amérindien.
Greg Stillson`dı.
En vérité, je l'ai vue au lit avec quelqu'un.
Sanırım Nina Bay Stillson`u şahsen tanıyor.
Pas moi, j'espère. Ce serait embarrassant. Non, c'était Greg Stillson.
Onun bu olanlarla bir ilgisi olduğunu mu düşünüyorsun?
Je crois que Nina connaît M. Stillson.
O bir politikacı, bu dünyada güveneceğin en son kişi, ama beni neden öldürtmek isteyeceğini bilemiyorum.
Remarquez, j'avais confiance en Mickey. Stillson est un homme politique.
Stillson mı?
- De quoi tu parles?
Belki.
Stillson? - Peut-être.
Sen şimdi bana Greg Stillson`ın Cathan Donnegal ile bağlantısı olduğunu mu söylüyorsun?
Tu veux me dire que Greg Stillson a quelque chose à voir avec Donnegal?
- Stillson buralarda mı? - Hm-mm.
- Stillson est là?
Evet, ve Bay Stillson`a "Greg" diye de hitap ediyorum.
- J'appelle même M. Stillson, "Greg".
Bu işi bırakıp Greg Stillson`ı Sonny Elliman gibi birinin ellerine bırakırsam neler olacağını gör.
Ce qui se passera si je démissionne, et que Stillson se retrouve entre les mains de Sonny Elliman.
Demek istediğim, sanki bu adamla savaşıyormuşum gibi hissediyorum Greg Stillson'un politik ruhu için.
J'ai l'impression de me battre avec cet homme pour l'âme politique de Stillson.
Kumarhaneler değildi, Stillson değildi, sadece bir öpücüktü...
Et c'est à ce moment-là que j'ai tout compris. Rien à voir avec les casinos.
Nina`dan gelen o tek bir seferlik öpücüktü.
Ni avec Stillson. Seulement un baiser.
Sonny Elliman... ordudaki kariyerinin ardından Greg Stillson'ın yardımcısı oldu.
Sonny Elliman est devenu l'assistant de Greg Stillson après une carrière dans l'armée.
STlLLSON'lN STAJYERİ ATMASl KUŞKU YARATTl
LE RENVOI DE STILLSON SURPREND
Stillson Yine Büyük Bir Zaferin Eşiğinde
Stillson attend un autre triomphe
Greg Stillson'a verdiğim destek gelecek vaat eden ileri görüşlü biri olmasına dayanıyor.
Mon soutien envers Greg Stillson se fonde sur sa vision d'un avenir très prometteur.
Greg Stillson.
- Greg Stillson.
Greg Stillson.
C'est lui que vous avez vu ce matin.
Sadece gelin Bay Stillson.
Venez-en au fait.
Ya seninle anlaşma yapmazsam Stillson?
Et si je refuse?
Stillson!
Stillson!
Ben, Gregory Ammas Stillson, Eyalet Temsilciliği görevinde... 1 Eylül 2001... Amerika Birleşik Devletleri Anayasası ile...
Pour la charge de représentant de l'Etat.
Ama işin içinde Stillson`un olduğunu öğrenince, artık kurtulmak için o kadar acele etmiyordum.
Toute la matinée, j'avais essayé de m'éclipser.
İlk düşüncem arkadaşın Şerif`den Mickey`nin benim için geldiğine dair bir tüyo aldığındı.
Mais quand j'ai vu Stillson, je n'étais plus aussi pressé de partir.
Stillson?
Mais je lui fais confiance, autant qu'à n'importe qui.
Mickey o gece Nina`yı doğruca eve götürdü, ve ben de aynı şeyi yapmaya karar verdim. Onunla Sonny Elliman ve Greg Stillson hakkında konuşmamızın zamanı gelmişti.
Mickey a conduit Nina chez elle cette nuit-là et j'ai décidé de faire la même chose.