English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Trent

Trent translate French

1,105 parallel translation
- Nasılsın Trent?
- Hello? - Tu fais quoi, Trent?
Bak, Trent, yarın yapacak işlerim var.
J'ai une matinée chargée.
- Bu Trent.
- Mike.
Ona "çifte" deriz. - Trent.
- Et lui, Trent "double-la-mise".
- Orada dur.
- Trent. - Ça va comme ça.
Ben Trent.
- Salut Lisa.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Trent, enchanté.
- Ya sen ne yaparsın, Trent?
- Parce que... - Et toi, Trent?
Temsilcimi aradım. Dediki ; " Trent, - Gereken neydi?
J'appelle mon agent, elle me le confirme.
Dedi ki, "Trent, sen bu odada yürürken, Trent Walker'ın içeri girdiğini görmedim."
" En te voyant entrer, je n'ai pas vu Trent Walker
"Trent, sana karşı dürüst olmalıyım. Bence, sen biraz yaşlı olabilirsin... kardeş rolü için."
"Je vais être franc avec toi, il se peut" que tu sois un peu trop âgé pour le rôle du frère. "
Trent.
Trent.
Selam, Mikey, ben Trent.
Mikey, c'est Trent.
Yanaş, piç! Yanaş! Tamam.
Trent, prends ma place!
Onları, dün gece Roscoe'nun yerinde gördük. Trent halletti.
Tout va bien, on les a croisés au Roscoe's.
Bizi götürdüğün için sağol Trent.
Merci pour la balade, Trent.
Kaptan, ben Dr. Elizabeth Trent. GK'nın saha koordinatörüyüm.
Dr Elizabeth Trent, coordinatrice pour les Expéditions interplanétaires.
Dr. Elizabeth Trent.
Dr Elizabeth Trent, de l'EXI.
Dr. Trent. Biraz bakabilir misiniz?
Dr Trent, pouvez-vous venir, s'il vous plaît?
Adına "işleyiş" denen küçük bir olayımız vardır, Dr. Trent.
Nous nous soumettons à un certain code de droit, Dr Trent.
Sen Dr. Trent'le görüş.
Contactez le Dr Trent.
Dr. Trent?
Dr Trent?
Dr. Trent'in bürosuna derhal bir tutuklama ekibi yollasınlar.
Qu'elle vienne arrêter le Dr Trent dans son bureau.
Dersler her zaman öyledir, Dr. Trent.
C'est souvent ainsi, Dr Trent.
- Whalen, Effkin ve Stewart.
Trent Whalen, Andy Effkin, Robby Stewart.
Bunlar Robbie, Randi ve Trent.
Regarde. Voila Robby, Randi, Trent.
Ben Trent ve Robbie ve diğer Robotlarla mı takılıyorum?
Est-ce que je traîne avec Trent, Robby... et le reste des Robots?
Bak, Trend... Sen iyi birisin, ben...
Écoute, Trent, t'es un chic type.
Ben bu değilim Trent.
La robe, les barrettes dans mes cheveux.
Bak Trent...
Écoute, Trent...
Biliyor musun Trent bunu taşıyacak gücüm yok.
Tu sais quoi, Trent? Je n'endurerai pas ça.
Trent sana bir şey söylemem lazım.
Trent... il faut que je te dise quelque chose.
Ahh, yine "Trent sen iyi birisin." diye başlamıyor değil mi?
Ça ne commence pas par "Trent, t'es un chic type", hein?
Trent.
Trent?
Trent.
- Trent?
Anne, baba. Bu, Trent.
Maman, papa, voici Trent.
Tanıştığımıza memnun oldum, Trent.
- Salut. - C'est un plaisir, Trent. Moi de même.
Aksiyon yıldızı, Trent Wallace.
La star de l'action, Trent Wallace.
472 sefer sayılı hızlı trenle Manchester'e gidecek yolculara son çağrı.
Embarquement au quai numéro sept pour Manchester, Piccadilly, arrêt à Stoke-on-Trent...
Trent Peterson mı?
Trent Peterson?
Trent Steel.
- Trent Steele.
Trent Steel bana yemek ısmarladığından beri.
- Depuis que Trent Steele m'a invité.
Trent Steel kim?
- Qui est Trent Steele?
Trent Steel ile nerede tanışmıştın, Moe'nun yerinde mi?
Où as-tu rencontré ce Trent Steele? Chez Moe?
Trent sizinle mutlaka tanışmamı söyledi.
Trent a dit que je devais vous rencontrer.
Neler oluyor, Trent?
Que se passe-t-il, Trent?
Ee, Trent, parti otobüsü nereye gidiyor?
Trent, où va le bus, maintenant?
Güzel, Trent.
Tres bien, Trent.
- Selam, Trent.
Viens t'asseoir.
Trent...
- Trent.
Peki, Trent.
Bon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]