English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Travma

Travma translate French

3,164 parallel translation
1. sınıf Travma Merkezi.
Centre de traumatologie au niveau 1.
- Neden travma bölümünde değilsin?
- pourquoi vous n'êtes pas en trauma?
Travma odasına el attı...
C'est un Nazi. Il a jailli en trauma- - il m'a rétrogradé.
O yüzden burasının adı "travma"
C'est pour ça qu'ils l'appellent trauma.
Askeriyenin travma sonrası stres bozukluğunu nasıl ele aldığıyla ilgili şeyler öğrendim.
J'ai des trucs sur comment les militaires traitent les soldats avec PTSD.
Pekala onu travma odasına götürüyoruz.
très bien, amenez la dans la salle de trauma.
Travma'ya bakman lazım.
Tu dois aller en trauma.
Bebeğin kalp sesini duyamadım, çok üzgünüm ama travma yüzünden, Joanna bebeğini kaybetti.
- Il n'y avait aucun pouls. Je suis désolée, il n'a pas survécu à l'agression.
- Travma monitörü ve tomografi de.
Clichés cervicaux, radio du thorax, du bassin, bilan traumatologique et scan.
Travma mı idari saçmalık mı?
Un trauma ou de l'administratif?
- Travma! - Hayır.
- Un trauma.
- Moral bozucu. - Travma.
- Trauma.
Bir ömür boyu yetecek kadar travma yaşadım zaten.
- Je suis vaccinée à vie.
Samar bir kaza ya da ciddi bir travma geçirdi mi?
Samar a-t-il déjà eu un accident ou un choc sérieux avant ça?
Samar, kafanda ki travma yüzünden sende hafıza kaybı oluştu.
Le traumatisme crânien a entraîné une amnésie, une amnésie rétrograde.
Künt travma, uyluklarda aynı yaralar var.
Traumatisme contondant, même contusion sur les cuisses.
Ölümden döndü ; hâlâ travma geçiriyordur.
Elle est surement traumatisée d'avoir failli mourir.
Tüm travma takımına haber verin.
Equipe entière trauma.
Sende travma sonrası stres olabilir.
Vous avez peut-être un stress post - traumatique.
- Onunla seve seve konuşurum ama hazır değilse onu travma tedavisi için zorlayamayız.
Je serais ravi de lui parler, mais nous ne pouvons pas la forcer à traiter son traumatisme si elle n'est pas prête.
Bazen yaşanan bir travma sonrasında kendimizi korumak için her şeyi yaparız. Sanki başa çıkmak istemediğimiz bir şeymiş gibi mesela sevdiğimiz birini kaybettiğimizde.
Quelque fois après un trauma, nous faisons n'importe quoi pour nous protéger, comme si c'est quelque chose qu'on ne voulait pas avoir à traiter, comme la, uh, la perte d'un être cher,
Travma sonrası stres bozukluğunu kastettim.
Je parlais du SSPT.
- Travma mı cerrahi vaka mı?
Trauma ou cas chirurgical?
Travma.
Trauma?
Ölüm nedeni küt bir cismin darbesiyle travma çatal ağızlı çekice uyuyor.
La cause de la mort est un traumatisme par objet contondant.
Ölüm nedeni olabilecek bir travma var mı diye bakmak için iskeletini yeniden yapılandıracağım.
Je dois reconstituer son squelette pour voir ce qui a pu la tuer.
"Travma Sonrası Eski Sevgili Bozukluğu"
Syndrome de stress post-traumatique.
Onu Travma odasına alalım.
Amenez le en salle de trauma
Büro'nun zihin travması, travma sonrası stress, unutkanlığa karşı protokolü var.
Le FBI a des protocoles pour les cas de traumatisme, dépression, stress post-traumatique.
- Ben travma geçirmiyorum.
- Je n'ai pas de traumatisme. - Je le sais.
Görünüşe göre bir çeşit travma geçirmiş.
Comme s'il avait subi un traumatisme.
Korkmuş ve sarsılmıştım ve travma korkusuna dayalı bir karar verdim.
J'étais effrayée et j'étais traumatisée, et j'ai pris une décision dans en état de peur et de choc.
Tren çarpışmasında aldığı yaralardan dolayı künt travma sonucu ölmüş.
Elle est morte des traumatismes subis lors d'un accident de train.
Travma geçirdiğini kastetmiştim, Dexter.
Je voulais dire que tu étais traumatisé, Dexter
Travma 1'e alın.
{ \ pos ( 192,230 ) }
Tamam, travma tahlillerini yaptırıp ultrasona sokalım.
{ \ pos ( 192,230 ) } Lancez les labos de trauma et préparez une écho.
Çatıya bir travma vakası getiriliyor.
Un trauma arrive sur le toit.
Başında ve karnında travma ile bilinç kaybı var.
Perte de conscience, trauma à la tête et à l'abdomen.
Kepner, yeter. Sen bir travma cerrahısın.
T'es chirurgien en traumato.
Travma tahlillerine bir de EKG ekleyin ve hemen röntgen cihazını getirin.
On fait un électrocardiogramme, et une radio ici.
Mayıs ayındaki Travma ve Kritik Bakım Konferansı'na katılacak mısın?
Est-ce que tu vas... à la conférence sur les soins intensifs et de traumatologie en Mai?
Bir travma vakası var. - Hayır!
j'ai un trauma.
Ben travma odalarını alayım yatakları bölüşelim diye düşündüm.
Je pensais que je pouvais prendre les chambres de traumatismes, et on pourrait séparer les lits.
Birden fazla travma vakası geliyor, zamanım yok.
J'ai plusieurs traumas qui arrivent. Je n'ai pas le temps.
Belki de. Ama bende travma sonrası stres bozukluğu var. Bana güven olmaz, biliyorsun.
Mais je suis en stress post traumatique, donc tu sais je ne suis pas fiable.
Bıçaklanma, darbe yüzünden travma vurulma.
Il a été poignardé, frappé, on lui a tiré dessus...
Eğer resmi ölüm nedeni arıyorsanız,... çoklu yara kaynaklı travma.
C'est le souffle de l'explosion qui a causé leur mort.
Sana söylüyorum, kocaman boşluktu o an. Travma yüzünden.
- Je vous l'ai dit, tout est flou.
- Travma sonrası stres sorunu var.
Il a des P.T.S.D.
Onda travma sonrası stres bozukluğu vardı.
- Il a un SSPT.
Travma değildi.
- C'est le choc.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]