Topanga translate French
48 parallel translation
Sanat, nüfusun asıl işi. İşlerimden biri "Bulut Koruyucuları". Topanga Canyon'da eski çiftliğinde yaşayan birini buldum.
Quand ils ont appelé et dit que je pouvais passer une audition ce mardi-là, j'ai dit : "OK, à quelle heure?"
Ta Topanga'ya kadar trafik sıkışık!
Y a une circulation dingue!
- Topanga adasındayım. Biraz önce Beth'i öldürdüm.
- A To { y : i } panga Canyo { y : i } n. J'ai tué Beth.
Diğer hattımızda, Topanga'dan Caroline.
- Au suivant. - Caroline, de Topanga.
Numaram bu.
Mon numéro à Topanga.
Olağan büyük korkunç bir şey, Topanga'daki sosyal konutlarda görünüyor.
Le monstre habituel... qui fait surface dans une cité de Topanga.
Benim gitmem lazım, Topanga kanyonunda bir okuma yapacağım.
Je dois y aller. J'ai un cours à Topanga Canyon.
Orası da Kabil değil, Topanga.
C'est pas Kaboul.
Buradan bir saat bile değil.
C'est Topanga, à même pas une heure d'ici.
Polisin seni arayıp... "Annenle baban Topanga Kanyonu'nun dibinde yatıyorlar... " helikopterle gelecek misin? " diye sormasından iyidir.
C'est mieux que de recevoir un appel du shérif disant que tes parents sont au fond du Canyon de Topanga en te demandant si tu veux y aller en hélicoptère.
Topanga Kanyonu'na gelip bende kalmalı ve bazılarıyla tanışmalısın.
Il faut que tu viennes passer un week-end à Topanga pour en rencontrer.
Pekala, benim Topanga Kanyonu'na gitmemde ne var?
C'est quoi le problème avec le week-end à Topanga?
Atlarla konuşan bir adamla neden ilgileneyim? Topanga kanyonu'nda yaşıyor. Şu dev ciplerden birine biniyor.
Comment être attirée par un mec qui parle aux chevaux qui vit à Topanga Canyon avec un 4X4 géant des bergers allemands et des tronçonneuses?
İşten ayrılmanın ne kadar can sıkıcı olduğunu bilirim. Belki bir günlüğüne Topanga'ya gelmek istersin diye düşündüm.
Comme tu ne travailles pas, je me suis dit que tu pourrais venir passer la journée à Topanga.
Topanga Kanyonu'nda o kadar güzel bir sabah görmemişsinizdir.
C'était le plus parfait des matins à Topanga Canyon.
Topanga Kanyon'unda kayalıktan düşmüş.
Elle est tombée d'une falaise à Topanga Canyon.
Topanga'ya.
A Topanga.
- Topanga'da 140 kilometre hız yaptı.
- 140 kmlh sur Topanga quand elle a capoté.
Variel ve Topanga'da terkedilmiş bir petrol rafinerisi var.
Il y a une raffinerie de pétrole abandonnée à Variel et Topanga.
Şehrin kuzeyinde, Variel ve Topanga rafinerisinde cesedini bulabilirsiniz.
Vous trouverez son corps à la raffinerie juste au nord de la ville, à Variel et Topanga.
Ben Topanga Canyon'da onları koşturmamıza izin veren bir ahır buldum.
J'ai trouvé - une étable à Topanga Canyon qui les laisse courir.
Topanga Canyon'da bir Skynet merkezi buldular ve tüm silahlarımızla oraya saldırdılar.
Il y a un complexe Skynet à Topanga et ils ont voulu le faire sauter.
Topanga'da yardım ettiler.
Elles étaient à Topanga.
Bugün Topanga Kanyonuna kadar 1,5 km. gittim ve birden benzin bitti.
Aujourd'hui, je fais un kilomètre sur Topanga Canyon, et j'ai plus une goutte.
Topanga'daki laboratuarı vuruldu, havaya uçtu.
Le labo de Topanga a été braqué hier. Soufflé.
Orası 118 ve Topanga Vadisi'nin kesiştiği yerde, dostum!
C'est au croisement de la 118e et Copanga Canyon espèce d'idiot!
Topanga Kanyonunda açmayı planladığım iyilik merkezinin duyurusunu yapabilirim.
J'adorerais. Je pourrais annoncer l'ouverture prochaine d'un centre dans le Topanga Canyon.
Jake'in abinin Mercedes'ini çalıp Topaga Kanyon'unda kaybetmesine ne demeli?
Eh bien, Et bien, et que dire de la fois où Jake a volé la Mercedes de ton frère et l'a perdu dans le Canyon de Topanga?
Topanga Kanyon'unda yaşıyormuş kadın.
Au Canyon Topanga, là où elle vivait.
- Topanga Kanyonu'nda bir evde.
Dans une maison à Topanga Canyon.
Coy'un grubu The Boards, Topanga Kanyonu'nda moda takipçilerinin eğer onların bildikleri dünya hala değişmediyse Hollywood'un artık sonuna gelindiğinin en büyük kanıtı olan şimdinin plak şirketi sahibi eski bir basçıdan kiraladıkları evde kalıyorlardı.
Le groupe de Coy louait à Topanga Canyon la maison d'un bassiste devenu cadre de maison de disques. Les observateurs y voyaient une autre preuve de la fin de Hollywood, voire du monde, tel qu'ils le connaissaient.
Topanga'da ufak bir tiyatro topluluğuyla çalışıyorum.
Je travaille avec une troupe de théâtre à Topanga.
Topanga'ya gidebilmek gibi... Northern California'yaya gitmeyi.
On pourrait aller à Topanga, ou dans le Nord de la Californie.
Hayır, Topanga'da.
Non, Topanga.
Topanga'daki yıkık kulübesinde.
Il est dans ces cabanes sur Topanga.
Kötü algılama ama bu çay gerçekten berbat.
Comment t'as eu ça? Je l'ai eu sur cette scène à Topanga.
Nası başardın bunu? Topanga'da görmüştüm.
Drôle de petit garçon?
Topanga'nın derinlikleri?
Au fond A Topanga? Malibu, peut-être?
Aslen Oxnard'ın dışındanım. Evlendiğimde Ventura'ya taşındım. Boşanınca da Topanga'ya taşındım.
Je viens d'Oxnard et suis allé à Ventura quand je me suis marié, puis à Topanga après mon divorce.
Topanga sahilde mi?
Topanga est près de la mer?
Telefon ne kadar çeker bilmiyorum çünkü tavukları olan arkadaşımı görmeye gidiyorum. Sonra, Jason Statham'ın yeni filmine gideceğiz.
Je crois que ça va bientôt couper, car je vais à Topanga voir mon ami avec ses poules, puis le nouveau film de Jason Statham.
Sonra sizi minibüsle Topanga'daki ana kampüslerine götürecekler.
Puis ils vous emmèneront en van jusqu'à leur campus à Topanga.
Eric'le Topanga'daki yeni alışveriş merkezine gidiyoruz.
J'emmène Eric au nouveau centre commercial de Topanga.
Tanrım, Cory ve Topanga gibi mi?
Oh, mon Dieu. Comme Cory et Topanga?
Neden? O zamanlar başta olan insanlarla konuşman gerekirdi, ama Rachel ikimiz de Topanga'da çalışırken aynı zamanda patronumla yatıyordu.
Vous auriez dû parler aux responsables de l'époque, et Rachel couchait aussi avec mon patron qund nous travaillions à Topanga.
Bay Topanga!
M. Topanga!
Buldum. 45 dakika önce.
Je l'ai. - Il y a 45 minutes, sur Old Topanga.
Old Topanga'da. - Güzel.
- Joli.