Time translate French
2,239 parallel translation
* Oh, oh, oh diyebilsinler sadece *
And now it s time you let it through
Kanalın en çok izlenme oranı olan saatinde bir program.
Un prime time important pour la chaine.
Hiç kimsenin daha önce adını duymadığı bir adamla, hiç kimsenin 20 yıldır haber almak istemediği bir adamın yaptığı çizgi diziyi en çok izlenen zamana yerleştirerek büyük risk aldığınızı biliyorum ama bu adamlar daha bir kişi bile diziyi izlememesine rağmen maaşlarının az olduğunu düşünüyorlarmış mı diyeyim?
Vous avez un sacré bol de programmer en prime time un animé avec un inconnu et un autre que personne veut voir depuis 20 ans. Mais ces deux types pensent, que même si pas un péquin n'a vu la série, qu'ils sont sous-payés?
I think it's time we made our presence known.
Je pense qu'il est temps de faire connaître notre présence.
"Sudan Daha Katı." Dağılmış aileleri birleştireceğim.
Ça s'appelle : "Plus fort que la vague". En prime time, je vais aider des familles à se retrouver.
- Part-time bir kişilik yer var.
- J'ai su qu'à la rédaction, vous vouliez quelqu'un à mi-temps.
Uzun zaman oldu!
Long time no see.
Hell of a time for a manicure.
Une manucure?
Bu şekilde devam edersen Times Meydanı'ndan kendi gülümseyen suratını görmeden geçemezsin.
Vous continuez à jouer de la même façon, et vous ne serez plus capable de marcher sur Time Square sans voir tous ces visages fixés sur vous à 20 mètres de hauteur dans les airs.
Ve işte o zaman çok güzel zaman geçireceğiz.
♪ You know we ll have a good time then ♪
Şüphelinin part time hademe ya da tamirci olduğunu düşünüyoruz, böylece bu kimyasala erişebilir.
Nous pensons qu'il travaille à temps partiel comme concierge ou mécanicien, ce qui lui donne accès à l'acide.
Cy'ın part time bir işi var mı?
Est-ce qu'il travaille?
Devasa bir "HBO Özel" programım vardı. "TIME" ın kapağına çıkmıştım.
Mon émission spéciale sur HBO, la couverture du Time.
* Ama biliyorum an meselesi olduğunu *
I only know it s a matter of time
* Emin olmak istiyorum bu sefer *
This time I wanna be sure
* Bizim için ayrılık vakti geldi *
It s time for us to part
Geçen ay Japonya'daydım, her hafta prime time'da yayınlanacak bir yeme yarışması düşünüyordum.
J'étais au Japon il y a un mois pour négocier une compétition hebdomadaire en prime time.
Tabi adamım. Senin için her işi bırakır, koşar gelirim. Hatta o iş, kendi kafamı fotoşoplayıp Rachael Ray'ın vücuduna yapıştırıp sonra onu da fotoşoplayıp Time Dergisi'nin kapağına yapıştırıp, altına yılın transseksüeli yazmak olsa bile.
Tu sais que je lâcherais tout pour toi, même si je photoshoppais ma tête sur le corps de Rachael Ray *, pour le coller sur la une du Time, en l'intitulant "travesti de l'année".
Şimdi özgür ve seninle birlikte şarkı söylüyor.
? "Libre maintenant et chantant avec toi"? Sous-titres présentés par l'équipe A Time For Love @ Viki
Yukinohana
140 ) } Time - Edit 232 ) } Willow99 140 ) } Check
çeviri GÜZZİ
140 ) } Trad 232 ) } Tom 140 ) } Time - Edit 232 ) } Willow99 140 ) } Check
Günaydın, "Miami Zamanı", 96.9 dinleyenleri.
Bonjour, Miami time, 96.9.
"Time" dergisinin yarattığı şeytanın kızı, işte karşındayım.
La fille diabolique du Times, en chair et en os.
Patronum, "kapanış vakti" ni söylüyor.
Vous entendez mon chef chanter Closing Time.
Bu da demektir ki "kapanış vaktini" 105 kere duydum.
J'ai donc entendu Closing Time... 105 fois. Je connais toujours pas les paroles.
Çeviri : Lostris AkrieL
'Once Upon A Time'S01E07 "The Heart Is a Lonely Hunter"
Once Upon a Time Sezon 1, Bölüm 7 - Kalp, Yalnız bir Avcıdır
Traduction par Klemocius, Gudule Ka, Dilou004
♪ For the first time in my life ♪
Mike Molly 02x09 - Mike Cheats
Ve söylediğin o şarkı "The Time After Time" çok güzel bir seçimdi.
Et cette chanson que t'as chanté... Time After Time ( Cindy Lauper ) C'était un très bon choix.
♪ For the first time in my life ♪
Mike Molly 02x11 - Christmas Break
Tukyu
WITHS2 Traduction anglaise time
Part time iş yaparken beni kaç kere görmeye geldi, bilmem.
Il m'a cherché partout si souvent, peu importe combien de fois j'ai changé de travail.
Noh Eun Seol.
hein! 83 ) } Traduction / Time.adapt : Hinatai 90 ) } Edition :
Çeviri : trigger 26.08.2011
81 ) } Traduction : Un Grand Merci à Kitten qui a travaillé sur cet épisode! Kitten 86 ) } Time.adapt / Edition :
Öyle olmak istemiyorum.
81 ) } Traduction : HinataLove 86 ) } Time.adapt :
Bir çok kez kafeler de part-time eleman olarak çalıştım.
Conduisez-nous à Han Mae Park. Bien.
Tamam bundan sonra sadece'torpilli'part-time işleri yapabilirsin.
Je peux compter sur vous? C'est quoi ce truc?
Bana part-time çalışan demeyin. Stajyer deyin. Ya da...
Est-ce qu'elle fait aussi partie... de cette histoire de travail à temps partiel?
Neden part time çalışacaksın?
Pourquoi tu voudrais travailler à mi-temps?
Her zaman temel bir "gerçek dünya" deneyimi kazanmak için part-time çalışmak isterdim. Bunu yapamazsın?
J'ai toujours voulu essayer... de travailler à mi-temps... comme première expérience en management.
Part-time çalışan.
Un employé à temps partiel.
Kendisi, part-time çalışanımız oluyor!
Rien qu'un de nos employés à temps partiel.
Part-time çalışan almak için bir sebep var mıydı?
Ils sont de la mauvaise graine.
Nasıl part-time çalışabilir?
Comment un mec de ce genre pourrait travailler à temps partiel?
- Prime time, CBS.
- Prime time, CBS.
Anne?
♪ This is it, don t have time. l'm saying it s time ♪ ♪ to let our inner goddess shine ♪
Yukinohana
140 ) } Time
Pekala, süre bitti.
D'accord, time.
Düzgün yürü seni gerzek!
Retrouvez la suite sur 83 ) } Traduction / Time.adapt :
Yani şimdi sen bana... bir kafede part-time çalışmamı mı söylüyorsun? O sefer Başkan da sana bunu yapmanı söylemişti. No Eun Seol, sen deli misin?
Avec confiance! on progresse plus vite. étant donné que vous allez devoir porter un uniforme ça va vous aider doucement mais sûrement à surmonter vos troubles panique et votre mysophobia *.
Bu dünyada bedava diye bir şey yoktur!
81 ) } Traduction : Chully Pricillia qui ont travaillé sur cet épisode! Kitten 86 ) } Time.adapt :