Tests translate French
5,655 parallel translation
Birkaç testten sonra, % 95 kesinlikle Alzheimer başlangıcı teşhisi konuldu.
Après une série de tests, nous étions sûrs à 95 % qu'elle était au stade primaire d'Alzheimer.
İkinci bir muayene yaptık, Ve hastalığın Beyin çıkıntısını aşarak
Nous avons fait des tests secondaires, et nous avons pu les analyser et on dirait que la maladie a avancé vers les autres régions de son cerveau, en dehors de l'hippocampe.
Haftalar geçtikçe, Doktorlar Deborah'nın durumunda Açıklanamayan farklı anormallikler keşfetmeye başladı.
Durant les semaines suivantes, les médecins ont fait passer de nouveaux tests à Déborah pour tenter d'expliquer les anomalies de sa condition.
Oldukça sancılı test yöntemlerine rağmen Cevaptan çok daha fazla sorun ortaya çıktı.
Malgré les douloureuses procédures, les tests ont apporté plus de questions que de réponses.
İktiyoz testleri negatif çıktı.
Les tests sont revenus négatifs pour l'Ichtyose.
- Tüm test aşamaları hazır.
Résultat des tests optimaux.
Tüm testlerdeki Weissman puanımız 2.89.
Notre score Weissman dans tous les tests : 2.89.
Sayin yargiç, çocugu tehlikeye atma ve mal bulundurma suçlarinin kabulü karsiliginda eyalet Bayan Gallagher'a rastgele zorunlu uyusturucu testi içeren üç yillik sartli saliverme ile birlikte, 200'er saatlik ebeveyn egitimi ve adsiz uyusturucu bagimlilari toplantisi cezasi vermeyi teklif ediyor.
Votre Honneur, si elle plaide coupable de mise en danger d'enfant et possession, l'état est prêt à proposer à Fiona Gallagher trois ans de probation. avec des tests de drogues obligatoires et aléatoires ainsi que 200 heures d'éducation parentale et de réunions des Narcotiques Anonymes.
Sinav kâgitlarini sahiplerine geri gönderin.
Donnez les tests à leurs propriétaires.
Ekstra kredi isteyen varsa ona asistanimla alistirma sorularini çözmesini tavsiye ederim.
Si tu veux des crédits supplémentaires, je te suggère de passer du temps à faire à des tests blancs avec mon tuteur.
Biliyorsun tabii, bu sonuçları tekrar alıp alamayacağımı görmek için daha fazla test yapmam gerekiyor ama Maggie bunun ne demek olabileceğini anlıyor musun?
Je devrais faire plus de tests, voir si je peux dupliquer ces résultats, mais, tu comprends ce que ça veut dire?
Yeni bir silah sisteminin soğuk havada denenmesi için.
Des tests pour de nouvelles armes dans le froid.
Sanırım sonuçları son bir kez daha kontrol etmek istersin.
Je pense que vous voudriez une triple vérifications de ces tests.
Maymunlar üzerinde deney yapma fikri pek de hoşuma gitmiyor.
Je n'aime pas vraiment l'idée des tests sur des singes.
Bildiğiniz gibi doktor Scott'un virüs için aşı üretme çalışmaları kapsamında kullanacağı maymunları bulmak için küçük bir ekip Nikaragua'ya çıktı.
Comme vous le savez, une petite équipe est entrée au Nicaragua pour trouver des primates pour les tests du Dr Scott, qui, elle l'espère, lui permettront de trouver un vaccin.
Doktor Scott artık testlerini bu maymunlar üzerinde yapacak.
Le Dr Scott va maintenant effectuer ses tests sur ces singes.
- Aşıları değiştirip deneylerini yapıyor.
- Elle le modifie et fait des tests.
Eğer burayı terk edersek ve aşı testi başarısız olursa Ruskov ikimizi de öldürür.
Mais si nous quittons la salle et que les tests du vaccins échouent, Ruskov nous tuera.
Nereden biliyorsun? Test yaptılar mı?
Ont-ils fait des tests?
Bu senin kararın. Ama ben daha fazla test yaptırmamız gerektiğini düşünmüyorum.
C'est ta décision, mais je pense qu'on n'a pas besoin de plus de tests.
Daha fazla teste gerek yok. Uzanmak ister misin?
Plus de tests.
Testler negatifti.
Les tests étaient négatifs.
Onu hastaneye getirip, testler yaparız.
On l'amènera à l'hôpital. Faire quelques tests.
Kan testinde baba çıkmadığım için mi tebrik ediyorsunuz?
Car les tests sont arrivés et c'est pas le mien?
Muhtemelen bu yüzden bütün sınav notları çok yüksek.
C'est probablement pour ça qu'elle réussit tous les tests.
İtfaiyecilik için gerekli olan bütün pratik testleri tamamladım. Fizik testi hariç akademiyi tamamladım.
J'ai passé tout les tests pratiques pour devenir pompier, ce qui veut dire que j'ai passé mon entraînement académique,
Bazı testler yapıldı.
Ils ont fait des tests.
Kurbanın pozisyonuna bakılarak balistik testlerimiz kurşunun temas noktası ile kurban arasında yerden 106 cmlik bir uzaklık olduğunu gösterdi.
Selon la position du corps de la victime, nos tests indiquent que le point d'impact entre la balle et la victime était à 106 cm du sol.
Balistik testlerimiz bu mesafeden hangi silahın ateşlendiğini tam olarak belirleyemedi yani hem intihar hem de cinayet olabilir.
Nos tests n'ont pas permis de déterminer la distance à laquelle se trouvait l'arme, au moment du tir. Ce peut être un homicide ou un suicide.
Bütün simülasyonlar yapıldı bütün sistem değişiklikleri denendi.
On a fait tous les tests... On a essayé toutes les modifications.
- Kabul etmesi zor, biliyorum ama kalan vaktini, simülasyonları tekrar uygulamakla harcayacaksan kimse sana karşı çıkmaz.
- Hé. C'est dur à accepter. Si vous voulez continuer à refaire les mêmes tests, je vous en prie, ne vous gênez pas.
Sanırım birkaç test yapmamız gerekiyor.
On doit faire quelques tests.
Öğleden sonra Stiles'a birkaç test uygulayacaklar.
Ils font des tests sur Stiles tout l'après-midi.
Poligonda eğitmenin beni değerlendirmesi bir haftamı aldı.
Une semaine à trouver un instructeur pour passer les tests de tir.
Evet ve test sonuçlarım daha kötü bir şeyi gösterdi.
Et mes tests ont révélé un truc de bien pire.
- Artık zehir tahlili yapabilecekler mi?
- Et les tests toxicologiques?
Benny'nin tüm randevularının, uyuşturucu testlerinin ve psikolojik değerlendirmelerinin notlarını getirdim.
J'ai apporté des notes de tous les rendez-vous de Benny, tests de drogue et résultats psychiatriques.
Elimizde evinizin arkasındaki çöpte bulduğumuz üzeri kanla kaplı bir çift ayakkabı var. Ve eminim ki onları test ettiğimizde cinayet yerinde bıraktığınız ayakkabı izleriyle eşleşecektir.
Nous avons une paire de chaussures trouvée dans les poubelles derrière votre maison avec du sang dessus, et je suis sûr que, quand on va faire les tests, elles vont correspondre à l'empreinte de pas que vous avez laissé sur la scène de crime.
Birkaç test yapmak istiyor.
Il faut faire quelques tests.
... böylece kartı'buz kutusu'ndan'süreç'sütununa koyuyoruz ve'deneme'için hazır olana kadar orada kalacak.
à la colonne "en progrès" et rester ici jusqu'à ce que ce soit prêt pour les "tests".
İki saatte bir hayati değerlerini kontrol et ve dört saatte bir testleri tekrarla.
Vérifie ses signes vitaux toutes les deux heures. Et refais des tests dans 4 heures.
- Bir sürü tahlil yaptım.
- Je fais plusieurs tests.
Yani, bütün bu soyutlanma, isteklerini kontrol etmeler, bulunduğunuz girişimler- -
Tout cet isolement, les exigences des tests, études...
Testlere başlayalım.
Commençons les tests.
Testlerin sonraki aşaması için hastanın uyanık olması gerek.
Le patient doit être éveillé pour les tests suivants.
Bu hiper testleri pek sevmiyorum.
Je n'aime pas ces hyper-tests.
Testlerinizi bitirdiniz mi?
- Avez-vous fini vos tests?
Hiper testler uyguluyoruz, yani sonuçları kısa sürede alacağız.
Nous utilisons des hyper-tests. Nous devrions très vite avoir des résultats.
Bu, yıldızlararası araştırmalar için sınırsız olasılıkların yolunu açtı.
Elle offre des possibilités illimitées pour des tests interstellaires.
Ya da testlere güvenmediğinden.
Ou parce qu'il n'a pas confiance en ses tests.
Böylece kan testleri iptal?
Vous avez annulé vos tests sanguins?