English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Suçlu değilim

Suçlu değilim translate French

315 parallel translation
Suçlu değilim.
Non coupable!
Ben suçlu değilim, lordum eğer bir adamın barış içinde yaşaması bir suç değilse.
Je ne suis coupable de rien, sauf s'il est criminel de vouloir vivre en paix.
Ben suçlu değilim.
Je ne suis pas coupable.
Ben suçlu değilim. Beni incitmeyeceksin, değil mi?
Vous croyez que je ne suis pas coupable?
Böylesine ümitsiz bir vakayı kaybettiğim için, herhangi bir cerrahtan... sizden örneğin, daha fazla suçlu değilim.
Je suis comme n'importe quel chirurgien, vous par exemple, qui aurait tout fait pour sauver un cas désespéré.
Suçlu değilim!
Je suis pas un criminel.
Sayın Yargıç izninizle cinayete teşebbüs suçlamasından vazgeçip yeni bir savunma yapması için "suçlu değilim" savunmasından geri adım atması yönünde kendisine hak tanımayı öneriyorum.
Je renonce au chef d'accusation de tentative d'assassinat. Et afin de permettre à l'accusée de plaider coupable... je change mon chef d'accusation.
- Suçlu değilim.
- je ne suis pas un criminel.
Ben suçlu değilim ki Marlowe.
- Je ne suis coupable de rien.
- Ben yapmadım. Suçlu değilim.
- Je n'ai rien fait, je suis innocent.
Suçlu değilim. Ne oldu?
Je ne suis pas un criminel.
Ne diyorsunuz Zat-ı Şerifleri? Size isnat edilen suçtan suçlu musunuz yoksa değil mi? - Suçlu değilim.
Votre Grâce veut-elle se déclarer coupable de ce crime ou non coupable?
- Suçlu değilim.
- Je suis innocent.
- Ben suçlu değilim.
- Je ne suis pas un criminel.
Suçlu değilim.
Non coupable.
Suçlu değilim ki.
Je ne suis pas une criminelle.
Ben suçlu değilim. Sen suçlusun.
C'est vous qui ne tournez pas rond!
Ama ben suçlu değilim.
Mais je ne suis pas coupable.
Usta bir suçlu değilim, biliyorsun.
Je ne suis pas un criminel accompli.
Ben suçlu değilim!
Je ne suis pas un criminel!
Suçlu değilim.
Innocent.
Suçlu değilim.Bu senin iddian.
Tu plaides innocent.
Bir kere ben suçlu değilim, bu yüzden subayların beni izleyebilmeleri için burada kalırsam, daha iyi olur diye düşündüm.
Puisque je suis recherché. Autant que je m'installe ici. C'est plus simple.
Ülkeme ancak yasal yolla dönerim. Ben kaçak bir suçlu değilim. Bir profesör özgürlüğünü şiddete başvurmadan kazanmalı.
Je rentrerai dans mon pays légalement, pas comme un prisonnier en fuite mais comme un homme qui a gagné sa liberté sans violence.
Hiç bir şeyden suçlu değilim.
Je suis coupable de rien.
Suçlu değilim... çünkü, yumruk olağan bir cinayet teşebbüsü değildir.
Je ne suis pas coupable... Parce que le fait de se battre ne constitue pas un crime.
- Suçlu değilim olduğunu varsayıyorum. - Aynen öyle.
D'ailleurs, je ne sais pas ce que vous et votre acolyte faites ici.
- Suçlu değilim olduğunu varsayıyorum.
Je suppose que c'est "non coupable". C'est exact.
Suçlu değilim!
Je suis innocent!
Bir suçlu değilim. Kraliyet Ordusu'nda bir askerim.
Je ne suis pas un criminel, mais un soldat dans l'armée de Sa Majesté.
Ben suçlu değilim. O suçlu.
Je ne suis pas le criminel.
- Ben suçlu değilim zaten. - Umurumda değil, ben işimi yaptım.
Mais moi je ne suis pas coupable!
Ama ben "biğr" suçlu değilim.
Mais je ne suis pas un criminel.
Teslim oluyorum ve ben suçlu değilim.
Je me rends. Je suis pas coupable.
- Ben bir suçlu değilim.
- Je ne suis pas un criminel.
Ben bir suçlu değilim Kaptan.
Je ne suis pas un criminel, capitaine.
Ama kanunlara göre... eğer otomobil üretmeyi denediysem... iyi olmayabilirler bile... üretmemiş olabilirim bile... ama denediğime inanıyorsanız... o zaman, suçlu değilim.
Mais selon la loi, si j'ai essayé de faire des voitures, même de mauvaise qualité, et même si je n'en avais fabriqué aucune, si vous pensez que j'ai essayé, alors je ne suis pas coupable.
Gus, ben suçlu değilim. Bunu biliyorsun.
Gus, je suis pas un criminel!
Ben suçlu biri değilim.
Je ne suis pas un criminel.
Suçlu değilim!
Non, pas moi!
- En azından suçlu değilim, değil mi?
C'est pas un crime...
Onun suçlu olduğundan emin değilim.
Ce n'est pas un lâche.
Hapiste mi? Gördüğünüz gibi orada değilim. Suçlu olmadığınızı biliyordum.
- Il y a parfois avantage à être un ancien forçat.
Ben kör ve suçlu Yakuza'dan başka birşey değilim.
Je ne suis rien d'autre qu'un criminel aveugle.
Hayır, Senyor Şerif, suçlu değilim.
Signe lui sa grâce, et qu'il s'en aille!
Çocuklarımdan ötürü suçlu olduğum için beni cezalandırma Tanrım çünkü ben günahkar değilim.
Ne me punis pas, Seigneur, pour les fautes de mes enfants, je n'y suis pour rien.
Ben suçlu değilim.
Je ne suis pas un criminel.
Ben suçlu muçlu değilim be.
J'suis pas un putain de criminel, mec.
O zaman siz suçlusunuz. Hayır, ben suçlu değilim.
C'est la Providence qui l'a tué.
Suçlu ben değilim ki. Suçlu viski.
C'est la faute au whisky.
- Aranan suçlu ben değilim.
Je ne suis pas recherché.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]