English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Tetris

Tetris translate French

55 parallel translation
Tetris oynuyorum.
Je joue à Tétris.
İçerde adamın biri dünya tetris rekorunu kırmak üzere.
Quelqu'un essaie de battre le record du monde de Tétris.
Yoncayı ararken canımız sıkılırsa, bu şeyde Tetris de var.
Au cas où on s'ennuierait, j'ai Tetris là-dessus.
- Genelde Tetris oynamak için başkasının bilgisayarına giderim.
- Tu fais quoi? Je pars jouer au Tetris sur un autre ordinateur.
Yok ben tetris oynuyordum.
moi, j'ai joué à Tetris.
O kadar tetrisi biz bu günler için oynadık.
Tout le temps qu'on a passé sur le jeu vidéo Tétris va nous servir.
Burada tıkıldığım için çok sıkıldım. Bu yüzden insan tetrisi oynuyordum.
Comme je m'ennuyais à force de rester ici, j'ai décidé de faire une partie de Tetris humain!
Biraz önce patronumu arayacaktım ama tetris oynamaya başladım ve bir türlü de bırakamadım.
Je devais appeler mon patron, mais j'ai commencé à jouer à Tetris et je n'ai pas pu arrêter. Oh!
Mark Wiggum, şişman bir çocuk, sürekli tetris oynar.
Mark Wiggum, un gros gamin, qui jouait beaucoup à Tetris.
Bende tetris ve elmalı şekerler var!
J'ai des Gameboys et des pommes d'amour.
Bir ajan beni kemeraltında tetris oynarken gördü.
Un agent m'a vu jouer à Tetris sur une bonne d'arcade.
Buna "tetreş" deniyor.
Tetris bras de fer.
Bilek güreşinin fiziksel gücüyle, Tetris'in zihinsel çevikliğinin buluştuğu bir spor dalı.
Ça conjugue la force du bras de fer avec la stratégie du Tetris, pour arriver au sport suprême.
Sen Tetris'te beni yeniyorsun ancak kolların bir Keebler Elfi ile aynı güçte.
Tu me bats au Tetris, mais tu as la force du lapin de Nesquik.
Buna Kappa Tau-tetris diyorum.
Ça s'appelle Kappa Tau-tris.
Sanki Tetris gibi, fakat şekiller evdeki şeylere ait.
C'est comme Tetris, mais les formes sont des trucs de la maison.
Kappa Tau-tetris oynayana kadar bekle.
Attendez qu'ils aient joué à Kappa Tau-tris.
Tetris oynayıp, çalışırmış gibi görünüyorsunuz.
Jouer à Tetris en prétendant travailler.
Tetris oynarken de algılayabilirler mi?
Ils me détectent, même si je joue juste au Tetris?
İyi ki ölmeden Tetris oyununu indirmişim.
Une bonne chose que j'aie téléchargé Tetris avant de mourir.
Tamam, ama sakın tetrisimi başlatma.
D'accord, mais ne réinitialise pas mon Tetris.
Bu arada haberin olsun, tetriste parçayı yanlış yere koydum ve oyunu bitirdim.
Oh! En passant, j'ai échappé le morceau de Tetris. La partie est terminée.
İzle de gör. Hiç tetris oynamadın mı?
Tu as déjà joué au Tetris?
Ben gidip Tetris falan var mı bakayım.
Je vais voir s'ils ont Tetris.
Bir sürü. Zelda, Tetris.
Eh bien, de Zelda, de Tetris.
Quicken 95, Lotus 1-2-3, WordPerfect, Tetris.
Quicken 95, Lotus 1-2-3. WordPerfect, Tetris.
'Mario','Zelda've'Tetris'oyunlarını almıştım.
"Mario", "Zelda" et Tetris "
'Tetris'desenini sıkça kullanıyorum.
J'utilise beaucoup les motifs de "Tetris".
Hiçbir peynirin, boşluğu dolduramayacağı şekilli açlık tetrisi oynamak gibiydi.
Comme jouer à un mauvais jeu de tétris. qu'aucune forme de fromage ne pouvait remplir.
Onu hiç Tetris oynarken gördün mü? "Sanırım bu çubuğu yatay olarak kullanacağım."
" Je vais mettre cette barre à l'horizontale.
Tetris yarışması diye bir şeyin olduğunu kim bilirdi?
Qui savait qu'il existait Une compétition Tetris?
Bu da, dünya ekonomisine tek katkısı Tetris ve siparişle gönderilen gelin olan bir ülkede yaşanacak.
Tout ça venant d'un pays dont l'entière contribution à l'économie mondiale, se limite à Tetris et à des services de commandes de mariées.
- Boxbuster bu yüzden kepenk kapadı işte.
Voila la raison pour laquelle Tetris à fait faillite.
Tek el jump, Applejacks, Kopter Rubber bands, Turtles, 90'lar.
Smurf, hip-hop, waving, krump, tetris, très années 1990...
Eşyalarını büyük bir meziyetle hazırlamış kişi olarak da sizlere Tetris hassasiyetinde nasıl toparlanacağınızı anlatacağım.
En tant qu'emballeur de grande habileté et méritant, je vais vous dire comment emballer avec une précision digne de Tetris.
Eşyalarını büyük bir meziyetle hazırlamış kişi olarak da sizlere Tetris hassasiyetinde nasıl toparlanacağınızı anlatacağım.
{ \ pos ( 192,210 ) } Et en tant que rangeur doué et de grand mérite, { \ pos ( 192,210 ) } je vous aiderai à ranger avec une précision digne de Tetris.
Ya da yeniden tetrisin canına okumama imkân tanıyacak.
Ou me laisser déchirer à "Tetris" à nouveau.
Odama kapanıp, surat asıp Tetris oynuyorum.
Je reste dans ma chambre, boudant, jouant à Tetris.
Max'a en son DVD verdiğimde üstünde o kadar çok çizik vardı ki Tetris oyununa benziyordu. Çok üzülmüştüm.
La dernière fois que je lui ai prêté un DVD, il était tout rayé, on aurait dit le jeu Tetris.
Tetris oynadık ama onu yendiğim için epey kızdı.
On est passé par la phase tetris, mais je la battais, donc elle s'est énervée.
Bayanlar ve baylar Dr. John Ellison resmi olarak bu gecenin Samaritan Hastanesi yatak tetrisi şampiyonu.
Mon homme. Mesdames et messieurs, le Docteur John Ellison est officiellement ce soir le champion du Tetris des lits du Samaritan hospital.
Evet, New Yorker'da okumuştum, buna Tetris Etkisi deniyor.
J'ai lu un article dans le New Yorker ça s'appelle "l'effet Tetris"
7. sınıftayken tetris hastasıydım.
Vous savez * lai eu un vrailprobleme avec "Tetris" en 5eme
- Girelim, Tetris oyunu gibi.
- On entre, style "Tetris".
Çünkü ne zaman bir şey yapsam, e-postalarımda, tetris oynarken sürekli şu lanet top çıkıyor.
Parce que dès que j'essaye de faire quoi que ce soit Hotmail, ou mon Tetris, j'ai cette fichue balle. Vous avez vu ce truc?
- Tetris'i oynamalısın.
- Tu devrais essayer Tetris.
"Tetris" olmuş olabilir!
Il peut avoir le "Tetris"!
10 tetris.
10 centimes.
Jim'e kulak asma.
Tu l'as déjà vu jouer à Tetris?
Eğer 80'lerde olsaydık, tek yapmamız gereken bütün gün boyunca bir yumurtayı düşürmeden taşımak olurdu.
Dans les années 80, on aurait joué ça à Tétris.
Güzel bir oyun.
C'est... "Tetris" quoi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]