Titi translate French
120 parallel translation
- İyi günler, Titi. - Selam, Thérese.
bonjour, Titine Bonjour, Thèrèse.
Neden bir tımbışım olduğunu sordu.
Il voulait savoir pourquoi j'ai un titi.
Tımbış nedir bilmiyorum.
Je ne sais pas ce qu'est un titi.
Evet, tımbış, pışpış, pipi, popo, atta gibi.
Oui, vous savez, titi, pipi, caca, zizi, kiki, cucul.
Tımbışı ilk kez duyuyorum.
Je n'avais jamais entendu titi.
Ufaklıkla konuşayım.
Passe-moi le titi.
Sylvester ve Tweety'i TV'de seyretmedin sanki.
Au cas où tu ne connaîtrais pas Titi et Grosminet.
Bu Rustyn ve Quency!
C'est Sylvestre et Titi.
Adım Tweety.
Je m'appelle Titi.
Titi...
Titi.
Bu Titi!
C'est Titi.
Koşucu'dan Tweety'e.
Bip-Bip à Titi.
Tweety'den Koşucuya.
Titi à Bip-Bip.
Esrar da. Titi paraya.
Marie-Jeanne...
Ya Titi ve Gros Minet kavga etse? Ha, kim kazanır?
Et entre Titi et Gros Minet, qui est-ce?
Beni mi istiyorsun "Cıvıldak Kuş"?
C'est moi que tu veux, Titi?
Civcivim, öpeyim de geçsin.
Titi veut un bisou?
Dur Titi, geç kalacağız.
Arrête Titi, on va être en retard!
Titi'ydi.
Et c'était Titi.
Tweety Bird kalmamış mıydı?
Ils n'avaient plus de Titi?
Arkadaşımın evliliği sürmedi, ama Tweety Kuş'unki sürdü.
Son mariage n'a pas duré, mais Titi est resté.
- Tweety ve Road Runner'ı.
- Un Titi et un Bip-bip.
- Pebbles ve Bamm-Bamm sallıyorlar.
- Titi et gros minet décollent. "
Senin adın Titi.
Ton nom c'est Titi.
Ona titi diyorum!
Je l'ai appelé Titi!
Titi mi?
Titi?
Hey, Titi!
Hé, Titi!
Titi, bundan sonra bütün çizimlerimi senin patin ile imzalıyacağım.
Titi, à partir de maintenant. Je signerais tous mes dessins avec ta patte.
Titi, bunu sen mi yaptın?
Titi, c'est toi qui a fait ça?
Titi, Titi, buraya gel.
Titi, Titi, viens ici.
Titi!
Titi!
Titi, buraya gel!
Titi, viens ici!
Titi, sende istiyor musun?
Titi, tu le veux aussi?
Titi, hava soğuk.
Titi, il fait froid.
Titi'yi Biryu ve Ohnjo'ya bıraktım.
J'ai donné Titi à Bi-ryu et Ohn-jo.
Kuşçuk.
Titi.
Kuşçuk, Kuşçuk.
Titi, titi.
Teyze, Vic'in bana aldığı kolyeye baksana.
Titi, regarde la chaîne que Vic m'a achetée.
Sıradaki kağıt beş. Dokuz ve beş.
Neuf et cinq, à toi Titi.
Selam, Tweety.
Salut, Titi.
- Kadın burnunu önlüğümle sildi.
Elle n'aime pas Titi?
Tweety kızı mı?
Pas pour Titi.
- Tweety'yi hatırlar mısın?
Tu te souviens de Titi?
Çocukken bir papağanımız vardı, adı Tweety'ydi.
Quand on était gosses, on avait un cacatoès nommé Titi.
Buna ne diyorsun, "Kimler var kimler"? Affedersin.
Le monde est p tit en titi!
Jinkies! Tweety geri döndü.
Ça alors, Titi est de retour!
Öğlene doğru o kadar uzaklara gidip, dostun Titi'yi terk ediyorsun. Eddy, neden gidiyorsun?
Eddy.
- Bir şey unutmadığına emin misin?
Titi? T'oublies rien?
- Merhaba Tweety.
- Salut Titi.
'Tweety?
Titi?
Hmm! Kuş.
Un titi.