English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Tini

Tini translate French

57 parallel translation
- Tini! - Onun bundan haberi yok.
Elle sait rien.
Tini mini örümcek hortumla yükseldi yere inen yağmur örümceği bıraktı.
La petite araignée qui monte, qui monte qui va jusqu'à la goutière La pluie est tombée L'araignée aussi
Kızımla tekrar görüşürsen, bu sefer ölürsün.
Si tu reparles à ma tille, cca en sera tini de toi aussi.
- Evet, bitti mi?
- Vous avez tini?
Bu iş bitti mi sanıyorsunuz?
Vous pensez que tout çça est tini?
Daha çok işimiz var.
Laissez-moi vous dire une chose. C'est loin d'être tini.
- Ya da Adam-Tini.
Ou un Adam-tini.
Talepte bulunacak bir pozisyonda olduğunu sanmıyorum Bay Teeny.
T'es pas en position d'exiger quoi que ce soit, Mr Tini.
Hey, Darnell, evlenmek demişken, evli insanlar için olan içkilerden var mı, Kanlı Evli ya da Evli-tonik?
Eh, Darnell, en parlant de mariage, t'as une boisson spéciale pour les gens mariés, comme un Bloody Marié ou un Marié-tini?
Bazen birkaç parmak votkada eklerim. "aci - dopha - tini" gibi.
Oh, parfois, j'y ajoute quelques gouttes de vodka pour tuer le bifidus passif.
Amanda Tanen-Sommers-Simmons için muzlu martini.
Et un banana-tini pour Amanda Tanen-Sommers-Simmons.
Tiko üzümü votkayla iyi gider mi?
Maintenant, est-ce que le tico berry se marie bien avec de la vodka? Est-ce que ça fera un bon tico-tini?
Nair-Tini'nin nasıl servis edildiğini unutmadın, değil mi?
Tu te souviens comment servir un Hair-Tini, n'est-ce pas?
Parlak buluşlarımdan biri olan "Bombay bebeği" adını verdiğim şahin martinisi.
- Ça, mon chéri, c'est un Mango chai-tini, l'une de mes brillantes créations.
Neydi o, umrumda-değil-tini mi?
- C'est quoi, un Je-m'en-carre-tini?
General Mansfield size Satürn sodası ikram edebilir miyim? Titan-tini?
Vous désirez un vin de Saturne ou un Titan-tini?
Sana bir kavun-tini daha aldım.
Je t'ai pris un autre melontini.
Adı Tommy-tini.
C'est un Tommytini.
Bu seferki karı gibi tini mini bir şey.
Il est petit comme une putain de gonzesse.
Canlandırıcı bir şeylere ihtiyacım var.
Y a-t-il une chance, d'avoir un schizi-tini?
Bir schizi-tini alabilir miyim acaba?
Un schizi-tini?
Sanırım. Ne alacağım acaba? Schizi-tini'ye en yakın şeyi...
La chose la plus proche d'un un schizi-tini, vodka et canneberge avec une tasse de café.
Endişe etme, Tini. Zambezia'ya ulaşacağız.
Ne t'en fais pas, Tini, Gogo va vous conduire en Zambézie.
Tini!
Tini!
Tini!
- Tini!
Tini! Zoe!
- Zoe.
Tinia!
Tini, non!
- Tini?
- Tini?
- Sevgili minik Tini'm.
- Ma petit Tini.
- Onu dinleme, Tini.
- Ne l'écoute pas, Tini.
- Tini yaşıyor.
- Ils sont en vie.
Tini?
Tini.
Tini'nin ihtiyacı var.
Tini a besoin de toi.
O hayvan Tini'me tek tırnağını dahi sürmese iyi eder!
Il n'a pas intérêt à toucher à ma Tini.
Merak etme minik Tini, Gogo annen seni kurtaracak, minik Tini.
Ne t'inquiète pas, petite Tini. Maman Gogo va venir te sauver.
Tini! - Minik Tini!
- Ma petite Tini.
Tini! Nerede benim Tini'm.
- Où est ma Tini?
- Gogo!
- Gogo! Tini!
- Tini! Tendai.
Ma petite Tini!
Adını üzgüntini koydum.
J'appelle ça un mort-tini.
Ama öncelikle senden küçük, küçücük, mini minnacık bir şey isteyeceğim.
Mais avant, il me faut une bitsi tini ouini petite chose.
Bayım, arkadaşlarım için martini getirin.
Monsieur, c'est le temps du'tini pour mes amis chéris.
Sadece tini koymuşsun.
C'est juste le tini.
Hadi, bugün felekten bir gün çalalım ve oraya erkenden gidip birkaç Bloody Mary-tini içelim.
Ça vous dirait qu'on s'éclate et qu'on aille à la réception boire des Bloody Mary-tinis?
Hepsi aynı Tini ailesinden değil mi zaten?
Si c'était une famille, les Tini?
Şükran içkisi.
C'est un Merci-tini.
"Bar on B-tini" yi de ben buldum.
J'ai inventé le Bar on B-tini.
Ona canavar püresi almıştım.
Je lui ai prit un monstre mash-tini
Blue Bay'de işin bitti.
Tu es tini à Blue Bay.
- Tini?
- Bien sûr. - Kai.
- Mini minnacık.
Tini ouini!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]