Topçu translate French
482 parallel translation
" Fransa halkı adına Alfred Dreyfus, on dördüncü topçu alayı yüzbaşı askeri mahkeme tarafından, oy birliği ile vatana ihanetten suçlu bulunup hayat boyu sürgüne mahkum edilmiştir.
Au nom du peuple français, Alfred Dreyfus, Capitaine au 14e d'Artillerie, est reconnu coupable de trahison à l'unanimité du Conseil de Guerre et condamné à la déportation à vie.
- Evet. Geceleri her köşeye yanan tar fıçıları koyuyorlar. Washington ağır topçu sınıfı vebayla mücadele için top ateşi açıyor.
On brûle du goudron, on tire le canon, contre la peste.
Kumsaldaki dört yüz bin asker topçu ve uçak bombardımanı altında.
400000 hommes sont amassés sur les plages... et bombardés par les tirs d'artillerie et les avions.
- Diyordum ki, topçu sıkı biri çıktı, 0nucu raundun ortasında sağ kroşemi yedi, ismini adresini unuttu.
Il était au poil, "le Canonnier". Au 10e round, je l'ai cueilli à froid. Il a vu 36 chandelles!
Dün gece, Bitip tükenmek bilmeyen Japon topçu ateşiyle geçen 6 günün sonunda Manila Körfezindeki Corregidor kalesi... Ve yan mevziler, Hughes, Drum, ve Frank...
La nuit dernière, après six jours de canonnades japonaises incessantes, l'île de Corregidor dans la Baie de Manille, et les forts satellites, Hughes, Drum et Frank, se sont rendus à 23 heures, sur les ordres du Gén.
Bu işte sana yardımcı olmam için buraya beni gönderdi.. Bu yapabilmemiz, daha önemli.. Donanmanın topçu ateşine başlaması an meselesi...
Le Q.G. m'a envoyé ici pour vous aider à accomplir une mission plus importante, si c'est possible.
Efendim, bizim tank savunmamız klasiktir ; Topçu saldırısı talep etmek. Topçu saldırısında tazı gibi kaçarlar.
Dans un cas pareil, on fait appel à l'artillerie et on file comme des voleurs.
Evet efendim ama yine de topçu saldırısı talep edelim ve siperlere girelim derim ben.
Alors appelons l'artillerie et courbons l'échine.
Bir dakika... Topçu birlikleri ateşi kalibre etmek için o çiftlik evini kullanacak.
L'artillerie est concentrée sur la ferme.
Bu harika... Topçu asla ıskalamaz.
Épatant, l'artillerie ne rate jamais.
Bir topçu mermisi siperinin tam önünde patladı.
L'obus l'a chatouillé.
- Topçu Ed Campbell'ın.
- Le bras de Campbell.
Hiç kimse. Topçu olarak yazılmıştım. Büyük uçuşlara katılmak istedim.
Personne, mais je suis mitrailleur.
Doğuştan topçu sanırım.
Un mitrailleur-né.
Arka topçu, diğer gruplar arkama dizilince haber ver.
Mitrailleur arrière : prévenez quand les autres rallieront.
Topçu birliği ile Turin'e gönderildi.
Ils l'ont envoyé à Turin, avec l'Artillerie.
- Topçu desteği ile üç alay.
- Combien sont-ils?
İkinci hattımız Albay White'ın destek topçu birlikleri ve... iç kısımlardaki tahkimatlarımız.
Voici la deuxième. Ici, c'est l'artillerie du colonel White. Là, nos fortifications intérieures.
Burası oldukça büyük bir alan ama... burada kamufle edilmiş bir topçu bataryası var.
En fait, ça pourrait être une cache d'armes. Ça et ça aussi.
Ağır topçu bataryalarını hareket ettirmenin başka bir sebebi olamaz.
On doit détruire ce dépôt.
Ağır topçu bataryalarım ilginizi çekmiş olmalı.
Ça vous a aidé à passer le temps à Tobrouk?
Rommel, ağır ve korkunç yumrukları, Tobruk'u sürekli dövdü. Nazi hava kuvvetleri, yoğun topçu bombardımanı ve önden saldırılar da destek verdi.
La main de fer de Rommel s'abattait sur Tobrouk sans répit.
Topçu birlikleri bile. Bütün ev sallanıyordu.
L'artillerie lourde a fait trembler toute la maison.
Üçüncü Topçu Alayı'ndan olan, Franz Mahler'den.
Franz Mahler, du 3e régiment d'artillerie.
Japon intihar uçağı 40 kişilik topçu birliğindeki herkesi öldürmüş. Yemekhanedeki subayları ve Doug'ı da.
Ils ont pris un avion kamikaze qui a tout traversé et qui a tué Doug et un autre officier, dans le vestiaire.
Topçu ateşi ve duman perdesi istiyoruz.
Exige artillerie et rideau de fumée.
Tekrar ediyorum : topçu ateşi ve duman perdesi istiyoruz.
Je répète : exige artillerie et rideau de fumée.
Topçu ateşini başlatın.
Je veux l'artillerie.
Bu topçu ateşini atlatacağız, hepimiz iyi durumdayız.
Si on passe, on est sauvés.
Bize herşeyi attılar : mermi, el bombası, dört-iki'likler, topçu ateşi.
Ils nous ont tout balancé : Feu nourri, grenades, obus de mortier, artillerie.
- Topçu Yüzbaşı.
Rousseau, capitaine d'artillerie.
Tabur Komutanı Rousseau, Yüzbaşı Nichols, topçu irtibat subayı... santral memuru ve benim kendi ifadem.
Le commandant de batterie Rousseau, le capitaine Nichols, le pointeur, le téléphoniste et moi.
Paul, bana söylendiğine göre topçu birliklerine Ant Tepesi saldırısı sırasında kendi adamlarına ateş etmeyi emretmişsin.
Au fait, on m'a dit que vous aviez ordonné à votre artillerie de tirer sur vos hommes pendant l'attaque de la Fourmilière.
Elimde topçu nişancınız Yüzbaşı Nichols'un... ve emrinizi reddeden tabur komutanı Yüzbaşı Rousseau'nun yeminli ifadeleri var.
Mon général, j'ai les déclarations du capitaine Nichols, votre pointeur, et du capitaine Rousseau, commandant de batterie.
Yeniler topçu birliğine geliyor.
L'artillerie fait les remplacements.
Topçu gözlemciliği mi yapacağız yoksa oyun mu oynayacağız?
On est en observation ou on joue aux cartes?
Topçu ateşiyle dövüyorlar bizi mermileri bitince dinleniyoruz.
Ils nous pilonnent. Quand ils sont à court, on se repose.
- Topçu desteği olmayacak. - Zaten o lükse kaçardı.
Sien sûr, ce serait du luxe!
Topçu desteği olmadan adamlarımı kıyarlar.
J'ai pas le droit d'conduire mes hommes au massacre, sans artillerie et sans... Ca suffit, Segré.
Topçu desteği olacağını umuyorduk ama yok. Köprüyü mutlaka almamız gerekiyor.
Nous avons espéré avoir l'artillerie, mais il n'y en à pas et il faut prendre le pont quand même puisque nous sommes justement là pour ça
- Topçu desteği var mı, binbaşım? - Topçu desteği mi?
On a d'l'artillerie mon Commandant?
Beş yıl topçu eğitimi alıyoruz ama elimize bir sapan tutuşturuyorlar.
On s'exerce au tir depuis cinq ans, et au combat, on n'a męme pas d'armes.
Topçu sınıfı askerleri geçimsizdir. Bu gelenleri tarumar ederler.
Si on laisse leur éducation aux anciens, il n'y aura que des blessés.
Aktarma sırasında topçu birliğimiz battı.
Notre artillerie a été coulée.
Merkezdeki dağları geçerek Burauen Havaalanına ulaşmaya çalıştık ama topçu desteği olmadan bunu yapmamız imkansızdı.
On a essayé d'atteindre l'aérodrome de Burauen par la montagne. Mais sans artillerie, impossible.
Savunmamızı yıkacak,... bir topçu ateşi ile karşılaşmayacağız.
Il y aura une sortie occasionnelle et du tir d'artillerie... pour sonder nos défenses.
1. topçu! Silahın hazır mı?
Batterie un, votre canon est prêt?
Parnell Bevis, İngiliz parlamenter yerel yönetim için aşılmaz zorluklarla mücadele etti. Daha yakın bir geçmişten Topçu Lou Bevis.
Parnell Bevis, un député britannique qui s'est battu pour l'indépendance des citoyens.
Topçu Lou Bevis aşk ile ;
" Fidèle jusqu'à la mort! Chargez!
" 120 mm silahın üzerindeki notlar, askeriyedeki değişiklik planları topçu sınıfındaki değişiklikler, Madagaskar seferi Tedariği çok zor, sahra topçu sınıfı için yeni manuel vuruşlar.
Les caractéristiques du mortier de 120. La nouvelle disposition des troupes de couverture. La modification des formations d'artillerie.
Şunlar topçu birliklerim.
Voilà mon artillerie.