English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Taksi

Taksi translate French

5,842 parallel translation
Bayım gerçekten taksi paranız var mı?
Hé, Monsieur? Vous déposez bien des gens?
Taksi!
Taxi!
2 gün önce Esten'in, 250 dolarlık taksi harcaması yaptığı bilgisine ulaştım.
J'ai eu l'information qu'Esten avait fait un trajet en taxi pour 250 $ il y a deux jours.
Taksi şirketine sordum, bana burayı söylediler.
J'ai vérifié avec la compagnie de taxi, ils m'ont donné cette place.
Hangi taksi şirketini arayacağını nereden bildin?
Comment tu sais quelle compagnie de taxi appeler?
- Yirmi. - Sana hemen bir taksi çağırsam iyi olacak.
- Je devrais sûrement appeler un taxi maintenant.
Bir taksi şoförünün kafeste falan çürüdüğünü mü?
Un pauvre chauffeur de taxi pourrissant dans une cage quelque part?
Sence bize taksi çağırır mı?
Vous pensez qu'elle nous appellera un taxi?
- Aynı taksi madalyonuna sahip.
- Le même numéro de taxi.
Takma bir isimle taksi şoförlüğü yapan adam diyor bunu.
Dit celui qui conduit un taxi sous un faux nom.
Niye taksi kullanıyor ki?
Pourquoi conduit-il un taxi?
New York'ta yasal olarak taksi işletebilmenin ne kadar ayak işi gerektirdiğini biliyor musun?
Est-ce que tu sais ce qu'il faut faire pour conduire un taxi à New York?
Evet, Taksi ve Limuzin Komisyonu'ndan taksi madalyonu kiralıyor veya satın alıyorsun.
Tu peux louer ou acheter une licence à la Commission des taxis et limousines.
Mozzie yolcularından bilgi toplamak için taksi mi sürüyor?
- pour récolter des informations?
Taksi Limuzin Komisyonu niye araç Gotham Taksi'den Luke Dusarque'ın diyor?
Alors pourquoi appartient-elle à un certain Luke Dusarque?
- Taksi Komisyonu kimliğime güzel bir sıfat taksana.
- Je sais chauffer la salle. J'attendais une blague sur les chauffeurs mais celle-là est nulle.
Bir taksi madalyonu kiralamak için ayda 4 bin dolar mı ödedin?
Tu payes 4 000 $ pour louer un taxi?
Gotham Taksi. Bekleyin lütfen.
Patientez, s'il vous plaît.
Angelo da Taksi ve Limuzin Komisyonu'nda çalışıyor.
Et Angelo... travaille à la Commission des taxis et limousines.
Taksi Limuzin Komisyonu mu?
La Commission des taxis et limousines?
- Tabii. Angelo benim taksi numaramı tanıdı.
Angelo a reconnu le numéro de mon taxi.
Taksi TV, kısa, eğitici ve eğlenceli küçük videolar arıyordu.
Ce télé-taxi était à la recherche de vidéos courtes, éducatives et divertissantes.
Belki de bu reklam taktiğini, daha az utanca bulanmış ortaklarına bırakmalısın. Biliyorsun, taksi videosu.
ok, peut être que tu devrais laisser la stratégie marketing aux partenaires, un peu moins masqué par la honte... tu sais, la vidéo taxi.
Çok havalı taksi videoları.
Oh, vraiment cool les videos du taxi.
Taksi TV reklamını gördük. Pekala.
Um, on a vu votre spot TV dans le taxi.
- Taksi parası var.
- Prends de l'argent pour le taxi.
Booth'un kurbanın dairesinde bulduğu seyir defterinin sayfalarından bir taksi şirketinin izine rastladım.
J'ai traqué la société de taxi retrouvée sur les pages trouvées dans l'appartement de la victime.
Sence orası bir taksi garajı ve arayan Brima mı?
Donc tu penses que Brima a appelé du garage de taxi?
Bu yüzden taksi şirketinden sevk kayıtlarını istedim.
C'est pourquoi j'ai demandé les enregistrements de la compagnie de taxi.
Taksi şirketindeki sevk çağrıları ile karşılaştırdım ve...
Je l'ai comparé au dispatche de la société de taxi...
Yani Taksi 297'nin şoförü Brima mı?
Et le chauffeur du 297 est Brima?
Tüm bildiğim, 911'i arayan kesinlikle bu taksi şoförü.
Je sais juste que ce chauffeur a passé l'appel d'urgence.
Taksi, Anthony Johnson üzerine kayıtlı.
Le taxi est enregistré au nom de... Anthony Johnson.
New York'ta yaşarken üst katımda bir adam yaşıyordu, ve yasal olarak bir taksi şirketinde çalışıyordu fakat bazen taksiyi oda arkadaşının sürmesine izin verirdi ve böylece 24 / 7 çalışabilirdi.
Quand j'habitais New York, ce type qui vivait au-dessus de chez moi travaillait illégalement comme taxi, il laissait parfois son coloc utiliser le taxi pour qu'il marche jour et nuit.
Taksi için kavgadan yırtmış olduk.
Bien, on n'a pas eu à se battre pour un taxi.
Len taksi bekliyor.
Len, mon taxi attend!
Koşarken az daha taksi çarpıyordu.
j'ai failli me faire rouler dessus par un Taxi.
Columbia Üniversitesi bir taksi uzağımızda.
Mais Columbia n'est qu'à un court trajet en taxi.
Neden sana bir taksi çağırmıyorum?
Et si je vous appelais un taxi?
Bridget taksi şirketinin kartını gördün mü?
Bridge, tu as vu la carte du taxi?
Bir taksi çağır. Hayır.
Trouve-toi un taxi.
- Taksi istemediğine emin misin?
- Vous êtes sûr de ne pas vouloir un taxi?
Sana taksi çağırayım mı?
Je t'appelle un taxi?
Eğer bir taksi şoförünün iç çamaşırında çay yaparsan ve sonra da...
Comme tu thé fait a partir des sous-vêtements d'un conducteur de taxi et ensuite...
Benim Yoshiro Nakamatsu ya da Tycho Brahe gibi deli olduğumu düşünebileceğini anlıyorum ama onlarsız gezegensel hareket yasalarına veya basit taksi metrelerine sahip olamazdık.
Je réalise que vous pensez presque que je suis fou comme Yoshiro Nakamatsu. ou Tycho Brahe, mais sans eux, nous n'aurions pas les lois sur le mouvement planétaire ou le simple taximètre.
Baidley Koleyine gitmek için taksi tutmuş.
Il a pris un taxi là-bas en rentrant à Baidley college.
Taksi çağıracağım.
Je vais appeler un taxi.
- Jonesy bir taksi bulabilirse DC'ye.
- DC, si Jonesy trouve un taxi.
Dikembe bir taksi şoförü.
Dikembe est chauffeur de taxi.
Taksi 297.
Taxi 297.
Bu taksi dolu.
Ce taxi est pris. Trouvez-vous un autre moyen de transport.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]