Teague translate French
140 parallel translation
McTeague'nin hayatı boyunca bir faydasını görmediği o muazzam gücü en sonunda işine yaramıştı.
La grande force de Mc Teague, inutile durant toute sa vie, lui fut fort utile finalement.
ARANIYOR - $ 100 ÖDÜL John "Doc" McTeague
RECHERCHE récompense de 100 $ POUR JOHN "DOC" Mc TEAGUE
Nekahet dönemindeyim. Grip oldum. - Ayağa kalkamıyorum ve...
Je suis encore faible, M. Teague j'ai la grippe, je ne peux pas me lever...
Bay Teague, bu çok cömert bir teklif.
Eh bien, M. Teague c'est une offre généreuse.
İkincisi, üçlü alt geçidin yanında dururken bir parçanın isabet ettiği... üçüncü yaralı adam, James Teague.
Puis, le troisième blessé, J. Teague, touché par un éclat alors qu'il était près du pont.
Demek ki Teague'ın yanağında yapay bir yara açan mermi parçası... Deponun altıncı katından atılan üçmermiden birinden gelmişti.
Le fragment qui a blessé Teague à la joue devait venir d'une des trois balles tirées depuis le dépôt.
Bu sıralarda, bir başka atış arabayı tamamen ıskalayarak... alt geçitteki James Tague'e isabet ediyor.
Au même moment, une autre balle rate la voiture, atteint James Teague sous le pont.
- Paran sende kalsın Mc Teague.
Gardez votre argent, McTeague.
Adım Daniel Teague.
Daniel Teague.
Buralarda bana Büyük Dan Teague derler.
Dans le coin on dit.
Bundan sonra Büyük Dan Teague'yi asla görmeyeceksiniz.
Vous ne reverrez plus Big Dan Teague.
Hayır, o Teague.
- Non, c'est Teague.
Bir zamanlar Teague ailesi Cold Mountain'ın sahipleriydiler.
Jadis, sa famille possédait tout Cold Mountain.
Teague burayı çok istiyordu ve elde etti.
Il guignait votre maison.
Sen neden savaşmıyorsun Teague?
Pourquoi tu n'y vas pas, toi?
Albay Teague'in daha fazla gönüllüye ihtiyacı var.
Le capitaine Teague a besoin de volontaires.
Oradaki zalimler Yankee'lerden de beter!
Et Teague et sa bande qui écument le pays! Pires que les Yankees!
Adım Teague.
Je m'appelle Teague.
- Bir şeyler çalmamızı istiyor.
- Teague veut qu'on joue.
Teague. Ev muhafızları.
Teague, la Milice!
Teague onu götürmüş olmalı.
Teague l'a probablement pris.
Yüzbaşı Teague'ın atına mı biniyorsun?
Tu as celui de Teague? - Oui.
Yarbay Curtis Teague.
Lieutenant colonel Curtis Teague.
Teague'mi?
Teague?
Teague.
Teague, j'écoute.
Bayan Teague, ben...
Mme Teague...
- Bay Teague, sizin içiniz fesat.
- Vous avez l'esprit mal tourné.
Clark, sen Koç Teague'le konuş.
Clark, va interviewer Teague.
- Koç Teague? Merhaba.
Coach Teague?
Koç Teague, hayatınızda özel biri vardır umarım.
Coach, tu n'es pas tout seul dans la vie?
Anons yazıhanesindeki bayan, Edebiyat sınıfının önünde, Koç Teague'in beni görmek istediğini söyledi.
La surveillante a annoncé devant toute la classe que le coach voulait me voir.
- Selam, Koç Teague.
- Salut, coach.
Koç Teague'i arıyorum.
Je cherche le coach Teague.
Selam Teague.
- Eh. - Hum.
Koç Teague.
Entraineur Teague.
Sizin Jason Teague olduğunuzu söylememişlerdi.
Vous savez, on ne m'a pas dit que vous étiez Jason Teague.
Marion, Teague ve Wiseman'deki gibi mi?
Comme dans Marion, Teague Weisman?
Ama önce müdüre ya da Koç Teague'e gitmediğine şaşırdım.
Tu aurais pu aller voir le proviseur d'abord ou coach Teague.
Dr. Scanlan, sanırım Jason Teague adlı bir hastaya bakıyormuşsunuz.
Scailing, j'ai cru comprendre que vous vous occupiez du patient Jason Teague?
Bay Teague ve aynı durumdaki diğerleri gözetim altında.
Nous veillons sur Mr. Teague autant que tous les autres dans son état.
Koç Teague'i arasam iyi olur.
Je ferais mieux d'appeler le coatch Teague.
Genevieve Teague, kayıp element sende sanıyor.
Geneviève Teague pense que tu as l'élément manquant.
Genevieve Teague'le niye tehdit ediyorsun?
Pourquoi se servir de Geneviève?
Genevieve Teague, güçlü bir kadındı. Güçlü bir avukatla evliydi.
Genevieve Teague était une femme puissante, mariée à un avocat extrêmement puissant.
Meşru müdafaa olduğu acık olsa da Edward Teague jüriye aksini kabul ettirir.
Même si c'était clairement de la légitime défense, Edward Teague va s'assurer que le jury voit les choses autrement.
Kalpsiz bir kadın için Genevieve Teague'in kanı hayli çokmuş.
Tu sais, pour une femme sans coeur, Geneviève Teague avait vraiment beaucoup de sang.
Genevieve Teague'e otopsi için gelmedin.
Tu n'es pas venu ici pour faire une oraison funèbre sur Geneviève Teague.
Teague ne diyor?
- Comment Teague prend la chose?
Ama ben tanıyorum Mc Teague.
Moi je sais, McTeague.
Jason Teague.
Jason Teague.
Teague.
Teague.