Taku translate French
77 parallel translation
Taku, telefon!
Taku, téléphone!
- Taku?
- Taku?
Taku, gel!
Hé, Taku!
3. yıl, sınıf 3 Taku Morisaki
Taku Morisaki Troisième Année - Classe Trois
Bu arkadaşım Taku Morisaki.
Je te présente Taku Morisaki.
Taku, kızlara bak.
Taku, regarde les filles!
- Bakalım Taku, sen...
- Taku, tu es...
Taku!
Taku!
Taku! Telefon!
Taku, téléphone!
Çok huysuzsun, Taku.
Tu es dur, Taku.
Taku, telefon.
Taku, téléphone!
Arayabileceğim bir tek sen varsın! Sorun ne?
Taku, je ne sais pas quoi faire.
Taku. Neredeyse yemek vakti oldu. Eve gel.
Taku, nous allons bientôt dîner, dépêche-toi de rentrer.
Dinle. Taku.
Écoute, Taku.
Taku, aşağı kafeye gelir misin?
Taku, pourrais-tu venir au salon de thé?
Taku, buraya!
Taku, par ici.
Bu Taku Morisaki.
Voici Taku Morisaki.
Taku, bu Okada, birinci sınıf arkadaşım.
Taku, voici Okada, un de mes anciens camarades.
Dinle. Taku.
Écoute-le, Taku.
Sorun ne, Taku?
Qu'y a-t-il, Taku?
Anlamıyorsun, Taku.
Tu ne comprends pas, Taku.
Evet, Tokyo Otel'de Taku'yla kaldım.
Oui, j'ai partagé une chambre d'hôtel avec Taku à Tokyo!
Taku! Ne zamandır oradasın?
Depuis combien de temps es-tu ici?
Taku!
Hé, Taku!
Sen de, Taku
Toi aussi, Taku
Taku...
Taku...
Taku, gitme.
Taku, n'y va pas!
Beni duyabiliyor musun, Taku?
Tu m'entends, Taku?
Taku, biraz dinlen.
Reposes toi Taku.
Taku, iyi misin?
Taku, ca va?
Taku, sorun ne?
Taku, qu'est-ce qui ne va pas?
Bana Oran'taku dendiğini söylediler ama ben hatırlamıyorum.
Je ne sais pas. On m'a dit que ça s'appelait Oran'taku.
Uzayın bu bölgesi ile ilgili bazı verilerimiz var. Oran'taku'yu bulabilirmiyim diye bir bakacağım.
Nous avons des données sur cette région de l'espace.
Uyan artık, baba.
C'est l'heure, Taku!
Baba, ilk ben çıkıyorum.
Taku, j'y vais!
Baba. Evet? Geç kalma!
Taku, ne sois pas en retard.
Baba, ben bundan istiyorum.
Taku, je veux essayer celui-ci.
Baba!
Taku!
Baba.
Taku!
Gelmeseydik daha iyi olurdu.
Taku, tu vas pas partir?
Hey, baba.
Hé, Taku.
Seninle birlikte babamdan habersiz sakladığımız hatıra sandığının.
De la capsule temporelle qu'on a enterrée tous les deux, sans le dire à Taku.
Takumi.
Taku!
Baba?
Taku?
Babamı görmeyecek misin?
Tu vas pas attendre Taku?
Ben Zenci Taku, mükemmel imla gücüyle...!
Et je suis Black Taku, maître des envoûtements!
Tofu, Taku mi? Sendin?
Takumi!
Taku mi?
Takumi?
Ne oldu, Taku mi?
Mais t'as fait quoi au volant?
Bu gece bizimle eğlenmeye ne dersin?
Sacré Taku, tu t'es trouvé une jolie poulette!
Mümkünse seni oraya götüreceğiz.
Je vais voir si nous pouvons localiser Oran'taku.