Sweet translate French
757 parallel translation
Kuzenimin Sweet Water'daki güzel çiftliğinde yaşayacağım.
Je vais vivre dans le joli ranch de mon cousin, à Sweet Water.
Sonra reçeteye konyak yazıp işe yarıyor mu diye denemek ister. Sen ölüp ölmeme arasında karar verirken onlar yatağın altında "Sweet Adeline" i söyler.
Puis ils prescrivent du cognac mais le testent d'abord pour savoir s'il est bon, et quand vous vous demandez si vous allez survivre ils roulent sous le lit, ivres mort.
"Home Sweet Home" ve "Annie Laurie" unutulunca bu şarkı ünlenecek.
"Home Sweet Home" et "Annie Laurie" seront oubliées, cette chanson survivra.
"In the Sweet Bye and Bye," hep beraber.
"In the Sweet Bye and Bye", tous en chœur.
Sen ve Sweet kalıyorsunuz. Buradan ayrılmayın. Gözünüz dışarıda olsun.
Vous trois, restez ici et surveillez les abords.
Evet, Sweet benim.
Je suis Sweet...
Perley Sweet mi?
Perley Sweet...
Diğerlerinin çoğu bana Buck der. Buck Sweet.
Tout le monde m'appelle Buck.
Sizin sadece güzel bir isminiz yokmuş, Bay Sweet. - Çok güzel de bir karınız varmış.
Vous avez un joli nom et une jolie femme.
- Perley Sweet, burada ne arıyorsun?
- Perley Sweet, que faites-vous ici?
Peki senin Bay ve Bayan Sweet'in bu çocuğu evlat edinmelerine bir itirazın var mı?
Avez-vous une objection à ce que les Sweet prennent l'enfant?
Ama belki yine bu mahkeme senin cezanı erteleme yoluna gidebilir. Tabii bunun için de çocuğu şerife ve Bayan Sweet'e verdiğini gösteren bu belgeyi imzalarsan.
Mais ce tribunal pourrait suspendre indéfiniment cette sentence si vous signez ce papier cédant votre filleul aux Sweet.
- "Ain't She Sweet" i biliyor musun?
Tu connais "Ain't She Sweet"?
"Sweet Adeline" faslına çıktığında sen müziğe ritim tut, armonisini diğerleri yapsın.
Et tiens-toi à la mélodie, n'essaie pas d'harmoniser.
- Sweet Williams are singing
- Les silènes chantent
Sweet, adım Jason Sweet.
Je me nomme Jason Sweet.
"Sweet" mi?
"Sweet"?
Bay Sweet...
Monsieur Sweet...
Bakın Bay Sweet...
Écoutez, monsieur Sweet...
Hayır Bay Sweet.
Non, M. Sweet.
Silahları hobi olsun diye toplarım Bay Sweet.
Je collectionne les armes, M. Sweet.
Sweet dövüşmeden kaçmayı öğrenemedi.
Sweet n'a pas appris à tirer en fuyant les bagarres!
Bay Sweet, faydasız biliyorum ama herşeyi denemem lazım.
M. Sweet, c'est inutile, je le sais, mais j'essaie.
Bayanlar burada Bay Sweet.
Les demoiselles sont comme ça, ici.
Bay Sweet.
Monsieur Sweet!
Bay Sweet. Bay Sweet.
Monsieur Sweet!
Neredesiniz? Bay Sweet.
Où êtes?
Neredesiniz Bay Sweet?
Où êtes, monsieur Sweet?
Anlayın Bay Sweet.
Croyez-moi sur parole, M. Sweet!
Hayır Bay Sweet.
Non, monsieur Sweet.
- Hoşçakal Bay Sweet.
- Au revoir, M. Sweet.
Bay Sweet, geldiğinize sevindim.
M. Sweet, je suis heureuse que vous soyez venu!
Bay Sweet...
M. Sweet...
Maymun iştahlısınız, Bay Sweet.
Comme vous êtes volage, M. Sweet!
Bay Sweet, Bayan Raffery.
M. Sweet, Mlle Raffery.
Memnun oldum Bay Sweet.
Enchanté, M. Sweet.
Gitmesine izin vermen çok hoş Jumbo?
Tu regrettes que Sweet soit parti, Jumbo?
Bay Sweet, planınız ne bilmiyorum ama...
M. Sweet, je peux imaginer vos sentiments...
Bay Sweet. Dikkatli olun.
Soyez prudent.
Jason Sweet koyun bakıyor.
Jason Sweet, élevant des moutons!
Bay Sweet, koyun etinden bıkmadınız bir türlü?
M. Sweet, vous êtes las du mouton?
Choctaw öldü Sweet.
Choctaw est mort, Sweet l'a descendu!
Danny Boy'u ya da Sweet Isle of Innisfree'yi çalsan olmaz mı?
Jouez le Beau Danube Bleu ou la Forêt viennoise.
Tatlı Sue ve onun Senkopçular Topluluğu.
Sweet Sue et ses Society Syncopators.
Ve ben de Tatlı Sue.
Et je suis Sweet Sue.
Tatlı Sue sandım, korktum.
J'ai cru que c'était Sweet Sue.
Sus, Tatlı Sue geliyor.
C'est Sweet Sue.
Tatlı Sue ve Senkopçular Topluluğu.
Sweet Sue et ses Society Syncopators.
Ben Tatlı Sue, iyi geceler diliyor ve siz babalara, orkestramdaki her kızın bir virtüöz olduğunu hatırlatıyorum.
Je suis Sweet Sue, bonne nuit, et n'oubliez pas messieurs : toutes les filles de mon groupe sont des virtuoses.
Bence gerçekten çok güzel bir adın var, B. Sweet.
un nom bien doux!
#
- Sweet Pea Oglethorpe