Talks translate French
19 parallel translation
Agnes, aldığın ilk Akademi Ödülü'nü, Garbo Talks'u hatırlıyor musun?
Et votre oscar pour les "Confidences de Garbo"?
The way he stands, the way he moves, talks.
Sa manière de se tenir, de marcher, de parler.
I love it when Janey talks I love it when Janey walks
J'adore quand Janey articule J'adore quand Janey gesticule
O talksız talk pudrası.
C'est de la poudre de talc sans le talc. Pardon?
Üstelik ilk Money Talks'ı söyleyecekler.
Ils ont commencés avec "Money Talks"!
* Seni sayıklıyor uykusunda yok yapabileceğim hiçbir şey *
He talks about you in his sleep And there s nothing I can do to keep
* Öğrendim ki, herkes konuşur, herkes konuşur, herkes konuşur *
I found out that everybody talks Everybody talks, everybody talks
* Herkes arkasından konuştuğunda *
When everybody talks back
* Herkesin ağzı laf yapıyor, laf yapıyor, çok fazla laf yapıyor *
Oh, my, my, dear Everybody talks, everybody talks Everybody talks too much
* Herkes konuşur, herkes konuşur *
Everybody talks, everybody talks
* Herkes konuşur, herkes konuşur herkesin arkasından *
Everybody talks, everybody talks back
* Ama onu öptüğümde anda * * Herkes konuşur, herkes konuşur *
- Everybody talks, everybody talks - And that was when I kissed her
* Herkes konuşur, herkes konuşur herkesin arkasından *
- Everybody talks, everybody talks Everybody talks, everybody talks back.
Dur, dur. Broadway Talks Back programını unuttun.
Attends, tu as oublié le Broadway talks back.
Etrafta dolaşıyorum, TED konuşmaları ya da canım ne isterse onu dinliyorum ve eğer kafayı bulmak istersem buluyorum.
Je conduis juste, en écoutant TED Talks, ou mes remix, ou n'importe quoi. Et si je veux planer, on roule.
Veya TED konuşmaları ve...
Ou les TED Talks et...
Ted zaten sizi ağırlamak istiyordu.
L'émission "Ted talks" a toujours voulu que vous veniez, aussi.