English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sustum

Sustum translate French

138 parallel translation
Tamam sustum.
Je ne le dirai pas.
- Sustum.
- Je me tais.
30 yıldır sustum.
Je me suis tue pendant 30 ans.
Her neyse, sustum ve gidiyorum.
Bon, je suis parti.
Tamam.Kesinlikle sustum.
Trés bien, je vais me taire.
Tamam, tamam. Sustum. Bana altını öğretin.
Montrez-moi le businness.
Söyleyecek bir şeyim yoktu. O yüzden sustum.
II n'y avait rien à dire.
Endişelenmen için sustum. Kendimi asıp patlıcan gibi morardığımı san diye.
C'est pour que tu te fasses du souci... tu me crois tout noir comme un boulet de charbon, au bout d'une corde...
Annem buna "resosyalize etme" dediklerini söyledi. Ben sadece sustum.
Et maman a dit : "C'est un travail utile à la société."
Sustum.
- C " est bon.
Ağlamaya başladı, ama... bana sadece güldüler, ben de sustum.
J'ai commencé à pleurer, mais... ils se foutaient de ma gueule alors j'ai arrêté.
Beş yıldır sustum ve gazetemi çalmanı benzinimi çekmeni, çalılarım arasında....... Tanrı bilir ne yaparak dolanmana seyirci kaldım.
Je ne dis rien depuis 5 ans. Vous volez mon journal, siphonnez mon essence et rôdez dans mes buissons pour Dieu sait quoi.
- Sustum.
- J'm'écrase.
Monica yastığı daha - - Tamam sustum.
Tu as déjà fait ce coussin, mais c'est rien.
Telefon et. - Tamam, sustum.
Je ne suis pas d'humeur!
Tümüyle sustum. Ah, kırıcı olma, Ste.
Je parle pas.
- Tamam, sustum!
Bien, je me tais!
Tamam, sustum artık.
J'ai fini.
- Sustum.
la fermait. Vous pouvez le faire!
- Sustum.
Je la ferme.
Tamam, sustum. Siktir.
S'il te plaît du calme Josh :
Neyse, sustum.
Je me tais!
Tamam, sustum.
Je la boucle.
- Tamam, sustum. Çok sevindim.
c'est super.
- Tamam, sustum.
- Bon, ça suffit.
Hiçbir şey itiraf etmedim. Sustum.
Je n'ai rien reconnu du tout.
Peki özür dilerim, sustum.
Ok, désolée, j'arrête.
Tamam, peki, sustum.
J'arrête.
- İyi sustum. Bunkarı Lane'e götürüyorum.
- J'insiste pas, je vais porter ça chez Lane.
Harikasın dedim, sonra da sustum.
J'ai dit "T'es d'enfer" et je me suis arrêté net.
Sustum.
Silence radio.
Kaçmayı hayal ettim ama kaldım... Vakit geçirmeye çalışıp hep sustum.
Chaque nuit, je rêvais de me faire la belle, mais j'ai tenu bon.
Biliyorum. O yüzden sustum.
- Je sais, mais je ne parlais plus.
Tamam. Sustum.
Bon, j'arrête.
Tamam, sustum.
D'accord, j'arrête.
Tamamdır. Sustum.
C'est ça, j'ai fini.
Sustum. Tam 27 dolar!
27 dollars.
Aslında balık japon dövüş balığı olsa iyi olurdu ama, oay sustum tamam.
Ça serait cool si le poisson était un poison de combat japonais. J'ai fini.
Pekâla. Sustum.
D'accord, trop tôt.
Sustum.
Je suis prévenu!
Dinle, Ricky. Çok, çok uzun süre hep sustum.
Vous savez, Ricky, je l'ai fermée pendant très longtemps.
Ben de sustum.
Alors j'ai gardé le silence.
Seni herhangi bir zaman çağırma hakkını bulmadığımdan sustum.
Je regrette de ne pas savoir que j'ai le droit de.. .. vous appeler n'importe quand..
Sustum patron.
Je me tais, chef.
"Karpuzun tadı güzel, suyun tadı yok." Ben de sustum.
Que la pastèque est bonne et que l'eau n'a pas de goût.
Ona doğrudan git ve " Uzun zamandır seni uzaktan izleyip sustum.
Vas-y franco et dis... " Je t'admire de loin en silence, mais j'aimerais sortir avec toi un soir.
Seni rahatsız etmemek için sustum.
Pour te laisser penser à l'intrigue.
Sustum.
Je me tais.
- Tamam, sustum!
Je me tais.
- Sustum.
Je me tais.
Tamam, ben sustum.
A vous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]