Transmission translate French
1,869 parallel translation
Şanzımanında bir sorun yoktu.
Elle va très bien ta transmission.
Telsizden yararlanarak Mulcahy'nin izini sürüyoruz.
Nous suivons la voiture de Mulcahy par sa transmission radio.
Çok fazla parazit var görünüşe göre orada birden fazla Xeno var.
Obtention de trop d'interférence. Transmission satellite compromise. Dépistage de multiple Zenoe regroupé dans le secteur...
Bu kamyonetin bozulmadan önceydi.
C'était avant que la transmission du camion nous laisse tomber.
Sarhoş Zürafa! Sarhoş Zürafa!
Si je peux verrouiller la transmission du Creuset sur Davros...
Evet!
Transmission entrante. Origine :
Yüzbaşım, düşman denbizaltı haberleşmesi.
Lieutenant... Transmission d'un sous-marin ennemi.
Bu şifresiz bir mesajdı.
Cette transmission n'était pas codée.
Düşündüm belki vericide duyduğumuz sinyal ile bir bağlantısı vardır diye.
Je me suis dit qu'il était peut-être lié à... la transmission qu'on a captée sur un émetteur-récepteur...
Yeni istikametimiz bizi bilinmeyen havanın derinlerine götürecekti. Verici aralığı dışında ve - herhangi bir kurtarılma ihtimali olmadan.
Notre nouveau cap nous menait loin en territoire inconnu, hors de la zone de transmission et hors de portée de tout secours.
Yayın planlandığı gibi mi gidiyor?
Est-ce que la transmission est à l'heure?
- Yayın planlandığı gibi mi gidiyor?
- La transmission est à l'heure?
Ses verileri Marwan'ın orada olduğunu gösterdi mi?
La transmission vocale dit-elle si Marwan est là-bas?
Yayın için yeniden ayarlandılar mı?
Ont-ils été reconfigurés pour la transmission?
Tesise gönderilen tim zamanında oraya varamayabilir ve yayını engelleyemeyebilir, bunu yapsalar bile,... herhangi bir kurtarma operasyonu sırasında Bakan'ın öldürülme ihtimali var.
L'équipe envoyée sur le site n'arrivera peut-être pas à temps pour empêcher la transmission, et quand bien même, il y a de fortes chances que le Secrétaire soit tué durant la tentative de sauvetage.
Bana bir kaç dakika ver. Geçirmeye hazır olacağım.
La transmission sera bonne dans quelques minutes.
Yayının kaynağını bulabilir misin?
Peux-tu accéder à la source de la transmission?
Tony, iletişimi kesiyorum, bana ihtiyacın olursa, cep telefonumdan ara.
Tony, je vais couper la transmission. Si tu as besoin de moi, appelle-moi sur mon portable.
Onlardan aldığımız son haber neydi?
Que disait leur dernière transmission?
Kızılötesi, telsiz yayınının yapıldığı bölgede otomatik silahlı çatışma olduğunu gösteriyor.
L'infrarouge signale des tirs d'armes automatiques sur le lieu de la transmission.
Ayrıca, Pasifik Okyanusu'nun altında konuşlanmış doktorlar olduğuna ve özel konuşmalarını radio yayınlarıyla dinleldiklerine inanıyor.
Elle pense aussi qu'il y a des médecins sous l'océan Pacifique, qui écoutent une transmission radio de ses conversations privées.
Düşündüm de, Kradic'in girdiği elçilik hesapları... Kullandığı şebekenin mutlaka o bölgede olması gerekiyordu. Anlamıyorum.
Je me disais que... la transmission de l'ambassade que Kradic a interceptée... le mouchard qu'il a installé dans le réseau a dû être placé physiquement sur les lieux.
Aleksander bir konuşma duymuş.
Ca suffit! Aleksander a intercepté une transmission.
Bu arada Marshall'ın yakaladığı tüm mesajları inceleyip bir şey kaçırıp kaçırmadığımıza bakacağız.
Pendant ce temps, on va revérifier chaque transmission que Marshall a extrait du serveur pour être sûrs de ne rien avoir laissé passer.
Kaynağımın bulduğu bilgilere göre yaklaşık 48 saat içinde Basarov satışın ne zaman ve nerede olacağına dair bir mesaj alacak.
Ma source a trouvé des preuves indiquant que dans les 48 heures, Basarov recevra une transmission concernant le lieu et la date de la vente.
Mesajın şifresini çözmek için senin burada olman lazım.
Il faut que tu sois là pour décrypter la transmission.
Basarov'un mesajını yakalayınca sana haber verir.
Je vous fais signe dès qu'il intercepte la transmission de Basarov.
Mesaj erken geliyor.
La transmission a démarré plus tôt.
Marshall mesajı incelemeyi bitiriyor.
Marshall a presque fini d'analyser la transmission.
Marshall mesajı çözdü.
Marshall a décodé la transmission.
- Rachel bir mesaj yakaladı.
Rachel a intercepté une transmission.
Mesaja bile ulaşmadı.
Il n'a même jamais eu accès à la transmission.
Görüntüler nereye gidiyordu?
Où allait cette transmission?
Sinyali gönderiyor.
Transmission en cours.
Böldüğüm için üzgünüm. Montenegro'dan bağlantı hazır.
Désolé de, euh, interrompre. on a la transmission du Monténégro
Aktarım iyi.
Transmission ok.
Yayınımıza bir son dakika haberi için ara veriyoruz.
Nous interrompons cette transmission avec les dernières nouvelles.
Vites kutusuyla torpido gözünün hemen arasında.
Entre la transmission et le levier de sauvetage.
- I.Ö.H. sürücüsü çalışıyor ve hazır.
Transmission PRL lancée et prête.
- Hayır, sıçrama sürücüsü isabet aldı.
Non, la transmission PRL. a été touchée.
- Kaptan, Raider'ın I.Ö.H. sürücüsünü çalıştırdı.
Commandant, elle a mis en route la transmission PRL du Chasseur.
girişteki IP adresine göre, bir hafta önce Kandy'nin bilgisayarından bildirilmiş.
D'après l'adresse IP de la transmission, ça a été envoyé de l'ordinateur de Kandy il y a une semaine.
Linklerde bir sorun olabilir.
Il pourrait y avoir quelque chose de défectueux avec la transmission.
Yayına kalan saniye... 12, 11, 10...
Merci, transmission dans... 12... 11... - 10...
Deli misiniz siz?
Transmission. Vous êtes dingues?
Güneş parlaması yüzünden. Yayın sinyallerini engelliyor. Bu yüzden tesis, otomatikman enerjiyi kapatıyor.
Les éruptions créent des interférences avec la transmission et coupent le courant.
- Yayımla.
Transmission.
Ama iletim hattı yok.
Sans ligne de transmission.
Günler ve yıllar geçtikçe, Doktor sözünden dönmedi.
Sa transmission complète dissoudra toute forme de matière.
- Konuşma mı? - Ne?
Une transmission?
Ne kadar yakınlar?
La transmission n'est pas très bonne mais je crois pouvoir distinguer de gros... C'est trop tard?