Tattoo translate French
64 parallel translation
- O, Tattoo Annie.
- C'est Annie la Tatouée.
Tatoo nerede?
Où est Tattoo?
Geçen akşam beni Tattoo ile birlikte gördüler.
Ils m'ont vu avec Tattoo hier.
Fantezi Adası'nda yaşayan Tattoo * olsaydım fantezim, bir cüce olmamak olurdu.
Si j'étais Tattoo, et que je vivais sur l'Ile Fantastique... mon voeu serait de ne pas être nain!
Karıma yiyecek bir şeyler almaya geldim. Burayı sever. Kuaförü önermiş.
Lâche-moi, Tattoo.
- Bandocu da adam kaçıranlara baksın.
- Tattoo va guetter les kidnappeurs.
Tamam mı Bandocu?
D'accord, Tattoo?
Aynı * Hayal Adası'ndaki gibi... Tattoo Bay Roarke'nin adasından kadınını kaçırsaydı ve elde etseydi...
Comme dans l'Ile Fantastique... si Tattoo emmenait l'une des femmes de M. Roarke dans sa petite tour, et essayait de se la faire...
Tattoo da terbiyesiz Vudu büyüsü yapardı.
Et puis il lui jetterait un sort vicieux de vaudou.
Tattoo'dan Vudu.
Du vaudou sur Tattoo!
Peekaboo *.
Tattoo. Hibou.
Bay Joe-Tattoo, Bay motosiklet adam, Bay çok hoş, Bay kurşunla yaralanmış...
M. le Tatoué, M. le Motard, M. Super Cool, M. Blessure par balle...
Tifo, Kaya, Dövme.
Typhoid, Stone, Tattoo.
Dövme, Hazine burada.
Tattoo, le joyau est ici.
Havasındayken dinlediği müzik Rolling Stones'dan "Tattoo You."
Sa musique d'ambiance est la seconde face des Rolling Stones'"Tattoo You."
- Tatoo!
- Tattoo.
- Tattoo?
- Tattoo?
Tattoo mu?
Un tattoo.
Evet, ben gördüm, dövmeli. Sadece söylememeye karar verdim.
C'est ça, Tattoo, et j'avais pas envie de le dire.
- Hiç tatuajın var mı?
- Je suppose que t'as pas de tattoo?
- Tatuaj?
- Tattoo?
Özel gönderi, dövmeli.
Livraison spéciale, Tattoo.
- Paramı alayım, Tattoo.
- Le fric.
Eğer çok önemliyse... Rose Tattoo'da buluşalım o zaman.
Si c'est vraiment important, retrouve-moi à Rose Tattoo.
Karnında Burt Reynolds dövmesi mi vardı?
Le tattoo sur le ventre, c'était Burt Reynolds?
Evet. Dövmenin dövmesi.
C'est un tattoo de Tattoo.
Haaa off off Sırtında dövme var
T'as un tattoo dans le dos
Tatto'nun dövmesi işte.
Un tattoo de Tattoo.
Sırtında o dövme varken bana itiraz mı edeceksin?
Tu vas me faire chier avec ton tattoo dans le dos?
Dövmesinin gördüğün zaman haberimiz olsun.
Dis nous lorsque tu verras son tattoo.
Bu arada, hoş dövme.
Eh, joli tattoo, au fait.
Çeviri :
♪ Supernatural 7x20 ♪ The Girl With the Dungeons and Dragons Tattoo Original Air Date on April 27, 2012
Madem dövme istemiyorsun...
Puisque tu ne veux pas de tattoo.
- Bana bir dövme yapmayı kafana koymuşsun.
- Tu veux vraiment me refiler un tattoo.
- Elvis dövmesi.
- Un tattoo d'Elvis.
Bir de yoğurtçudaki Tatto Bill.
Et Tattoo Bill, tout près du magasin de yogourt.
"Çıkart da büzüğüne kazıyayım adımı..."
♪ "and l'll tattoo my name on your guts" ♪
* Uyandığımda vardı bu garip dövme * * Oysa kurşun atıyordum meteliğe *
♪ I woke up with a strange tattoo ♪ ♪ not sure how I got it, not a dollar in my pocket ♪
Aklındaki diğer şeyi yapabilirsin. Artık üzerine tam oturan muhteşem beyaz takımını giyip Bay Roarke olursun.
Tu peux mettre le magnifique costume blanc qui te va si bien maintenant, et tu pourrais être Mr Roarke, et Lily pourrait être ton Tattoo.
Lily de cücen Tattoo olur.
( personnage de l'Île fantastique ) Non, je dois être une princesse!
Jay, yeni Tattoo'mu gördün mü?
Oui. Jay, tu as vu mon nouveau Tattoo? ( personnage nain de "l'Ile Fantastique" )
Uzak dur benden, Tattoo! ( Fantasy Island dizisindeki karakter )
Bas les pattes, tocard!
Dövmeden dostum.
Le tattoo, mec.
Dövmeli bıçak çekti,
tattoo a sorti un couteaux
Benim için bir dövme araştırmanı istiyorum- - İncil'den bir dize, Efesliler 1 : 7.
Tu peux lancer une recherche sur un tattoo, un verset de la Bible, Éphésiens 1.17?
OlympuS
- Eric's drunken tattoo ( Le tatouage d'Eric )
- Bandocu.
- Tattoo.
Vudu. Tattoo.
Vaudou.
Hani şu Tattoo.
Tattoo.
- Tamam.
♪ I woke up with a strange tattoo ♪
Huh, Mr. Dövmeli?
M. Tattoo?