English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Treblinka

Treblinka translate French

127 parallel translation
İbranice söylüyordu. Hemen arkasında Treblinka'daki cesetleri yakacak odunlar ki 1942 Kasımı'na kadar çoktan başlamıştı, alevler içinde parlıyordu.
Il a chanté en yiddish, tandis que derrière lui flambaient... les bûchers... sur lesquels...
Bir işaret vardı. Treblinka istasyonunda küçük bir işaret vardı.
Il y avait un signe, un très petit signe, à la gare de Treblinka.
"Treblinka".
"Treblinka".
"Treblinka" adını ilk kez o zaman duymuştum. Çünkü kimse bilmiyordu. Bir yer değil sonuçta.
Je n'avais jamais entendu parler de Treblinka, parce que personne ne connaît, ce n'est pas un lieu, ni une ville, pas même un petit village.
CZESLAW BOROWI ~ TREBLINKA ~
CZESLAW BOROWI
Orada, istasyonda Treblinka kampına gitmeyi bekliyorduk. Bazı Alman Nazi polisleri yanımıza geldiler. Nelerimiz olduğunu sordular.
Tandis que nous attendions à la gare... notre tour d'être emmenés au camp, des SS s'approchèrent et nous demandèrent... ce que nous possédions.
Çestohova'dan Treblinka'ya yolculuk yaklaşık yirmi dört saat sürdü. Arada Varşova'da bekledik, Treblinka kampına gitmek için de ayrıca Treblinka'da bekledik.
Le voyage de Czestochowa à Treblinka a duré... à peu près 24 heures, en comptant un arrêt à Varsovie... et l'attente à la gare de Treblinka.
Treblinka'ya geldiğimizde, insanların kim olduğunu bilmiyorduk.
En entrant à Treblinka, on ne savait pas qui étaient les gens :
O sırada, Treblinka denen o yerde çalışmaya başladık.
C'est alors que nous avons commencé à travailler en ce lieu qu'ils appelaient Treblinka.
Treblinka'ya ulaştığımızdan yaklaşık yirmi dakika sonraydı.
C'était... environ 20 minutes après l'arrivée à Treblinka.
Treblinka kapısının yüzüne kapandığı herkes için ölüm vardı, ölüm olmak zorundaydı. Çünkü kimsenin yaşananlara tanıklık etmemesi gerekiyordu.
De même qu'il était normal que derrière chacun de ceux... sur qui se refermait la porte de Treblinka... il y ait la Mort, il doive y avoir la Mort, car personne ne devait, jamais,
Bunu, Treblinka'ya geldikten üç saat sonra çoktan öğrenmiştim bile.
Et cela, après les 3 premières heures... à Treblinka, je le savais déjà.
Treblinka'yla başlayalım.
Bon. Nous allons commencer par Treblinka.
Acaba Treblinka'yı bize biraz tarif eder misiniz?
Si vous pouviez nous donner... une description de Treblinka...
Oraya vardığınızda nasıl bir yerdi?
Comment était Treblinka à votre arrivée?
Sanırım oraya ağustosta vardınız, değil mi?
Je crois que vous êtes arrivé à Treblinka en août?
Berlin'den Varşova'ya, Varşova'dan Lublin'e, Lublin'den tekrar Varşova'ya ve Varşova'dan Treblinka'ya kadar.
De Berlin à Varsovie, de Varsovie à Lublin, de Lublin, retour à Varsovie et de Varsovie à Treblinka. Oui.
Treblinka o zaman nasıldı?
Et comment était Treblinka à cette époque?
Treblinka o zaman tam kapasite çalışıyordu.
Treblinka à cette époque tournait à plein régime.
Bu yüzden, Treblinka'ya ulaşan beş bin Yahudi'den, üç bini ölüydü.
Si bien que sont arrivés à Treblinka 5000 Juifs, et parmi eux, il y avait 3000 morts.
Treblinka hakkındaki ilk izleniminizi çok net bir şekilde tarif edebilir misiniz, lütfen?
Mais pouvez-vous, je vous prie, décrire très précisément votre première impression de Treblinka?
Treblinka konusundaki benim ve diğer ve bazı insanların ilk izlenimleri felaketti.
La première impression de Treblinka pour moi... et pour une partie de mes camarades a été catastrophique.
Bay Suchomel, sizi tartışmıyoruz, sadece Treblinka'yı tartışıyoruz.
M. Suchomel, nous ne parlons pas de vous, mais seulement de Treblinka.
Siz çok önemli bir görgü tanığıydınız ve Treblinka'nın ne olduğunu siz açıklayabilirsiniz.
Car votre témoignage est capital, et vous pouvez expliquer ce qu'était Treblinka.
Pekâlâ, Treblinka'ya geldiniz.
Bon, vous arrivez à Treblinka.
Treblinka'da kullanılan tek gaz motordan çıkan egzoz gazıydı.
A Treblinka, on n'a utilisé que le gaz d'échappement des moteurs.
~ TREBLINKA ~
TREBLINKA
Peki Treblinka?
Et Treblinka?
Treblinka ilkeldi fakat verimli bir ölüm üretim bandıydı.
Treblinka était une chaîne de mort, primitive certes, mais qui fonctionnait bien.
Daha sonra, tüm bu tecrübesiyle Treblinka'ya geldi.
Tel était Wirth. Et, fort de cette expérience, il est arrivé à Treblinka.
ALFRED SPIESS - EYALET SAVCISI TREBLINKA DAVASI ~ FRANKFURT, 1960 ~
Alfred SPIESS, procureur général allemand du procès de TREBLINKA ( FRANCFORT, 1960 )
Mesela Treblinka'da kumandan Eberl, kampın barındırabileceğinden fazla sayıda katarın gelmesine müsaade etti.
A Treblinka, par exemple... Dr Eberl, le commandant, a laissé venir plus de transports que le camp n'était en situation d'en "traiter".
O da olan biteni görmek için Treblinka'ya gitti.
Globocznik se rendit à Treblinka pour se faire une idée de la situation.
Treblinka, Sobibor ve Belzec.
Treblinka, Sobibor et Belzec.
Başlarda, Treblinka'da olduğu gibi bir orman ya da araziye inşa ediliyordu.
On les construisait en premier, soit dans un bois, soit dans un champ comme à Treblinka.
"Şu ana dek yapılan gözlemler ışığında, gelgelelim, "... şu teknik değişiklikler zaruridir :
Pour nous, il n'y a plus aujourd'hui que Treblinka, qui est notre destin.
"Öncelikle, arabanın olağan yükü... "... metre kare başına dokuz on arası değişmektedir.
Nous avons assimilé Treblinka en un clin d'oeil.
"... dengesini kaybetmesine yol açacaktır, demişlerdi. " İddialarına göre, ön şafta fazla yük biniyormuş.
Pour nous, il n'y a plus aujourd'hui que Treblinka, qui est notre destin.
"İşin gerçeği, denge kendiliğinden sağlanmaktadır, "... çünkü içerdeki yükün,
Nous avons assimilé Treblinka... en un clin d'oeil.
"... çığlıklar daima kapılar kapandıktan sonra başlamaktadır. "Operasyon başlangıcı öncesinde ve... "... sırasında, ışıkları açmak faydalı olacaktır.
Comment était-il possible, à Treblinka, aux jours de pointe, de "traiter" 18000 personnes... 18, c'est trop...
"Saurer'den sipariş edilen on yeni aracın ise... "... bütün bu yeniliklere ve gerektiğinde,
Les transports quittaient la gare de Malkinia... pour la gare de Treblinka.
" Gruppenleiter II D'nin takdirine sunarım.
Combien de km entre Malkinia et Treblinka?
"Bölükler uygun adım işlerinin başına gidiyor. " Bizim için tek şey var, o da Treblinka. " Bizim kaderimiz.
On les divisait toujours en tronçons de 10, 12, et même 15 wagons... qui étaient conduits au camp... et amenés à la rampe.
"Hem de zaman kaybetmeden. " Komutanımız ne emrederse onu yaparız.
Les autres wagons demeuraient en attente, avec les gens, à la gare de Treblinka.
"Bizim için tek şey var, o da Treblinka. " Bizim kaderimiz. " İşte bu yüzden Treblinka ile bir olduk ya.
10 Ukrainiens, 5 Allemands... 2... c'est-à-dire 20 hommes du commando bleu...
Nasıl oldu da Treblinka'da hem de en yoğun günlerde 18,000 tane insan "işlenebildi"?
Les hommes qui attendaient assis là, là, on les expédiait aussitôt là-haut... par le "boyau". Les femmes, elles y allaient en dernier... A la fin.
Onları toparlayabilmek için gecemizin yarısını harcıyorduk.
En hiver, il peut faire très froid à Treblinka.
10 veya 12'li şekilde ayrılarak Treblinka Kampına yönlendirilirler ve rampayı çıkmaları sağlanırdı.
Même chose ici, ici, ici et ici... et ici... Impossible de voir à travers.
Treblinka.
Treblinka.
Malkinia ile Treblinka arası kaç kilometre?
Et pouvez-vous... décrire très exactement ce "boyau". Comment était-ce? Combien de mètres?
Treblinka bir köydü.
Des barbelés, avec un entrelacs très serré de branches d'arbres, des branches de pins, comprenez-vous?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]