Tuttum translate French
4,373 parallel translation
Tuttum. Dayan.
Attends.
Tuttum bir tane!
J'en ai un!
- Tuttum seni.
- Je suis là pour toi.
Nehrin karşısındaki Bahriyeli Hanı'nda bir oda tuttum.
J'ai une chambre au Mariner's Inn, de l'autre côté du fleuve.
Ben tuttum, ben tuttum.
Je... Je l'ai. Je l'ai.
Standart harekat prosedürünün bariz ihlaliydi, bu yüzden rapor tuttum.
C'était une violation du protocole standard, c'est pourquoi je l'ai consigné dans mon rapport.
Onlar öyle söyleyince yüzlerine gülmemek için zor tuttum kendimi.
J'ai dû me retenir pour ne pas leur rire au nez.
Barnes'ın silahını çalması için Bum'ı tuttum yapbozun son ve en önemli parçası.
J'ai eu Bum en train de voler l'arme de Barnes. la dernière et plus importante pièce du puzzle.
Barnes'ın silahını alması için Bum'ı tuttum.
J'ai fait volé l'arme de Barnes par Bum.
Tuttum seni!
Je t'ai.
Bir şey olmayacak. Tuttum seni bebeğim.
Courage.
Tuttum seni.
Viens là.
Gün be gün vücudumu kuvvetlendirerek kendimi hazır tuttum.
à endurcir mon corps en conséquence.
Seni tuttum.
Je vous tiens.
İngiltere'ye geri döndüklerini duydum ben de döndüm ve bir dedektif tuttum.
J'ai entendu qu'ils étaient de retour en Angleterre donc je suis revenu, j'ai engagé un détective.
Tuttum seni.
Je te tiens.
Gel hadi. Tuttum.
je t'ai.
Tuttum seni, tuttum seni.
Je suis là.
Onu tuttum.
Je la tiens.
Tuttum seni, tuttum.
C'est bon, je vous tiens.
Haydi, tuttum seni.
- Venez, je vous tiens.
Tuttum seni, tamam.
- Je te tiens - non
Ben sözümü tuttum.
Je respecte ma part du marché.
Gel hadi, tuttum seni.
Aller, je te tiens, avancez.
Tamam. Tuttum seni.
Okay, j'ai compris.
Tuttum seni, oldu.
Je vous tiens. Tout va bien.
- Hayır. Yarı zamanlı bir hemşire tuttum.
- Non j'ai engagé un infirmière à temps partiel.
Onu ben tuttum.
Je l'ai engagé.
- Defter tuttum.
J'ai tenu un registre.
Evet, ağladım, oruç tuttum, ağladım, dua ettim.
"Mais, bien qu'ayant jeûné, " pleuré et prié
Sen de benimkisiydin ve 5 sene boyunca kayıp olduğumu fark etmeyince sana karşı kin tuttum diyelim.
Tu étais mienne, et tu n'as pas remarqué que javais disparu pendant 5 ans, disons juste que j'étais rancunier.
Tuttum seni!
Je te tiens.
Tam oraya. Tuttum, tuttum.
Je l'ai, je l'ai.
Kampanyanızı acayip tuttum.
J'adore votre campagne.
- Siki tuttum Ben. Sıçtım.
- Je suis foutu, Ben.
Evit tuttum, taşınıyorum.
C'est officiel, j'emménage.
Adamın evini yakması için birini tuttum.
J'ai engagé le gars qui a cramé sa baraque.
Tuttum seni canım.
Je te tiens chérie.
Ben de ondan kurtulmak için dedektif olarak seni tuttum.
Donc je vous ai embauché pour jouer les détectives et me débarrasser de lui.
Ona, Başkan'ın saçının bir tek teline zarar gelmeyeceğine dair söz verdim ve sözümü de tuttum.
Je lui ai promis que je ne toucherai pas à un seul de ses cheveux, et c'est ce que j'ai fait.
Hedefi o kadar küçük tuttum ki kaybetmem imkansız.
J'ai placé l'objectif très bas juste pour aider le moral.
Tuttum. İşte böyle.
Et voilà.
- Çoktan tuttum.
C'est déjà fait.
Orada sadece iki saatliğine bulunmama rağmen kendimi zor tuttum, hayatım.
J'ai pris ta place deux heures, j'ai failli pas tenir le coup.
Ve, uh, onu tuttum.
Et je l'ai attrapé.
Tuttum seni.
Allez, Bubs.
Hala nefes alıyor. - Tuttum.
Il respire encore.
Tuttum.
Tu le tiens.
Bacağını tuttum.
- J'ai une jambe.
Yıllarca aramaya devam ettim. Özel dedektifler tuttum.
J'ai cherché pendant des années.
- Tuttum.
Je t'ai.