Tolliver translate French
270 parallel translation
Steve Tolliver kim?
Qui est Steve Tolliver?
Steve Tolliver'da iyi duruyor.
Ça sied bien à Steve Tolliver.
- Büyüleyici. Bayan Loxi Claiborne ve Bay Stephen Tolliver.
MIle Loxi Claiborne, M. Stephen Tolliver.
Bayan Loxi Claiborne, Bay Romulus Tolliver.
MIle Loxi Claiborne, M. Romulus Tolliver.
Steve Tolliver hakkında çok şey duydum. - Oh?
J'ai beaucoup entendu parler de Steve Tolliver.
Hemen bir sonuç çıkarıyorsunuz, Bay Tolliver.
N'en tirez pas de conclusions trop hâtives.
Hiç kimseye ihtiyacım yok. Steve Tolliver'ı küçük parmağımda oynatabilirim ve bunu yapacağım.
Car je peux faire ce que je veux de Steve Tolliver.
Bay Tolliver çiğneyebileceğindan daha büyük bir lokma yuttu.
Ça ne va pas du tout se passer comme M. Tolliver l'espérait.
Asla popüler olamaz, Tolliver.
Elles n'auront jamais de succès.
Bay Tolliver, Loxi'ye evlenme teklif etti.
M. Tolliver a demandé la main de Loxi.
Loxi ve Bay Tolliver!
Ettie, Loxi et M. Tolliver.
- Çok akıllıca, Tolliver.
- Très bien joué. - Merci beaucoup, George.
- Onu geri göndereyim mi, Bay Tolliver?
- Je retarde notre départ?
- Geziniz iyi geçti mi Bay Tolliver?
- Avez-vous fait bon voyage?
O pekmez Tolliver unuyla karışmak üzereydi.
Ces tonneaux ont failli avoir Tolliver.
Bay Tolliver. Bu bey King Cutler.
Je vous présente M. King Cutler.
Belki birbirinizin ismini duymuşsunuzdur.
Vous devez vous connaître de réputation. Tolliver.
Oh, Tolliver!
Eh bien.
Pek çok yeteneğiniz var, Bay Tolliver.
Vous avez de nombreux talents.
Widgeon. Sen ve Kuzu, Tolliver'ın nerede olduğunu bulun.
Toi et L'Agneau, trouvez où dort Tolliver.
Bay Tolliver beni kendi varisi yapmayacak.
Je doute que M. Tolliver fasse de moi son héritière.
Sanırım Steve Tolliver'ın başı belada.
Steve Tolliver est encore en mauvaise posture. Oui.
- Neden? İşte. Steve Tolliver'dan hoşlanmadığını sanıyordum.
- Je croyais que Steve ne te plaisait pas.
Steve Tolliver, sen bugüne dek gördüğüm en aşağılık adamsın.
Vous êtes l'être le plus abject que j'aie jamais connu.
"Güney'in Buharlısı" na kim komuta edecek, Bay Tolliver?
Qui va commander le Southern Cross?
Beş azman denizcin 3 yıllığına balina avlayan bir gemideler. Tolliver'ın gemisinde.
Cinq de vos hommes ont embarqué sur un baleinier pour trois ans.
Tolliver "Devereaux Gemicilik" in patronu olmayacak.
Tolliver ne dirigera jamais la ligne Devereaux.
Steve Tolliver, Devereaux'un ve şirketin yeni patronu.
Steve Tolliver est à la tête de Devereaux et Société.
Tolliver denen adam için yelken açacaksın. Yeniden yelken açabilirsen.
Si jamais vous naviguez à nouveau, vous naviguerez pour Tolliver.
Tolliver senin gemide olmana asla izin vermez.
Tolliver ne vous confiera même pas un bateau de pêche de homards.
Steve Tolliver bir süre sonra onunla evlenecek.
Steve Tolliver finira par l'épouser.
Tolliver bunu duyduğunda 10 dakika bile o geminin kaptanı olmana izin vermez.
Tolliver ne vous laissera pas 10 minutes aux commandes du Southern Cross quand il apprendra ça.
"Güneyin Buharlısı" enkaz olamaz, Bay Tolliver.
Le Southern Cross ne peut pas avoir fait naufrage.
Güneyin Buharlısı'nı benim gemimle durduramayacaksınız, Bay Tolliver.
Vous n'arrêterez pas le Southern Cross avec mon bateau.
Güneyin Buharlı'sı batmayacak, Bay Tolliver. Geminin kaptanı, Kaptan Stuart.
Le capitaine Stuart est aux commandes.
Hiç kimseden bir şey saklamıyorum, Tolliver.
Je ne me cache derrière personne.
Tanık, Bay Tolliver'ın gemisinin rüzgarsız kaldığını söylüyor.
Le vaisseau de M. Tolliver n'avait pas de vent en sa faveur.
Stephen Tolliver'ın o kayalıkta ne işi vardı?
Pourquoi Stephen Tolliver était-il près du récif?
Bay Tolliver, cevap verecek misiniz?
Voulez-vous répondre?
Bay Tolliver, Bayan Claiborne'un tanıklık etmesini ister misiniz?
Souhaitez-vous que mlle Claiborne témoigne pour vous en tant que témoin?
Bay Tolliver size, Stuart'ın gemiyi batırmayı planladığına inandığını söylememiş miydi?
M. Tolliver ne vous a-t-il pas dit qu'il pensait que Stuart le ferait couler?
Sorunuz var mı, Bay Tolliver?
Avez-vous des questions?
Yaptığınız şeyi şu anda da yapmaya çalışmıyor musuuz? Stephen Tolliver'ın suçunun bir kısmını üzerinize alarak?
N'est-ce pas pour cela que vous essayez de défaire ce que vous avez fait en endossant une partie de la culpabilité de Stephen Tolliver?
Tolliver'la bu kadının arasına giren bir adamın tek suçunun bu olduğunu şimdi anlıyoruz.
Nous pouvons comprendre la persécution virulente d'un homme dont le seul crime était de se trouver entre Tolliver et cette fille.
Şimdi bu delili göstermesi için Bay Tolliver'a meydan okuyorum.
Je défie M. Tolliver de produire cette preuve.
Steve Tolliver'la bir çekişme için.
- Une rencontre avec Steve Tolliver.
- Bay Tolliver!
- M. Tolliver!
Bay Tolliver!
M. Tolliver, monsieur.
Bay Tolliver, özür dilerim hanımefendi.
Pardon, madame.
Steve Tolliver mı?
- Steve Tolliver?
Bay Tolliver'ın bu soruya neden cevap vermediğini açıklayabilirim.
Je peux vous dire pourquoi M. Tolliver ne répond pas à cette question.