Tanışmak translate French
7,162 parallel translation
Muhammed Ali'yle tanışmak istiyordu.
Il voulait rencontrer Muhammad Ali.
Ali pilotlarla tanışmak istedi.
Pendant le vol, Ali voulait parler aux pilotes.
Ve Jane'in kızlarınla tanışmak için sabırsızlandığını biliyorum.
Et je sais que Jane est vraiment impatiente de rencontrer tes filles.
Onunla tanışmak istiyorlar.
Ils veulent la rencontrer.
Sizinle tanışmak güzeldi.
C'était sympa de vous rencontrer.
Sizinle tanışmak için sabırsızlanıyordum.
J'étais impatiente de faire votre connaissance.
Arkadaşlar benim kasabamın hemen dışında bir parti düzenliyorlar. Ayrıca tanışmak isteyeceğin bir kız da geliyor.
Mes amis organisent une fête, juste à côté de chez moi et il y a une fille que je veux que tu rencontres.
Seninle tanışmak istemiyorum.
Je ne veux pas te rencontrer.
Seninle asla tanışmak istemiyorum.
Je ne veux jamais te rencontrer.
Sırf seninle tanışmak için beni gerçekten seven insanları tehlikeye atmayacağım.
Je ne vais pas risquer ceux qui m'aiment vraiment, chez moi, juste pour te rencontrer.
Seninle tanışmak bir zevkti Barbara.
Ce fut un plaisir, Barbara.
Sizinle tanışmak bir onurdur efendim.
C'est une honneur, Monsieur.
Sizinle tanışmak zevkti.
C'était un plaisir de vous rencontrer.
Yeni oğlumuzla tanışmak üzereyiz.
Nous allons rencontrez notre nouveau fils.
Sizinle tanışmak bir şeref.
C'est un honneur de vous rencontrer.
Seninle tanışmak güzeldi. Gitsem iyi olacak.
C'était sympa de te revoir, et je ferai mieux de partir.
Kızlarla tanışmak için.
- Pour rencontrer des nanas.
Bu Roy mu? Hep seninle tanışmak istiyordum.
J'ai toujours voulu vous rencontrer.
- Her ikinizle de tanışmak güzeldi. - Bizim için de.
C'était un plaisir de vous rencontrer tout les deux.
Annem ve babamla tanışmak istiyorum.
Je veux voir mes parents.
Belki de birbirimizi tanıdığımızı sanmamızın nedeni kaderimizde bu gece tanışmak olduğundandır.
Peut être que la raison pour laquelle on croît se connaître c'est parce que c'était notre destin de nous rencontrer.
Ryan'ı unutabilmek için biriyle tanışmak istiyorum.
Je veux juste rencontrer un mec qui me fera oublier Ryan.
Ben sadece iyi biriyle tanışmak istiyorum.
Je veux juste rencontrer un chouette camarade.
- Türümün diğer tek örneğiyle tanışmak ve aramızda bir yanlış anlaşılma olmadığından emin olmak istedim.
Je voulais rencontrer la seule autre de mon espèce. Et m'assurer qu'il n'y a pas de malentendu.
Yok edicimle tanışmak için?
Pour rencontrer celui qui va me détruire?
Benimle tanışmak için onca yoldan geldin.
Tu as fait tout ce trajet pour me rencontrer.
Eğer bu hafta sonu misafir kabul edersen gelip onlarla tanışmak ve seni daha iyi tanımak isterim.
J'aimerais les rencontrer et... Apprendre à te connaître.
Yapılmış en kötü Mustang'in sahibiyle tanışmak istiyorum.
Il veut rencontrer le propriétaire... Ho! ... de la pire Mustang jamais créée!
İsimleri Mike ve Julie Sturdivant, onlarla telefonda konuştum, sizinle tanışmak için heyecanlanıyorlar.
Ils s'appellent Mike et Julie Sturdivant, je leur ai parlé au téléphone, ils ont hâte de te rencontrer.
Herkesle tanışmak istiyorum, ve yeni odanı da görmek istiyorum.
Je veux tous les rencontrer, et voir ta chambre.
Gerçek misin değil misin merak ettiğim için tanışmak istedim.
Je voulais vous rencontrer, pour être sûre que vous soyez réelle.
- Seninle tanışmak güzeldi Jim.
Ravie de vous avoir rencontré, Jim.
Seninle tanışmak güzeldi Jim.
Ce fut agréable de vous rencontrer...
Sizinle tanışmak bir zevkti.
C'était un plaisir de vous rencontrer.
Seninle tanışmak diyecektin.
Vous étiez censé dire "vous rencontrer".
Sonunda ikinizle de tanışmak harika.
C'est sympa de vous rencontrer enfin tous les deux.
Tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Alors j'attends avec impatience de la rencontrer.
Sizinle tanışmak çok güzeldi. Onur duydum.
C'était un honneur de vous rencontrer.
Seninle tanışmak güzeldi.
C'était sympa de te rencontrer.
Yaratıcınla tanışmak için olabilir mi?
Rencontrer ta créatrice?
- Sizinle tanışmak çok güzel.
Ravi de vous rencontrer. C'est un plaisir.
Rahatla. Akrabalarımdan hayatta kalan biriyle tanışmak üzereyim.
Je vais rencontrer l'un de mes seuls parents vivants.
Hayatım, aramızda konuştuk ve sevgilinle tanışmak istiyoruz.
On a parlé, et on voudrait rencontrer ton copain.
Sakin olun ; şu ana kadar olan tek şey : ... hamile bir anne profilinizi gördü ve sizinle tanışmak istiyor.
Calmez vous, pour l'instant, une mère a vu votre profil et veut vous rencontrer.
Biri profilimi gördü ve benimle tanışmak mı istiyor?
Quelqu'un a vu mon profil et veut me rencontrer?
- Sizinle tanışmak benim için bir onur.
Je suis... c'est un honn... honneur de vous rencontrer.
Yeni kız arkadaşımla tanışmak istediğini sen söylemiştin.
Tu as dit que tu voulais rencontrer ma nouvelle copine.
- Seninle tanışmak güzeldi, dostum.
- C'était cool de te rencontrer, mec.
Altı yaşındaki şirin biriyle tanışmak için Google'dan bir yere bakacağım.
Donc, j'ai juste... J'ai juste à Googler un endroit pour rencontrer un mignon et amusant enfant de 6 ans.
Böyle tanışmak istemezdim.
Je ne voulais pas qu'on se rencontre ainsi.
Birisiyle yan yana çalışmak ve tam olarak onu tanımamak çok garip bir duygu.
C'est intéressant de voir que tu peux travailler à côté d'une personne que tu ne connais en fait pas du tout.