English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Tanişmak

Tanişmak translate French

52 parallel translation
Bay ve Bayan Lowrey, sizinle tanişmak büyük zevk.
M. et Mme. Lowrey, C'est un plaisir de vous rencontrer.
TATLI BİRİYLE TANIŞMAK : ROMANTİK KOMEDİ TARZI TANIŞMA TÜRÜ.
LA MANIÈRE CHARMANTE DE SE RENCONTRER DANS LES COMÉDIES ROMANTIQUES
Senatör, sizinle tanismak istedigimden geçerken ugradim.
Sénateur, je passais par ici, et j'ai eu envie de vous rencontrer.
Biliyor musun, biz hayatta tanismak isteyecegin en dost canlisi insanlariz.
Vous savez, vous ne rencontrerez pas plus aimable que nous.
Sizinle tanismak ilginçti Bay Poe.
Ravi de vous avoir connu.
seyy, hepinizle tanismak harikaydi. Ve hala buradayken hepinizi iyice tanimak istiyorum.
C'est cool de tous vous rencontrer et je vais chercher en vous pour vous connaître pendant que nous sommes ici!
Hey, Brian, ailenle tanismak için sabirsizlaniyorum.
Hey, Brian. - Je suis très impatiente de rencontrer ta famille.
Seninle tanismak harika.
Et bien, c'est merveilleux de vous rencontrer.
Eninde sonunda onunla tanismak istiyorum.
J'ai envie de la rencontrer.
Hey dostum, Carmen Electra ile tanismak ister misin?
Hé mon pote, tu veux rencontrer Carmen Electra?
- Sizinle tanismak güzel.
- Enchantée.
Tamam, çocuk problem degil, bu adamla tanismak istiyorum.
L'enfant n'est pas un problème.
Onunla tanismak için sabirsizlaniyorum.
Super. J'ai hâte de le rencontrer.
- Ogluyla tanismak filan istemiyorum.
J'ai pas envie de le rencontrer son fils.
- Evet. - Onunla tanismak isterim.
- J'aimerais le rencontrer.
Ben onu tanismak istiyordu biliyorum.
J'ai fait savoir que je voulais la rencontrer.
Güzel insanlarla tanismak olabilir.
On peut rencontrer des gens sympas.
Sizle tanismak güzeldi.
Enchantés.
Seninle tanismak benim için bir zevkti. Gelecekteki ugraslarinda sana iyi sanslar.
Ce fut un plaisir de vous rencontrer.
Barney, kizlarla tanismak için senden tüyo alacak degil.
Barney, il n'a pas besoin de conseils de séduction venant de toi.
Niye ki? Gelecegin Bayan Litt'i ile tanismak üzereyim de.
Parce que je vais faire la connaissance de la future Mme Louis Litt.
- Sizinle tanismak bir zevk.
C'est un plaisir de vous rencontrer.
Seninle tanismak için ölüp bitiyorlar.
Je te jure qu'ils rêvent de faire ta connaissance.
"Kraliçe seninle tanismak istiyor."
"La reine veut vous rencontrer, monsieur."
Seninle tanismak benim için bir seref. "
"ça fait un immense plaisir pour moi."
- iyi, seninle tanismak çok güzel.
Comment ça va, mon gars? Bien, ravi de vous connaître.
- Tanismak için geldim.
- Je viens me présenter.
Seninle tanismak, arkadaslarinla... Beni baska biri yapti.
Te rencontrer, tes amis, ça a fais de moi un homme différent.
Sizinle tanismak bir zevkti.
Ravi de vous avoir rencontrés.
Seninle tanismak çok güzeldi.
Ce fut un plaisir de te rencontrer.
Sizinle tanismak benim için büyük bir zevk Leydi Arryn.
C'est un plaisir de faire votre connaissance, Lady Arryn.
Seninle tanismak çok güzel Lysa teyze.
C'est merveilleux de vous revoir, tante Lysa.
Seninle tanismak çok güzel Robin.
C'est un plaisir de te rencontrer, Robin.
Sweeney'le tanismak istiyorum.
Je veux rencontrer Sweeney.
Yeni sevgilimle tanismak ister misin, Tweek?
Tu veux voir ma nouvelle copine Tweek?
Sizinle zararsiz yollardan tanismak guzel.
C'est bon de voir que vous êtes hors de danger.
Onunla tanismak istiyorum, anladin mi?
Je veux juste le rencontrer, d'accord?
Bay Nunez seninle tanismak istiyor.
M. Nunez veut te rencontrer.
Her konudaki hunerleri hakkinda cok sey duydugum bu Kuzeyliler ile tanismak isterim.
Je dois rencontrer ces normands dont j'ai beaucoup entendu parler de leurs prouesses.
- Bu uzun zaman onceydi. - Onunla tanismak ister misin?
- C'était il y a longtemps.
Buradasiniz ; çünkü tanismak kaderimizde vardi.
Vous êtes ici car nous devions nous rencontrer.
Sizinle uzun zamandir tanismak istiyordum.
J'attends de vous rencontrer depuis longtemps.
Onunla tanismak istiyorum.
J'ai envie de le rencontrer.
Kocam seninle tanismak istiyor.
Mon mari voudrait te rencontrer.
- Tanismak güzeldi.
- Enchanté.
Bakan seninle tanismak istedi ama goremedik seni hicbir yerde.
Le ministre voulait vous rencontrer... mais vous étiez introuvable.
Çünkü Anne P ile tanismak büyük bir olay.
Rencontrer Big Mama, c'est énorme.
Elvis'le tanismak gibi bir sey bu. Tabii iki penisi olsaydi ve tuvalette ölmeseydi.
C'est comme rencontrer Elvis, si Elvis avait eu deux pénis et n'était pas mort sur ses toilettes.
- Sizinle tanismak bir zevkti.
C'est un plaisir.
Ben dogayla tanismak. "Bu eski bir söz oldugu için sirf erkeklere yönelik bahsediyor. " Ben insan.
" Homme, moi.
Baska biriyle tanismak...
J'ai rencontré quelqu'un d'autre...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]