Trump translate French
247 parallel translation
Bayan Rivkin son 20 yılını kocasının yemeklerini yakmakla geçirmiş... şimdi de kurabiye sektörünün Donald Trump'ı olmak istediğine... karar vermiş. Sen!
Pendant 20 ans, elle a brûlé le dîiner de son mari, mais elle voudrait être le Paul Getty de l'industrie des biscuits.
Neredeyiz, Trump Kulesinde mi?
C'est la Cave lnfernale?
Dizi için fikir : Hayallerinin peşinde koşan varlıklı bir müteahhitin öyküsü. Donald Trumph tarzı.
Idée pour la série, un constructeur riche et bien connu, essaie de réaliser des rêves grandioses, à la Donald Trump.
İçine bir iki piket at Bay Trump.
- Mettez des pailles, M. Trump. - Bien sûr.
Trump Pizzacısı.
- La pizza de Trump.
O duyduğun Trump Plaza.
- C " est le Plaza de Trump.
Piyangodaki gibi milyonlarca para!
Des milliards à la Donald Trump!
Senin yüzünden Trump'larla bir yemek daha kaçırırsam bunun acısını hizmetçilerden çıkaracağım.
Oh, non, je risque encore de rater une invitation des Trump.
Seni Donald Trump'la tanıştırayım.
Je vous emmène chez Donald Trump, un de mes amis.
- Donald Trump'ı tanıyor musun?
- Vous connaissez Donald Trump?
Günde 1 milyar dolar kazanıp Trump Kulesi'nde seks yapanlar.
A : Les multi-milliardaires qui baisent au 4 étoiles.
Bir New Yorklu'ya Trump'ı hiç duydun mu demek gibi bir şey bu.
Est-ce qu'un Anglais connaît la reine?
Taç Mahal, esrarkeşler için Trump Kuleleri gibi bir yerdir. Ağabeyin orada, dostum.
- Le Taj Mahal, c'esr... c'esr le Sheraron des accros au crack.
- Trump!
- Atout!
Trump garsonluk yapıyor.
Trump est serveur.
Hazırlık olarak Trump, Wall Street Journal ve "Zincirli Zengin Fıstıklar" adında bir dergi okudum.
Pour nous préparer, j'ai lu Trump, le Wall Street Journal et un magazine appelé Filles Riches Enchaînées.
Eminim Donald Trump tek sent ödemiyordur.
Je parie que Donald Trump ne paye pas un centime.
Beni Trump Towers'ın orada bırak.
Dépose-moi au Rits.
Donald Trump bir binadan atlamış, Madonna'nın üstüne düşmüş.
Donald Trump saute d'un immeuble et atterrit sur Madonna.
Gidip Donald Trump ile evleneceğim.
Et moi, j'épouse Donald Trump!
Donald Trump'la polo oynarken, tamam mı?
En jouant au polo avec Donald Trump!
Donald Trump da gelecekti, ama acil bir işi çıkmış.
Donald Trump devait venir, mais ses affaires l'ont retenu.
Benim kim olduğumu zannediyorsun ki... Donald sikik Trump mı?
Tu me prends pour Trump?
Bütün eski arkadaşlarım burada.
Tous mes potes sont là. Où est Trump?
- lvana Trump'ın metroya binişi gibi.
C'est comme si Ivana Trump prenait le métro.
"Donald Trump * bunu almak ancak."
"Dasen einen Donald Trump sveater pouf."
Donald Trump'la beraber bir çam ağacının dibine işemek.
Pisser sur un séquoia à côté de Donald Trump!
Bakın kim var burada. Donald Trump.
Et voilà Donald Trump!
Donald Trump ile Macarena dansı yaparak mı?
Ah oui? En dansant la Macarena avec Donald Trump?
Bilmiyorum ama Donald Trump mavi ceketini siyah istiyormuş.
J'en sais rien, mais ton blazer bleu fait des blis.
Hayır, Donald Trump'ı asansör beklerken gördüm.
Non, j'ai vu Donald Trump dans l'ascenseur.
Kongrede Donald Trump'ı görmüşsün.
Comme ça, t'as vu Donald Trump?
Kendisi bir sonraki Donald Trump olacak. Tabii, daha genç ve çok daha yakışıklı olması dışında.
C'est le prochain Donald Trump... sauf qu'il est plus jeune, et beaucoup plus séduisant.
Donna Trump, benim için eder.
Madame Crésus, écoute.
Orada anca Trump Kulesini yaparsınız.
Là tu construis la tour des Trompettes.
* Trump ve Humpty Dump * * Vali Rudy ve Yargıç Judy *
Trump et Humpty-Dump Le maire Rudy et le juge Judy
Samantha, Cosmopolitan ve Donald Trump.
Samantha, un Cosmopolitan et Donald Trump.
Trump Kule'sinde ofisin olacak.
Je serai à mon bureau.
Güzelliğiniz aklımı başımdan aldı Mr. Trump'ın yeni projesini finanse etmeye karar verdim.
J'ai été si distrait par votre beauté, que je viens d'accepter de financer un projet de M. Trump. - Vous me devez 1 50 millions.
- Şu Tramp'ın arabası değil mi?
C'est la voiture de Trump?
Tanrım, şu İvana Tramp mı?
C'est pas Ivana Trump?
Anlaşılan ilerde Donald Trump gibi olacak.
- Il finira coiffé à la Donald Trump.
Jade Park Otel'de Asya'nın Donald Trump'ı kabul edilen David Chan'le birlikteyiz.
Cet évènement est organisé par le Donald Trump de l'Asie, David Chan.
Baban Donald Trump gibi davranıyor ve sahilde bulduğu her gayrımenkulu alıyor.
Ton père se prend pour Donald Trump... il a acheté chaque parcelle des quais qu'il a pu s'approprier.
Bildiğiniz gibi başkan Trump'tan büyük bir bütçe açığı devraldık.
Comme vous le savez, nous avons hérité d'un déficit du président Trump.
Ivana Trump'ı gençleştirmek için iki ayda bir poposuna domuz kafasından alınan bir beze koyuyorlarmış.
Ça alors! On prélève une glande dans la tête d'un cochon pour l'injecter dans les fesses d'Ivana Trump deux fois par mois pour qu'elle puisse rester jeune.
Adi Donald Trump'a ait olduğunu söyleme.
Dis-moi que c'est pas ce vieux Trump?
Donald Trump ve Marlo Thomas'ı garanti ederim.
Je vous garantis Donald Trump et Martin Scorsese.
Donald trump
Donald Trump,
Trump'ın orada tanışmıştık.
Hugh Kares.
Hatırladın mı?
On s'est vu au Trump's!