Tüfekler translate French
241 parallel translation
Şu makineli tüfekler konusunda ne yapacağız? Ne yapabiliriz ki?
- Que fait-on, pour ces armes?
Şehir makineli tüfekler ve çete savaşlarıyla kaynıyor.
Les mitraillettes sont partout. La guerre des gangs est dans la rue.
Peki tüfekler ve cephaneliklerle alakalı ne diyor?
Que savez-vous des fusils et munitions?
Yeni seri atan tüfekler savaşı önceden bilinenden... daha kısa hale getirecek.
Un nouveau fusil à répétition aurait écourté la guerre... s'il avait été utilisé plus tôt.
Oh, tüfekler...
- Des fusils. - Meilleurs que les nôtres.
Bizimkilerden daha iyi tüfekler. Seri yedi-atar, ve her atış bir beyaz adamın hayatı demek.
Sept coups à répétition et chaque coup pourrait représenter la vie d'un blanc.
Elbette. Makineli tüfekler, araba kovalamaca ve çalınan iki milyon...
Oui, les mitrailleuses aux fenêtres... la poursuite en auto... et les deux millions de titres lessivés.
Bu ilerlememizin temel unsuru. Bu ağaçlık yamaçta, sağ ve sol cenahlarda makineli tüfekler olabilir fakat geçmek zorundayız.
Ici, le terrain est facile, mais l'ennemi a des nids de mitrailleuses sur nos flancs.
- Makineli tüfekler hazır mı? - Evet patron.
Ravelli, tu as les revolvers?
Hazır ol... tüfekler!
Présentez armes!
Otomatik ateşli tüfekler burada paslanmaya bırakılmamalı.
Inutile de laisser rouiller des fusils à répétition.
- En son model makineli tüfekler.
- les dernieres mitrailleuses?
- Umalım ki barut ve tüfekler olsun. Belkide o hızlı dolan tüfeklerden gönderirler.
Espérons que ce soit les fusils et pas une nouvelle tondeuse à gazon!
Onu biz yenmedik Albay,. hızlı dolan tüfekler yendi. - Bu mekanik birşey.
Ce n'est pas nous, mais les fusils à répétition qui l'ont battu.
Sizin şu değişik kutularda getirdiğiizi söylediğiniz tüfekler ne olacak?
Que deviennent les fusils cachés dans des caisses à biscuits?
Eğer bu tüfekler Albay Sharpe'ın umduğu gibi çıkarsa Çok güçlü ateş gücümüz olacak.
Ces fusils représentent la valeur de 30 hommes.
- Ateşi kesin. - Tüfekler ısındı efendim.
Ça brûle les mains!
- Teçhizatı gördük Tüfekler yeni, hiç kullanılmamış. Makineliler de öyle.
On a vu des fusils neufs et des mitrailleuses.
Tüfekler!
Les Winchesters!
Çoğunlukla makineli tüfekler ve havanlar.
Surtout des mitrailleuses et des mortiers.
Spanger tüfeği de diğer tüfekler gibi görünür... İyi işle kötü işi ayırt edemiyorsan.
Un fusil Spanger ressemble aux autres sauf si on s'y connaît.
Kısa tüfekler.
Les armes légères.
Makinalı tüfekler açıklığa çevirilmiş durumda.
Des mitrailleuses sont pointées sur sa sortie.
Ve en iyi makineli tüfekler.
Et les meilleures mitrailleuses.
Makineli tüfekler bu bölgeyi 60 saniye daha taramaya devam edecek.
Je n'ai pas ordonné de cesser le feu. Que faites-vous?
- Tüfekler.
- Des fusils.
Hafif toplar, tüfekler, piyadeler.
Artillerie légère, lanciers, quelques ingénieurs.
- Yüzbaşım, tüfekler!
- Capitaine, des fusils!
- Tüfekler benim.
- Je garde les fusils.
Havan topları ve ağır makineli tüfekler kanun kaçakları ve ayrılıkçı fanatiklerin küçük ordusunu korurlar.
Mortiers et mitrailleuses lourdes protègent la petite armée de bandits et de séparatistes fanatiques.
" Tüfekler omza konur konmaz
" Quand ils épauleront leurs fusils
- Tüfekler nerede?
- Où sont les fusils?
Sadece yüksek duvarlar, dikenli teller veya makineli tüfekler değil etraflarını saran kara ve deniz de onları oraya hapsediyordu.
Ils étaient maintenus en captivité non pas par des murs, des barbelés, ou des postes de mitrailleuses, mais par la terre et la mer autour d'eux.
- Silah mı? - Tüfekler.
Des armes?
Pekala. Ya tüfekler?
Ou bien des fusils?
Maximiliano sen git, ama toplar, tüfekler dinamit dahil her şey ile geri dönmeni istiyorum, tamam mı?
Maximiliano... vas-y. Fais en sorte que tu ramènes les canons, les armes, la dynamite et tout ce qui va avec.
Tüfekler?
Les fusils?
- Ve el bombaları. Ve makineli tüfekler.
Et des grenades, et des mitrailleuses.
Tüfekler var.
Des fusils!
Havanlar, makineli tüfekler ve tabancalar hariç dürbünler, palaskalar, piyade çorapları.
Sans compter les mortiers, les fusils... Ies pistolets, les boucles de ceintures, les chaussettes.
- sanırım silah.. tüfekler. Araba burada..
Vous n'avez qu'a fouiller le chariot.
.. tüfekler arabada.
Il cache des fusils là-dedans.
Tüfekler, silahlar bıçaklar, cephaneler.
Regardez! Fusils, pistolets, couteaux, munitions!
Hayır! Makineli tüfekler!
Les mitrailleuses!
Muhtemelen, bir kez daha terörist saldırıda bulunacaklar,... yanlarında makineli tüfekler ve bombalarla.
Ce sera peut-être encore un acte de terrorisme pur avec des bombes en plus des mitraillettes.
- Tüfekler geldi efendim.
- On a les fusils. - Parfait!
Çok yazık, Yeni tüfekler onları silip süpürecek.
Quelle tristesse!
Onu da beton siperler içindeki makineli tüfekler savunuyor. Buraya sıradan bir kumsal gibi saldıramayız. 30 metrelik bir tepede.
On ne peut pas mener l'assaut comme sur une plage.
Tüfekler dolu, süngüler takılı, her mahkuma iki kişi.
Deux hommes par prisonnier.
Makineli tüfekler.
Mortier.
Sağda ve solda yana açılan makineli tüfekler. En hassas olduğum yer burası.
Celui-ci est mon favori.